X

Beynimizin nasıl çalıştığı politik kararlarımızı etkiler mi?

8 Kasım günü dünya, tüm dikkatini Amerika’daki başkanlık seçimine çevirdi. Donald Trump’ın seçimi kazanmasının ardından bunu protestolarla karşılayanlar olduğu kadar sevinçle karşılayanlar da oldu. Amerika’daki seçim sonuçları beynimizin karar verme süreçleriyle ilgili en önemli sorulardan birini yeniden gündeme taşıdı: Kararlarımızı alırken kendi kaderimizin efendisi miyiz yoksa beynimiz tarafından oynatılan kuklalar mıyız?

Kendi kaderimizin efendisi olmadığımız teorisi ilk olarak Benjamin Libet tarafından 1983 yılında yapılan bir deneyde ortaya atıldı. Deney sonucunda EEG taraması ile beyinleri incelenen kişilerde; beynin, kişi farkına varmadan 300 milisaniye önce kararı verdiğini gösteriyor. Peki bilinçli verdiğimizi düşündüğümüz kararımızın beynimizde daha kararı verme farkındalığına ulaşmadan önce şekillenmesi ne anlama geliyor? Bu soruyu yanıtlamak için ABD Akıl Sağlığı Devlet Enstitüsü Beyin Evrimi ve Davranış Laboratuvarı başkanı Paul McLean’in üçlü beyin kuramına bakmak gerekiyor. Bu kurama göre beynimiz; en az gelişmişten en çok gelişmişe doğru sürüngen beyin, limbik beyin ve korteks olarak üç farklı yapıdan oluşuyor.

McLean’e göre en altta sürüngen beynimiz yer alır ve sistem, diğer iki yapıyı da içine alacak şekilde gelişir. Hayatta kalma ve grup davranışlarımızın temelini oluşturan bu beyin yapısını, unutulmuş bir bavul gibi sürüngen atalarımızdan bu yana yanımızda taşıyoruz. Kertenkelelerde ve insanlarda ortak olan bu beyin yapısı, bir tehdit algıladığımızdaki savaşma veya kaçma davranışını tetikliyor. Sürüye dışarıdan gelene karşı saldırgan yaklaşımlar da beynin bu bölgesinin özelliği olarak gösteriliyor. Maymunlarda yapılan deneylerde, sosyal egemenlik gösterisinde bulunan maymunların yüksek perdeden çığlık atma, bacaklarını açma ve ereksiyon durumdaki cinsel organlarını diğer maymunlara vurma gibi egemenlik gösteren davranışlar sergiledikleri görülüyor. Cinsellik gibi görünmesine karşın bu davranışlar aslında cinsellikle değil, sosyal egemenlik gösterisiyle ilgilidir. Bu deney sonucunda birkaç dakika içerisinde sürüdeki diğer tüm maymunların da yeni gelene karşı bir davranış biçimi gösterdiği görülmüştür. Böylece tüm maymunlar kendi sosyal gruplarına dahil olmadıklarını düşündükleri diğer maymuna dışlayıcı, tehditkar, gösterişçi bir tavır sergilemişlerdir. İnsanlar gibi düşünme/konuşma süreçleri gelişmemiş olduğu içinde bunu tamamen davranışlarında göstermişlerdir.

Sürüngen beyinden sonra bir üst yapı olan limbik beyin ise hafıza, hormonlar ve duygu durumla ilişkilidir. En gelişmiş yapı olan korteks ise düşünme, sorgulama, karar verme, planlama ve mantık süreçleri ile ilgilidir. Peki bu üçlü beyin kuramı politik süreçlerdeki karar verme davranışıyla ilgili olarak bize ne anlatıyor?

ABD başkanlık seçimine sinirbilim yaklaşımı
Yapılan çalışmalar; düşündüğümüz gibi karar verme süreçlerinde kontrolün bizde değil, sürüngen beyinde olduğunu gösteriyor.

Politik sinirbilimcilerin yaptıkları beyin görüntüleme çalışması, düşündüğümüz gibi karar verme süreçlerinde kontrolün bizde değil, sürüngen beyinde olduğunu gösterir nitelikte. Bu çalışmaya göre tehdit cümleleri yoğun olarak kullanılan grupta, diğer gruba göre sürüngen beynindeki korku merkezlerinden biri olan amigdalanın çok daha yoğun aktive içerisinde olduğu görülüyor.

İlgili yazı: Karar verme sürecinde beyinde neler oluyor?

Donald Trump’ın 2015 yılında yaptığı ilk adaylık konuşmasında 53 defa “öldürmek” kelimesini kullanmasının ve daha sonra seçim kampanyasına grup içi – grup dışı ayrımını vurgulayarak insanların sürüngen beynine hitap etmesinin kazanmasında rolü mutlaka vardır. Ama yapılan diğer çalışmalara bakarsak aslında her üç beyin yapısına da hitap ettiğini görebiliriz.

Seçimlerden hemen önce yapılan bir çalışmaya göre katılımcılara 40 dakikalık Donald Trump ve Hillary Clinton’ın müzakere videosu izlettiriliyor ve katılımcıların politik görüşlerinden bağımsız olarak beyinlerinin verdiği yanıtlara bakılıyor. Buna göre, politik görüşleri ne olursa olsun katılımcıların beyinlerinin Trump’ı dinlerken daha dikkatli ve duygusal olarak daha yoğun olduğu görülmüş. Bu durum katılımcıların Trump’ın sözlerine onay vermedikleri durumlarda bile aynı yoğunlukta devam etmiş.

Paul McLean’in daha önce belirttiği gibi üçlü beyin yapımızdan her birinin kendi zekası, kendi özelliği, kendi bellek ve diğer işlevleri olsa da, bu üç beyin birbiriyle bağlantılı üç biyolojik bilgisayar gibidir. Sadece politikada değil, hayatın her alanında üçlü beyin yapımızın tümüne hitap eden insanlara karşı anlam veremediğimiz bir çekime kapılmamızın sebebi belki de budur.

Sinem Serap: Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği'ni bitirdiğimde beynin artık hayatımın vazgeçilmez bir parçası olacağını biliyordum. Çocuklukta başlayan beyin-zihin ilgim sonunda akademik ortama taşındı ve şu anda doktora çalışması şeklinde devam ediyor. Beyinden sonra en büyük tutkum olan su altı, beni serbest dalış denemelerine, oradan meditasyona ve oradan da yogaya götürdü. Yaklaşık 1 sene önce yoga eğitmeni sertifikamı alsam da bu yolda hala öğrenci kalmaya devam ediyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale