X

Beyniniz ve bedeniniz için taş devri diyeti

İnsanoğlu yaklaşık 2 milyon yaşında. Dünya üzerindeki yaşamının çoook uzun bir zaman diliminde avcı toplayıcı olarak taş devri diyeti ile beslendikten sonra, yaklaşık 10 bin belki de 13 bin yıl önce yerleşik düzene geçmiştir. Yerleşik düzene geçmesi ile eş zamanlı tarım ve hayvancılığa başlamıştır. Tarım ve hayvancılığa başlaması ile önceden çok çok az miktarda ve nadir olarak tükettiği tahıl ürünleri ve baklagilleri daha çok tüketmeye başlamış, önceden neredeyse hiç tüketmediği süt ürünleri sofralarda yerini almaya başlamıştır.

19. yy’da gerçekleşen endüstri devrimi ile hem tarlalardan daha çok ürün almak hem de bu ürünleri daha çabuk ve kolay işlemek mümkün olmuştur.

Dünyadaki açlıkla mücadele etmek için buğdayın genetiği ile oynanmış, genetik yapısı insan vücudunun tanımadığı bir hale getirilmiştir.

Tüm tahıl ürünleri, özellikle işlenmiş olarak (un, nişasta, irmik) düzenli ve yüksek miktarlarda tüketildiklerinde insülin direnci ve kilo almaya neden olurlar. Bu iki durum da uzun vadede tüm vücutta enflamasyona, bu enflamasyon da beyinde enflamasyona neden olur.

Enflamasyonu artıran diğer bir faktör tahılların içindeki gluten proteininin neden olduğu artmış bağırsak geçirgenliğidir.

Günümüzde karşımıza çıkan pek çok kronik hastalığın en önemli nedenlerinden birisi yaygın enflamasyondur. Yani vücut devamlı bir savunma ve mücadele halindedir.

Kalp damar hastalıkları, bazı kanserler ve pek çok bağırsak hastalığı ile birlikte bu enflamasyon Alzheimer hastalığı gelişim riskini artırmakta, migren, fibromiyalji ve kronik yorgunluk sendromunu ortaya çıkarabilmekte veya bulguları kötüleştirebilmektedir.

Pek çok çalışmada glutensiz beslenmeye geçen hastaların migren ağrıları, sıklığı ve şiddetinde azalma, fibromiyalji ağrılarında azalma ve fibromiyalji bulgularında düzelme görülmüştür.

Taş devri stilinde beslenmenin diğer bir artısı da mümkün olduğunca işlenmiş, paketlenmiş ürün tüketilmemesi, en azından besin katkı maddesi içeren ürünlerin beslenme düzeninden çıkarılmasıdır. Besin katkı maddeleri, özellikle glutamat ve aspartam eksitotoksik etki göstererek beyni daha uyarılabilir kılmakta, ağrı ortaya çıkışını kolaylaştırabilmektedir. Besin katkı maddeleri ayrıca alerjileri tetikleyebilmekte, alerjiler de var olan enflamasyonu artırabilmektedir. Artmış enflamasyon artmış ağrı demektir.

Çocukluk çağının en sık rastlanılan alerjilerinden biri inek sütü alerjisidir. Günümüzde erişkinlerde giderek artan sıklıkta saptanmakta olan bu alerji de aynı şekilde ağrıları tetikleyebilmektir. Ayrıca kazeinin moleküler yapısı (peptid dizilimi) glutene çok benzemektedir, gluten hassasiyeti olan bireylerde çapraz reaksiyona neden olmaktadır.

Taş devri diyeti bir çiğ diyet değildir. Ateş insanoğlunun çok erken çağlarından beri hayatımızda yer almaktadır, ayrıca besinlerin, besin içeriğinden daha fazla yararlanmak ateş sayesinde mümkün olmuş, bir anlamda insan beyninin gelişimi ateş sayesinde olmuştur.

En çok sorulan sorulardan birisi de tahıl ve süt ürünleri beslenmeden çıkartıldığında insanın bir eksiklik yaşayıp yaşamayacağı, özellikle fiziksel performansının ne olacağı. Yoğun karbonhidrat tüketmekten az karbonhidratlı beslenmeye geçişin ilk haftasında vücut adaptasyon sürecinden geçeceği için biraz yorgunluk olur, ama sonrasında metabolizma çok daha efektif olacağı için hiçbir zorluk çekmez. Günümüzde pek çok başarılı çölyak ve non çölyak gluten hassasiyeti olan sporcu var, benim favorim bu sene 4. kez Wimbledon’ı kazanan Novak Djokovic.

Diğer bir soru da vegan ve vejetaryenlerin ne yapacağı ile ilgili. İnsanoğlunun hayatta kalması ve dokularını tamir edebilmesi için kırmızı ete ihtiyacı yok, ancak hayvansal proteine ihtiyacı var. Bitkisel proteinleri içerdiği esansiyel amino asit sayısı ve miktarı yetersiz; o nedenle mutlaka yumurta, balık ve deniz ürünü yenmesi gerekiyor.

O zaman ne yiyelim?

Olmazsa olmaz:

  • Balıklar
  • Deniz ürünleri
  • Sebzeler
  • Meyveler
  • Kuruyemişler
  • Zeytin-zeytinyağı

Olsa da olur, olmasa da:

  • Kırmızı et
  • Kanatlı eti
  • Mantarlar

Çok az miktarda:

  • Baklagiller
  • Psödo tahıllar (Kinoa, çiya)
  • Karabuğday

Ne yemeyelim?

  • Tüm tahıllar ve ürünleri (un, nişata, bulgur, irmik vs)
  • Süt ve süt ürünleri (özellikle inek sütü)
  • İşlenmiş ürünler
  • Katkılı ürünler

 

İlginizi çekebilir: Taş devri diyeti

Dr. Banu Taşçı Fresko: Dr. Banu Taşcı Fresko, 1969 senesinde İstanbul’da doğmuştur. İstanbul Tıp Fakültesi’ni 1992 senesinde bitirmiş, ihtisasını İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda 1997 senesinde tamamlayıp Nöroloji Uzmanı olmuştur. Birçok özel hastanede çalıştıktan sonra şimdi çalışmalarını muayenehanesinde sürdürmektedir. Uzun yıllar kronik ağrılardan mustarip olduğu için, hastalara yol gösterecek, hayatlarını kolaylaştıracak bir kılavuz yazmak istemiştir. Ekim 2017de ‘Beynini Doğru Besle’ isimli kitabı çıkmış, kitapta migren ve fibromiyalji ağrılarıyla nasıl başa çıkılacağını, beslenmenin önemini ve tüm kronik hastalıklarda yoganın iyileştirici etkisinden bahsetmiştir. 2017 senesinde Arzu Rezzan Sunam ve Yelina Tayfur’dan Temel Yoga Hocalık Eğitimi ve Banu Çadırcı’dan 100 saat yoga terapi ve yoga anatomi eğitimi almıştır. Aynı zamanda Ahmet Güllü ve Vedat Örs atölyelerinde eğitim almış, profesyonel bir ressamdır, bu güne kadar 7 kişisel sergi açmıştır. Bugünlerde bir yandan Mayıs 2018’deki sergisine hazırlanmaktadır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale