X

Bedeniniz yaza hazır mı?

Sizi bilmem ama ben mevsim yaza dönerken, diğer mevsim geçişlerinden etkilendiğimden daha fazla etkileniyorum. Bünyem pek alerjik olmamasına rağmen beni sık sık yoklayan hapşırık krizleri, uykumu almış olmama rağmen bir türlü dinlenmiş hissedememe, özellikle bacak ve ayaklarımda ödemler, gastrointestinal (mide – bağırsak) sistemimde oluşan sıkıntılar ve tüm bunların bir araya gelip sebep olduğu bir gerginlik hissi, geçiş döneminde yakamı bırakmıyor. 

Bu dönemi rahat geçirmek ve şikayetlerimi azaltmak için uyguladığım birkaç yöntemi paylaşmak istedim sizlerle bu ay. Benim yaşam kalitemi ciddi anlamda yükselten bu küçük ipuçları eminim sizin de işinize yarayacak.

Güne yoga nefesi ile başlayın

Sabah uyandığınızda odanızın penceresini açın ve temiz havanın içeri dolmasını sağlayın. Sonra bağdaş kurarak oturun. Sırtınızı dik tutun. Çenenizi yukarı kaldırarak boynunuzu doğal pozisyonuna getirin. Burnunuzdan derin ve yavaş bir nefes alın. Nefesi önce karnınızda sonra yavaş yavaş midenizde, kaburga kemiklerinizde ve göğsünüzde hissedin. Ardından nefesi yine yavaş yavaş verin. Bunu 10 defa tekrarlayın. Sonra sol burun deliğinizi kapatarak aynı şekilde 10 nefes daha alıp verin; aynı işlemi sağ burun deliğinizi kapatarak tekrarlayın. Güne bu nefeslerle başlamak sakinlik ve denge getirmenin yanı sıra, hazımsızlıktan astım ve tansiyona kadar pek çok şeye iyi geliyor.

Ilık limonlu su için

Uzun yıllardır faydalarını saya saya bitiremediğimiz ılık limonlu su, mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek ve sindirim sistemine yardımcı olmak için de birebir. Alkali suların ne kadar faydalı olduğunu hepimiz artık biliyoruz. Suyu alkali hale getiren en önemli şeylerden biri de limon. Sabah kahvaltıdan önce ılık limonlu su içmek tüm sindirim sistemini harekete geçiriyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, karaciğeri toksinlerden arındırıyor, kilo vermeyi hızlandırıyor, enerji veriyor ve kokusuyla da sizi mutlu ediyor.

Mutlaka sıkı bir kahvaltı yapın

Kahvaltıya önem vermek, bedeniniz ve sağlığınız için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri. Kahvaltıda mutlaka ceviz, yumurta ve c vitamini içeren sebze ve taze otlara yer verin. Pastane ürünleri ve paketli ekmeklerle kahvaltı yapmaya son verin. Güvenebileceğiniz bir fırın bulun ve kaliteli un ile yapılan kaliteli ekmekler tüketmeye gayret edin. Eğer çok erken saatlerde kalkmanız ve işte olmanız gerekiyorsa, akşamdan sandviç hazırlamayı deneyebilirsiniz.

Kuru meyve ve kuru yemiş tüketin

Miktarını çok abartmamakla birlikte kuru meyve ve kuru yemişler gün içerisinde düşen enerjinizi dengelemeye, açlık hissinizi kontrol etmeye ve sindirim sisteminizi harekete geçirmeye yardımcı olur.

Bol su ve ödem söktürücü bitki çayları tüketin

Bol bol sıvı tüketmek mevsim geçişlerinde yapmamız gereken belki de en önemli şey. Hem bağışıklık sisteminin düzgün çalışması hem de vücudun fazla su tutmasını önlemek için sıvı tüketimini göz ardı etmemeliyiz. Günde iki fincan biberiye çayı ödemin vücuttan kolayca atılmasını sağlamada birebir. Bu arada asitli ve şekerli içeceklerden, ambalajlı meyve sularından uzak durmanız gerekli.

Öğünlerinizi dikkatlice planlayın

Genellikle hepimiz iş hayatı içerisindeyiz ve günde üç öğün yemek yiyoruz. Özellikle mevsim geçişlerinde karbonhidrat içeren yemekleri öğle aralarında tüketmek, akşam ise daha hafif şeyler tüketmek sağlığımız için çok faydalı olacaktır. Akşam öğünlerimizi karbonhidratsız planlamak rahat bir uyku ve dinç bir vücut için oldukça önemli.

Akşamları çorba, salata, ızgara et ya da zeytinyağlı yemekler tüketmeli ve yatağa girmeden en az iki saat önce yemek yemeği kesmelisiniz. Akşam yemeğinden sonra meyve yeme alışkanlığınız varsa, akşam yemeği ile arasında en az 45 dakika olmasına özen gösterin ve yukarıda da belirttiğim gibi, en az iki saat önce yemek yemeği tamamen kesin. Alerjik bir bünyeye sahip olanların, bakliyat tüketimini mevsim geçişlerinde azaltmalarında fayda var.

Taze meyve ve otlara yer açın

Günde en az bir porsiyon taze meyve ve ot tüketin.

İlginizi çekebilir: Yeni başlayanlar için Ege ve Akdeniz otları rehberi Yeni başlayanlar için Ege ve Akdeniz otları rehberi 

Propolis tüketin

Ben yazdan kışa geçerken omega 3 yani balık yağı, kıştan yaza geçerken de propolis tüketmeye gayret ediyorum. Kullandığım başka bir besin desteği yok. Arıların kovanların içinin yalıtımı için ürettikleri propolis bağışıklık sistemi için muhteşem bir koruyucu ve çok iyi bir antioksidan. Bağışıklık sistemine direkt olarak etki ettiği için bağışıklık sistemi hastalıkları ve alerjilerin tedavisinde çok iyi bir alternatif. Ancak bu tür besin desteklerini kullanmadan önce doktorunuzla görüşmenizde fayda var. Çünkü bu tür destekler her bünyede farklı reaksiyonlara yol açıyor. Bu sebeple nasıl ve ne miktarda kullanmanız gerektiğini mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

D vitamini testi yaptırın

Her 10 kişiden 9’unun D vitamini eksikliği yaşadığını düşünürsek, bir test yaptırma fikri o kadar da kötü değil. D vitamini eksikliği müthiş bir halsizlik ve uyku hali yaratıyor; ayrıca konsantrasyonu imkansız hale getiriyor. Bahar yorgunluğumuzu doktorumuzun önerdiği bir D vitamini takviyesi ile atmamız mümkün.

Spor yapın

Ben haftada bir kaç gün yoga ya da pilates yapmaya, diğer günlerde de yürüyüş, bisiklet gibi hafif bir kardiyo yapmaya gayret ediyorum. Spor, mevsim geçişlerini rahat atlatabilmeniz için en büyük desteğiniz. Ancak hangi sporu yaparsanız yapın esnemeyi unutmayın. Esnemediğiniz taktirde kaslarınızda biriken laktik asit size rahatsızlık ve ağrı olarak geri dönecektir.

Kefir tüketin

Her gece yatmadan önce içeceğiniz bir bardak kefirin vücudunuzda yarattığı mucizelere çok kısa sürede tanık olacaksınız. Hayat boyu kefiri evinizden eksik etmeyin.

Tüm bunlar kendimde uyguladığım ve mevsim geçişlerini minimum seviyede hissetmeme yardımcı olan öneriler. Umarım sizin için de faydalı olur. Çok ama çok hafif, mutlu bir yaz diliyorum herkese!

İlginizi çekebilir: 7 “yaz vücudu” önerisi: Bu yaz kendinize bir şans verin! 7 “yaz vücudu” önerisi: Bu yaz kendinize bir şans verin! 

Deniz Bayraktaroğlu Ar: Sosyolog, girişimci, blogger, tasarımcı, yemek düşkünü, yoga sever, hayatı keyifle ve sağlıkla yaşamaya çalışan, pozitif, yazar-çizer ve kedi insanı bir kadın. Şimdi sizlerle Uplifers'da buluşmaktan dolayı da çok mutlu. dbayraktaroglu@gmail.com

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale