X

Bilinç düzeyini değiştirmek için “nefes alın”

Bilincinizin sınırlarına ulaşabileceğinizi, hatta yeni bilinç düzeylerini deneyimleyebileceğinizi söylesek, ilgilenir miydiniz? Üstelik bunun için dünyanın ücra köşelerine yolculuk edip, garip sıvılar içmeniz gerekmiyor. İstemsizce, sürekli gerçekleştirdiğiniz bir eylem ile yeni şuur hallerine ulaşmanın mümkün olduğu iddia ediliyor: Nefes alarak!

Holotropik nefes adı verilen teknik, dengeleyici nefes teknikleri arasında yer alır. Hiperventilasyon yani hızlı solunum, uyarıcı, ritmik müzikler ve kas gerici hareketlerin birleştiği seanslarda vücut kimyasının ve bilincin değişmesi amaçlanır. Hiperventilasyon denen istemli uzun ve hızlı, sanki koşarken nefes nefese kalmış gibi alınan ve verilen nefesler vücutta oksijen seviyesinin düşmesine yol açar. Holotropik nefes tekniği eğitimcilerine göre, oksijen miktarındaki bu düşüş kişinin bilinç düzeyini değiştirecek kadar etkili.

Holotropik nefes, zihin uyarıcı ilaçlara benzer

Holotropik sözcüğü, Yunanca “holos” (bütün) ve “trepein” (bir noktaya doğru ilerlemek) sözcüklerinin birleşiminden geliyor. İnsanoğlunun farkında olmadığı bilinç düzeylerine, yani bir bütün olarak kendisine doğru ilerlemesi anlamını taşıyan holotropi, psikoanaliz tedavisi uzmanı olan Stanislav ve Christina Grof adlı çift tarafından geliştirildi. Çift 1970’li yıllarda psikolojik tedavide bilinç düzeyi değişimlerini kullanma fikri üzerine çalışmaya başladı. Hastalar üzerinde pek çok tedavi yöntemi denediler, hatta 1980’lerde LSD adı verilen “asit” yasaklanmadan önce ilaçla bilinç düzeyi değiştirme deneyleri de oldu. Bu deney ve tedaviler esnasında, belli bir hızla soluk alıp vermenin de ilaca benzer etkiler ortaya çıkardığını fark ettiler.

Yine de, hiperventilasyonun etkilerini Grof çiftinin keşfettiğini söylemek haksızlık olur. Bu tekniğin temelleri, 1940’lı yıllarda psikolog Wilhelm Reich tarafından atılmıştı. Reich, nefesi kısıtlamanın fiziksel, duygusal ve psikolojik tıkanmalara neden olduğunu ve derin nefeslerin bu tıkanmaları açıp kişiyi rahatlatabileceğini gösterdi. Nitekim, bu inanış, Hindistan’da prana, Çin’de chi, Yunanistan’da pneuma olarak adlandırılan nefesin iyileştirici etkisine inanışı da destekler nitelikteydi.

Nefes seanslarında neler oluyor?

Holotropik nefes seansları bir danışan (nefes alan) ve bir eğitmen / yönetici olarak ikili gerçekleştirilebildiği gibi, grup seansı olarak da düzenlenebilir. Youtube ya da Spotify’daki ilgili çalma listelerinden kolayca ulaşılabilecek sert ritimli bir müzik eşliğinde, danışanlara rahatlama egzersizleri yaptırılır, nefes hız ve derinlikleri kademeli olarak artırılarak onların en uygun nefes ritmini bulmaları sağlanır. Bu arada danışanlar zaman içinde hem ağızdan hem burundan aynı anda nefes alıp vermeye daha alışkın hale gelirler.

2 ila 3 saat sürebilen her bir seansta nefes alan kişinin yerde, bir mat üzerinde sırt üstü uzanması tercih edilir. Yerde yatmak, kişiyi elini kolunu nereye koyacağı endişelerinden kurtardığı ve hareket etmek zorunda bırakmadığı için faydalıdır. Böylece kişi sadece kendi istediği şekilde ve ölçüde hareket eder, kas gerginliği azalır. Bu esnada danışanlar içlerinden geldiği şekilde esneme, ağlama, bağırma gibi ses çıkarmaya da teşvik edilir.

Ritmik müzikte ısrar edilmesi de tesadüf değil. Ritmik davul sesinin kaygıyı azalttığı, ağrıyı geçirmede faydalı olduğu, bağışıklığı artırdığı kanıtlandı. Saniyede 4 – 4,5 vuruş gibi belirli ritimler, rüyaların görülme evresi olan REM uykusuyla da ilişkili olan, yavaş hareket eden teta dalgalarını ortaya çıkarırkanıtlandı. Saniyede 4 –. Bu yükselişten sonra müzik, dingin ve sakinleştirici bir hal alır.

Bir tedavi yöntemi olarak holotropik nefes

Holotropik nefes tekniği aşağıdaki gibi rahatsızlıkların tedavisi ya da azaltılması için uygulanır:

  • Stresi azaltmak
  • Depresyon belirtilerinin şiddetini azaltmak
  • Travma etkilerinden kurtulmak
  • Kişisel farkındalığı artırmak
  • Alkol ya da madde bağımlılığından kurtulmak
Holotropik nefes, dipsiz bir kuyu mu?

Holotropik nefes tekniğinin gelişimine önayak olan Grof çifti, bu tekniğin kişiyi trans haline sokabileceğini, kişilerin derin ve güçlü bir deneyim yaşayabileceğini reddetmiyor. Onlara göre bu, iyileşme sürecinin bir parçası ve çok da yabancı değil. Keza psikoterapide de, kişilerin sakladıkları ya da bastırdıkları duygu ve düşüncelerin ortaya çıkması, yani bir nevi patlama hali, iyileşmenin ve dönüşmenin ilk adımı olarak kabul ediliyor.

İlaç kullanılarak zihni dönüştürme deneylerine kıyasla holotropik nefes tekniğinin oldukça güvenli olduğu söylenebilir. Çünkü alınan nefes kişinin kendi inisiyatifine bağlıdır ve rahatsızlık duyulan noktada ara vermek, şiddeti azaltmak gibi önlemler almak mümkündür.

İlginizi çekebilir: Özgür zihin ve özgür nefes dönüşüm programı: Uplifers deneyimi Özgür zihin ve özgür nefes dönüşüm programı: Uplifers deneyimi 

Kaynaklar:
Pyschedelic Times 
Holotropic Breathwork Community 
GoodTherapy.org 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale