X

Bir kahve eşliğinde düşünceler: Değişime direnmek neden bu kadar zor?

Herakleitos, “Tek değişmeyen şey değişimdir.” demiş ve ben bununla hemfikirim. Peki, neden değişime direnmek bu kadar zor? Neden her şeyi esnek ve rahat bir şekilde kabullenemiyoruz?

Bir sabah uyandınız ve her şeyin planladığınız gibi gideceğini düşünerek gününüzü tasarladınız. Ancak bir telefon geldi, bir haber aldınız ya da bir terslik çıktı ve bütün planlarınız suya düştü. Ne hissettiniz? İşte değişim budur. Beklenmedik bir olay yaşandığında genellikle rahatsız oluruz, çünkü bilinmeyenden korkarız. Ancak burada bir seçim yapabiliriz: Ya değişime direnir ve strese gireriz ya da kendimizi akıntıya bırakarak süreci yönetiriz.

Akıntıya kapılmak ne demek?

Akıntıya kapılmak, olayların akışına izin vermek ve her şeyi kontrol edemeyeceğimizi kabullenmektir. Bazı insanlar, akıntıya kapılmayı pes etmek ya da umursamamak olarak algılayabilir, ancak bu yanlış bir görüştür. Aslında bu, hayatın bize sunduğu fırsatları daha iyi görmemizi sağlayan bilinçli bir farkındalık halidir. Peki, böyle bir zihniyeti nasıl geliştirebiliriz?

1. Her şeyi kontrol edemeyeceğinizi kabul edin

Hepimiz, günlük hayatımızı belirli bir plana göre yönetmeye çalışırız. Sabah kalkar, yapacaklarımızı planlar, gün boyunca belirli beklentilere sahip oluruz. Ancak hayat kaotiktir ve planlarımız her zaman istediğimiz gibi ilerlemez. Bunu kabul etmek, zihinsel rahatlığımız için büyük bir adımdır.

Ne yapabilirsiniz?

  • Gün içinde beklenmedik olaylar olduğunda kendinize şu soruyu sorun: “Bunu tamamen kontrol edebilir miyim?”
  • İşleri oluruna bırakmayı öğrenin ve neyin sizin kontrolünüzde olduğunu fark edin.

2. Duygularınızı kabul edin ve adlandırın

Bir şeyi kontrol edemediğimizde genellikle stres, öfke veya hayal kırıklığı hissederiz. Bu hislerin farkına varmak ve onlara isim vermek, onlarla başa çıkmanın ilk adımıdır.

Ne yapabilirsiniz?

  • Hissettiklerinizin farkına varın ve kendinize “Şu anda tam olarak ne hissediyorum?” diye sorun.
  • Duygularınızı bir deftere yazın. Bu, farkındalığı artırmaya yardımcı olabilir.

3. Perspektif kazanın

Bir sorunla karşılaştığınızda, kendinize şu soruları sorabilirsiniz:

  • “Bu olay 1 yıl sonra benim için ne kadar önemli olacak?”
  • “Daha önce benzer bir durumla karşılaşmıştım. O zaman nasıl başa çıktım?”

Bu soruların cevabı genellikle olayın beklediğimiz kadar büyük olmadığını gösterecektir.

4. Günlük hayatta uygulayabileceğiniz pratikler

  • Gülümseyin: Her durumda biraz mizah bulmaya çalışın.
  • Mindfulness (farkındalık) uygulayın: Nefesinize odaklanın, bir bardak çayı ya da kahveyi bilinçli bir şekilde için.
  • Birisiyle konuşun: Zor anlarda bir dost ya da yakın birine duygularınızı anlatın.
  • Şükredin: Gün içinde minnettar olduğunuz şeyleri yazın.

Son söz: Hayatı olduğu gibi kabul edin

Sadece bir hayatınız var ve nasıl yaşayacağınıza siz karar verirsiniz. Mükemmellik hakkında bir düşünceniz olmayabilir, ancak var olan şey zaten mükemmel olabilir. Eğer görmek istersiniz çevrenizde, hatta kaosun içinde bile güzellik bulabilirsiniz, eğer görmek isterseniz. O yüzden değişimi kabul edin, kendinize akıntıya bırakın ve yapabileceğini en iyisini yapın.

Hayat karmaşık ve öngörülemez olabilir, size seçmediğiniz zorluklar getirebilir. Ancak bu durumlarda kontrol edebileceğiniz tek şey tepkilerinizi akıllıca seçmektir.

“Değiştiremeyeceğin şeyleri kabul etme cesaretin, değiştirebileceğin şeyleri değiştirme gücün ve aradaki farkı anlayacak bilgin olsun.” -Reinhold Niebuhr

İlginizi çekebilir: Sabit zihniyet ve gelişim zihniyeti: Aralarındaki temel farklar ve zihniyetimizi nasıl değiştiririz?

Monika Karapınar: Merhaba, ben Mónika. Macar'ım ama Türkiye'de yaşıyorum. Birkaç dil biliyorum, şu anda dil koçu olarak çalışıyorum. Eğer beni tanımlayan bir alıntı seçmem gerekseydi, sanırım bu olurdu: "Özellikle yetenekli değilim, sadece tutkuyla meraklıyım." Her gün keşfedilmeye değer bir şey olduğuna gerçekten inanıyorum. Eğer görecek kadar cesursak, her gün bizim için yeni bir şey barındırır. Hızlı tempolu dünyamızda en büyük, en güçlü ve en güven verici zenginlik, bir şeylerin gerçek değerini görebilmektir. Öyleyse gelin birlikte bir yolculuğa çıkalım!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale