X

Bilmek, bulmak, olmak: Aşk ve en güzel halleri üzerine

Kelimelere dökülmesi oldukça zorlu bir yolculuğa çıkıyoruz sizinle. Sonunu şu an bu yazımı okumaya başlayan sevgili sizler gibi ben de bilemiyorum, sadece anlatmak istediklerim var… Hepimizin birçok kez deneyimlediği, belki yaşarken çok farkında olmadığımız, yıllar geçtikçe daha iyi anladığımız veya sakince düşündüğümüzde bizler için muhteşem yol arkadaşları olduklarını düşündüklerimiz, unutamadıklarımız, halen neden ayrıldık diye sorguladıklarımız, hiç kaybetmek istemezken yitirdiklerimiz veya halen şu anda elini tutabildiklerimiz… İşte tüm bu aşk hallerinden sizlerle birlikte geçeceğiz…

Aşkın bilmek hali…

Bilmek, hepimiz için basit bir sözcüktür. Bilmek bir şeyi “anlamış olmak, öğrenmiş olmak” yani bir kavram ile ilgili “bilgisi bulunmak” halidir. Peki şimdi biraz daha cesaretimizi arttıralım ve şu soruyla yüzleşelim hep birlikte; bugüne kadar hayatımızda tezahür eden yaşanmışlıklarda aşkın “bilmek” halini gerçekten tecrübe ettik mi? İçinizden geçenleri duyar gibiyim, aşkın “bilmek” hali olur mu diyeceksiniz, cevap sizi şaşırtabilir ama daha bu yolda çıkacağımız merdivenlerin ilk basamağıdır aşkın bilmek hali

Örneğin hepimizin başına gelmiştir, duygularımızı paylaşmak isteriz ve kalbimiz adeta “o diğer kişinin” vereceği cevap için  atmaktadır, dünya onun vereceği cevap ile dönecektir adeta… Belki karşılıklı hisler ile devam etmiştir bu şekilde başlayan hikayeler fakat bu örnekte reddedileceğiz… İşte bu nokta bizim “bilmek” noktamızdır, yolunuza o hisleri o noktada bırakarak devam ederiz. Çünkü aşkın varlığı bizler için “ancak ve önce karşılık alınacak” bir haldir. Yani bilmek halinde aşk, adeta yanından geçerken hayran kaldığınız bir gelincik tarlası gibidir, kıpkırmızı, içinde sonuna kadar yürümek istersiniz, fakat ilk adımınızda toprağa battığınızda heyecan yok olmuştur çünkü o toprak bizi aynı heyecanla karşılamamış ve hatta canımızı da acıtmıştır. Güzel manzarayı orada bırakırız ve bunu “aşk diye biliriz”…

Aşkın bulmak hali…

Bilmek hali bu uzun merdivenin ilk basamağı ise, buradan sonraki basamağımız ise bulmak halidir. Ne olacak bulduğumuzda diye sorabiliriz kendi kendimize, bunu idrak edebilmek için bulmak kelimesi bize ne anlatmaktadır gelin bir bakalım; Bulmak, bir şeye rastlamak, gözle görülür veya görülmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, bir şeye ulaşmak, bir şeyi elde etmek. Aşkın bulmak hali için daha derin bir cesarete ihtiyacımız olacak, bu sefer karşılık aldığımız ve bazı tabirlerde “deliler” gibi olduğumuz bir hale yol alacağız. Nedir “bulmak” halinde aşk?

Ulaştığımız mükemmel bir noktadır, gerçekten karşılıklı duygular ile bir diğer kişiyi hayatımıza kabul etmişizdir, bu kabul ile onun hayatına adım atmışızdır. Aşkın bulmak hali, çok uzun zamandır keşfedilmeyi bekleyen bir kara parçasının dünya üzerindeki varlığını bilen tek kişi olmak gibidir, uzaktan bir geminin içinde o kara parçasını gördüğünüzde “biliyordum” onu bulabileceğimi biliyordum deriz. O kara parçasına adım atmamızla birlikte, kara parçası bizim için “ulaşılmış” olur… Ve hatta bir süre sonra aşkın “bulmak” halinde isek, öyle sıradan gelir ki adımlarımızı attığımız o muhteşem kara parçası “arayışımızı” unuturuz, o noktaya nasıl geldiğimizi, nereye gitmekte olduğumuzu… İşte aşkın “bulmak” halini deneyimliyorsak, “ulaşılacak” nokta kalmadığında muhteşem keşfimizin “değeri” bir hiçtir. Bir sonraki bulmak hali için yeniden yollara düşmüşüzdür bile…

En muhteşem basamak: Aşkın olmak hali…

Peki, şimdi gelin merdivenin bir sonraki ve en muhteşem basamağına doğru ilerleyelim. Nedir aşkın olmak hali? Olmak kelimesi durum anlamındadır, varlık halidir, vuku bulmadır, gerçekliktir. Şimdi “aşk olmak” üzerine son derece cesaret gerektiren bir soruya yanıt arayacağız; gerçekten “aşk” olduk mu? Bu öyle bir haldir ki, sadece vardır, herhangi bir karşılık beklemeden, sorgulamadan, yorumlamadan ve hiç azalmadan…

Örneğin, aşkın olmak halindeysek, o kişinin varlığı bizim aşk olmamıza yeterlidir, sadece bu varlık için sonsuz bir minnet hali içindeyizdir, bu hal adeta ilahi güç ile birleşmek halidir, fiziksel oluştan çıkıp çok daha saf bir seviyede aşkın “olmak” halinin vuku bulmasıdır; zaman ve mekan önemsizdir… Sonuç veya son yoktur, kaybeden kazanan taraf yoktur, teklif eden kabul eden veya reddeden taraf yoktur; tek gerçek aşkın kalbinizden öte olan “oluş” halidir…

İşte aşkın “olmak” hali, bir çölde gece ay ışında yürümek gibidir, geriye dönmemiz imkansızdır kumda ayak izlerimiz kaybolur fakat yolumuz o derece aydınlıktır ki gece olduğunu çoktan unutmuşuzdur, çünkü çöl de gece de ay da bizden ibarettir… O çölü geçtiğimizde ulaşacağımız aşk şu andaki “oluş” halimizdir…

Sevgili Halil Cibran, Ermiş adlı eşsiz eserinde “Aşka Dair” ile bu aşk olmak halini bizlere şöyle anlatır;

“Aşk sizi çağırdığı zaman, onu izleyin, Yolları zorlu ve dik olsa da.

Kanatları sizi sardığı zaman, ona teslim olun, Tüyleri arasına gizlenmiş kılıç sizi yaralayacak olsa da.

Ve aşk sizinle konuştuğu zaman, ona inanın, bahçeyi tarumar eden kuzey rüzgarı gibi darmadağın etse de düşlerinizi sesiyle.

Çünkü aşk hem taç olur başınıza hem çarmıha gerer sizi. Hem besler büyütür hem de budar sizi. Yücelerinize tırmanıp okşar sever güneşte titreyen en körpe dallarınızı

İnip sonra aşağı, sarsar toprağa tutunmuş köklerinizi. Mısır demetleri gibi derer aşk sizi.

Harman yerinde dövüp çırılçıplak bırakır. Kabuklarınızı elemek için kalburdan geçirir.

Apak edinceye kadar öğütür sizi. Yumuşayana kadar yoğurur;

Ve sonra sizi atar kutsal ateşine, Tanrı’nın kutsal şölenine kutsal ekmek olasınız diye.

Ne sahip olur aşk ne de kendine sahip olunsun ister. Çünkü aşka aşk yeter.

Sevdiğiniz zaman “Tanrı yüreğimde” değil, “Ben Tanrı’nın yüreğindeyim” demelisiniz.

Ve aşka rota çizebileceğinizi sanmayın, çünkü, sizi layık bulursa eğer rotanızı aşk çizer.

Aşkın kendini tamama erdirmekten başka bir tutkusu yoktur.”

Hayatımız boyunca deneyimlediğimiz aşk, aslında sevgili evrenin muhteşem öğretilerini bizlerle paylaşabilmek üzere  yoluma çıkardığı mükemmel öğretmenlerden ibarettir. Bu yüzden dünya üzerinde her şeyden önce gelir. Aşk, eşi benzeri olmayan bir simyacıdır, yol göstericidir ve çok değerlidir… Bugün hangi hali bizler için en güzeli getiriyorsa, dilerim bu yazıya ilham olan Mevlana’nın muhteşem sözleri “aşk olmak” yolunda hepimize ışık olur…

“Bilmek başka, bulmak başka, olmak daha başkadır.” Mevlana

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale