X

Bir kişi iyileşirse yüz kişi iyileşir

Yıllar önce ilk Reiki eğitimimi aldığımda hocamdan duyduğum bu sözden çok etkilenmiştim. Ne olduğunu, nasıl olduğunu anlatmamıştı; ama nedense ben bu söze tüm kalbimle inanmıştım. İçimde bir yerde doğru olduğunu biliyor, hissediyordum. O günden beri de bu sözü kendime bir “motto (düstur)” edindim. Reiki bir enerji tekniği idi. Hem kendime hem de başkalarına uygulayabiliyordum. Kişiye fiziksel, duygusal ve ruhsal düzeyde şifa verdiği söyleniyordu. Ve ben Reiki’den sonra değiştim, bir daha da asla eskiye dönmedim. Günün birinde kendime mesleğimle ilgili bir web sayfası açmaya karar verdiğimde ise sayfamın hoşgeldiniz kısmına şu sözü yazdım “Bir kişi iyileşirse yüz kişi iyileşir”. Hala inanıyordum.

‘Bir kişi iyileşirse 100 kişi iyileşir.’

Ve bir gün öğrendim. 100. Maymun Fenomeni denen bir şey varmış. 100 kişiden biri bir davranışını değiştirdiğinde 100 kişi onu kopyalarak davranışını değiştiriyor ve 101. kişi ise ortak alanın etkisi ile aynı davranışı bilmeden otomatik olarak değiştiriyormuş. Yine çok takılı kaldığım ve kendime yüzlerce kez kanıtladığım bir söz var. ”Sorun, bildirileceksiniz”. Sanırım 100. Maymun Fenomeni ile karşılaşmam bu söze olan şüphesiz inancımın hediyesiydi.

100. Maymun Fenomeni

Belki merak ediyorsunuzdur; insanlar niçin şifacılığı, doktorluğu, yoga eğitmenliğini ve bunun gibi insanların hayatına dokunan meslekleri seçiyorlar diye. Kim bilir belki onların da kulağına biri benim gibi 100. Maymun Fenomeni’ni fısıldamıştır.

Evet çok konuştuk, sözü fazla dolandırmadan gelin birlikte bakalım bu harika fenomen neymiş:

“Macaca Fuscata isimli Japon maymunları doğal ortamlarında 30 yıl boyunca bilim insanları tarafından gözlenmiş.

1952’de, Koshima Adası’nda, bilim insanları maymunların beslenmesi için kuma tatlı patates bırakıyorlarmış. Maymunlar patatesin tadını seviyor ama kumdan hoşlanmıyorlarmış.

18 aylık Imo adında dişi bir maymun soruna bir çözüm getirmiş ve patatesleri yakındaki bir su birikintisinde yıkamayı akıl etmiş. Bu numarayı annesine de öğretmiş. Imo’nun oyun arkadaşları da bu numarayı öğrenmiş ve onlar da annelerine öğretmiş.

Bu kültürel buluş bilim insanlarının gözleri önünde birçok maymun tarafından benimsenmiş. 1952-1958 yılları arasında tüm genç maymunlar patatesi yemeyi daha zevkli hale getirmek için bu taktiği yani kumlu patatesleri yemeden önce suda yıkamayı öğrenmişler. Çocuklarını taklit eden yetişkin maymunlar da patateslerini yıkayarak yemişler. Ancak bunu tercih etmeyen diğer yetişkin maymunlar patatesleri kumlu olarak yemeye devam etmiş.

Derken 1958’in sonbaharında şaşırtıcı bir şey olmuş ve Koshima Adası’nda belirgin sayıda maymun (diyelim ki 99) patateslerini suda yıkayarak yemeye başlamış. Bir sabah, gün doğarken (diyelim ki) yüzüncü maymun da patateslerini yıkayanlar arasına katılmış.

İşte o an her şey değişmiş.

Aynı günün akşamı, adadaki hemen hemen tüm maymunlar, patateslerini yemeden önce yıkamaya başlamış. Yüzüncü maymunun ilave enerjisi her nedense devrim yaratmış!

Bilim insanlarını şaşırtan asıl sürpriz, bu adayla doğrudan bir ilişkileri olmadığı halde, diğer adalardaki maymun kolonilerinin de aynı anda patateslerini yıkamaya başlamalarıymış.

O halde, bir farkındalık ya da yeni bir düşünce ya da davranış tarzı kritik bir seviyeye ulaştığında zihinden zihne aktarılabiliyormuş!

Bilginin paylaşılmasının önemi

Kesin sayı değişebilmekle birlikte bu yüzüncü maymun fenomeni bilim insanlarına şunu göstermiş: “Sadece sınırlı sayıda insan yeni bir yol bulduğunda, bu bilgi sadece o insanların bilinçlerine ait olarak kalıyor; ancak öyle bir nokta var ki, bilenlerin sayısına yalnızca bir kişi daha eklendiğinde o zaman alan güçleniyor ve bu yeni bilgi artık herkese açık hale geliyor.”

Bilgi paylaşıldıkça bir noktadan sonra bir kişi eklenince o yeni bilgi herkese açık hale geliyor.

İlgili yazı: Toplumların iyileşmesi, kişisel farkındalık ve uyanıştan geçiyor

Belki de büyük düşünürler de Yüzüncü Maymun Fenomeni’ni biliyordu ve onlar da dünyayı değiştirmek için yüz birinci Maymun’u arıyordu.

Yüzüncü Maymun Fenomeni’nden benim öğrendiğim ise şu: Bir kişi iyileşirse onunla etkileşim içinde olan en az yüz kişi iyileşir ve bu yüz kişinin her birinin en az 100 kişi ile daha etkileşim içinde olduğunu varsayarsak kritik sayıya ulaşırım ve alanı etkilerim. İşte o an alan değişir ve dünya değişir. Belki de şu anda bunu okuyan yüz birinci maymun sizsiniz.

Namaste!

Rana Korkunç: Yoga Eğitmeni & Terapisti, Enerjist, İK Uzmanı // Çevre Mühendisi lisansının üzerine İTÜ’de MBA yaparken sosyal ve sayısal becerilerini birleştirebileceği İnsan Kaynakları alanına hayran oldu. Yaklaşık 10 yıl boyunca dünyanın önde gelen şirketlerinde İnsan Kaynaklarının nerdeyse tüm alanlarında çalıştı. Her zaman bir doğa, müzik, dans ve spor aşığıydı. Çeşitli grup ve derneklerde müzisyen ve dansçı olarak çalıştı. Yurtdışı festival ve konserlerde görev aldı. Şu anda tüm beceri ve eğitimlerini harmanlayarak dünya ile paylaşmaya çalışıyor. Kendini dünyalı ve sürekli bir hayat öğrencisi olarak tanımlıyor. Boş zamanlarında Windsurf, Tai Chi, Chi Ghong ve Dağcılık yaparak kendini tanımaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale