X

Bedenin sesine ve hafızasına kulak verin

Artık psikolojik sıkıntıların bedene yansıdığını hepimiz biliyoruz. Psikolojik sıkıntıların bedene yansımasına, yani psikoloji kökenli fiziksel rahatsızlıklara psikosomatik rahatsızlıklar diyoruz. Örneğin; evde su yokken susamak psikosomatiktir ve aslında gerçekten susarsınız. Kaygı dolayısıyla terleme veya üzüntüden kaynaklanan yorgunluk, herkesin yaşayabileceği somatizasyon örneklerindendir. Buna göre migren, karın ağrıları, bağırsak problemleri, egzama gibi deri rahatsızlıkları da bu alanın içerisindedir. Ses kısılması, mide bulantısı, baş dönmesi, nefes darlığı, sırt ve omuz ağrıları da sıklıkla somatizasyon belirtilerinden olabilmektedir. Hatta körlük ve sağırlık da somatizasyon belirtisi arasında gösterilmektedir.

Beden duygulara eşlik eder

Beden ve duygular arasında bir döngü vardır. Bedenin duygulara eşlik ettiğini söyleyebiliriz. Bizim düşündüğümüz şey üzerine hissettiğimiz duygular ile birlikte beynimize de sinyal gider. Bu sinyal ile birlikte, örneğin stres anında kortizol veya diğer stres hormonları devreye girer. Kortizolun gerekli durumlarda sağlıklı seviyelerde salgılanması hafıza ve öğrenme hızını geliştirirken, kronik olarak yüksek seviyede salgılanması yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları, diyabet ve duygusal ve bilişsel sorunlara neden olur. Aynı zamanda bağışıklık sistemine de etkisi vardır.

Bu bilgi ışığında günümüzde doktora gidildiğinde ilk sorulan sorulardan biri ne kadar stresli biri olduğunuzdur. Üstelik bu konu artık yüzeysel ele alınmamaktadır. Aksine, günlük yaşam stresleri ile nasıl başa çıktığınız, kendinizi nasıl sakinleştirdiğiniz, duygularınızı paylaşıp paylaşmadığınız farklı soru tipleri ile sorulmaktadır.

Herkesin, sıkıntılı dönemlerde yaşanan üzüntülü veya kaygılı duygu durumlarından arınmak için kendine özgün yolu vardır. Bazı durumlarda ise birey yaşanan duygularla başa çıkmakta zorlanabilir. İçsel duygu durumlarını ifade etme ya da boşaltma ihtiyacı sanata dahi yansımıştır. 20. yüzyılda ortaya çıkan dışavurumcu sanat akımının öncülerinden Edward Munch’ın “Çığlık” eseri bu konuda örnek niteliğindedir.  

Edward Munch’ın “Çığlık” adlı eseri içsel duygu durumlarını ifade etmenin sanata yansıması konusundaki en iyi örneklerden biridir.
Stres duygular yoluyla dışarı vurulmazsa beden bunu dışa vurmanın yolunu bulur

Bireyler, stres veren unsurları fark etmeyerek ya da görmezden gelerek çözümlemediği durumlarda ise psikolojik rahatsızlıklar, bedensel işaretlerle kendisini gösterebilir. Stres, duyguların ifadesi veya başka bir yolla dışa vurulmadığında beden bunu dışa vurmanın yolu olarak bazı fiziksel rahatsızlıklar geliştirebilir. Bu durumda stresin her zaman depresyon veya anksiyete olarak ortaya çıkmadığını da özellikle belirtmek isterim.

İlgili yazı: Travmatik olayların yarattığı stresle nasıl başa çıkılır?

Bireylerle yapılan psikolojik değerlendirmelerde; günlük stres faktörlerinin yanı sıra sıklıkla erken dönem veya yetişkinlik döneminde yaşanan travmatik olaylar da görülmektedir. Beden, travmanın etkisiyle hissedilen fiziksel rahatsızlığı tutar. Bedenin hafızası burada devreye girer. Terapi ile birlikte travmatik olaylar çözümlendiğinde, fiziksel rahatsızlıkların azalması ise bunu destekler niteliktedir.

Terapi ile travmatik olaylar çözümlendiğinde, fiziksel rahatsızlıklar da azalmaktadır.

Bütün bunlara göre bedenin hafızasını küçümsemeyerek sesine kulak verebilirsiniz. Tıbbi incelemelerin ardından hafızasındaki yükleri azaltmak için psikoterapi yardımı alabilirsiniz. Günlük stres unsurlarından arınmak için neler yaptığınızı veya onlarla nasıl başa çıktığınızı değerlendirebilirsiniz.

Uzm. Klinik Psikolog Berfin Bozkurt: Berfin Bozkurt, Fransa Strasbourg Üniversitesi’nde Psikoloji eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’de Klinik Psikoloji dalında yüksek lisans derecesi almıştır. Fide Danışmanlık Merkezi’nde çocuk, genç ve yetişkinlerle psikoterapi yapmaktadır. Fransa’da travma konusu üzerine yaptığı doktora eğitimini İstanbul’dan yürüterek devam etmektedir. Ayrıca okullara danışmanlık kapsamında eğitim ve seminerler vermektedir. Terapi çalışmalarında bilişsel davranışçı terapi, EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme), oyun terapisi kullanmaktadır. berfinbozkurt@gmail.com

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale