X

Beden, zihin ve ruh bütünlüğü için: Her gün kendinize “meditasyon molası” verin

Nefesi, meditasyonu, yogayı bilmem ama kendin için iyi bir şey yapmanın verdiği özgüven, öz sevgi ve öz değer çok tatlı!

Bu sözü, geçen gün yeni öğrendiğim 4 adet nefes tekniğini uyguladıktan sonra söyledim. Çünkü teknikleri uygular uygulamaz ayağa kalktığımda muhteşem bir rahatlama ile arınmışlık hissettim. Nereden geldi şimdi bu his 10 dakikamı bile almayan bu nefes sayesinde mi gerçekten böyle hissediyorum, yoksa kendi iyiliğim için kendime söz verdiğim bir şeyi yerine getirmenin huzuru mu bu? 

Bir meditasyon eğitmeni olarak elbette meditasyonun muhteşem faydaları saymakla bitmez (derslerde saya saya anlatıyorum). Ancak o faydalar bir yana, insanın kendine verdiği sözleri yerine getirmenin zevki bambaşka, insanın kendi iyiliği için bir şey yapmasının zevki ayrı bir şey dostlar.

Sizlere yaşamınızı güzelleştirmek için vermek istediğim en büyük tavsiye şu: Kendi iyiliğiniz için kendinize belli bir zaman ayırın. Bu zaman diyelim 15 dk. veya 30 dk. veya 1 saat olsun… Ve şimdi de bu sürede yapmak istediklerinizi belirleyin, belki 10 dk. meditasyon, ardından 20 dk. yoga ya da 10 dk. nefes, ardından 10 dk. meditasyon… Her neyi kolaylıkla ve keyifle yapıyorsanız, her neyi canınız çekiyorsa… Ama mutlaka belirli bir şeyleri seçin ve seçtiğiniz rutinde sabit olun. Ve şimdi de onu bir güzel uygulayın. Her gün!

Eğer kendinize bu tarz bir iyilik yapmak için zaman ayırmakta zorlanıyorsanız emin olun, demek ki hala bunun gerekli bir eylem olduğuna ikna olmamışsınız. Buradaki önemli nokta bu; seçtiğiniz rutinin gerekliliğine ikna olmak!

Her gün yaptığınız o kadar çok rutin var ki, mesela diş fırçalamak… Kaç dakikanızı alıyor, günde toplam 5 dk. İşte aynen bunun gibi. Dişlerinizi fırçalamanız nasıl ki diş sağlığınız için gerekli ise ve siz buna ikna olduysanız (beden) ve düzenli olarak her gün fırçalıyorsanız, tamamen aynı şekilde zihin ve ruh sağlığınız (temizliğiniz, güçlendirmeniz) için de meditasyon, nefes veya yogaya zaman ayırmanız GEREKLİ! Bu, bu kadar basit.

Bedeninize özen gösterdiğiniz oranda zihin ve ruhunuza da iyi bakmalısınız, öyle değil mi? Ve sakın bana demeyin ben zihin sağlığım için müzik dinliyorum, balık tutuyorum, dans ediyorum diye. Müzik dinlemek zihnin odağını başka bir alana geçirmenizi sağlıyor, evet harika şekilde anda kalmanızı sağlıyor, ancak asla temizlik yapmıyor. Bu aktiviteler yalnızca odağımızı değiştiriyor; buna pisliği halının altına süpürüyor diyelim. Emin olun o halının altı dolduğunda ne dinleseniz artık kar etmiyor, şarkıları değiştiriyorsunuz. O halıya değil de, öteki halıya süpürüyorsunuz. O da doluyor… Emin olun odağı değiştirmek, bir süreliğine başka bir şeyle meşgul olmak, “kafanızı boşaltmıyor”. Pisliği o meşgul olduğunuz şeyin altına gömmenizi sağlıyor, siz boşaldım “zannediyorsunuz”. Ama bir bakıyorsunuz, bir gün o konu yüzünden basit bir durumda patlıyorsunuz. Bir gün sabrınız tükeniyor. Çünkü sabır torbanız hiç boşalmamıştı. O an anlıyorsunuz.

O nedenle kendinize, diş sağlınıza özen gösterdiğiniz gibi, zihin ve ruh sağlığınız için de mutlaka bir süre ayırmanızın elzem olduğunu hatırlatın. Temizliği ancak o zaman yapabileceksiniz çünkü. Ve temizlik, sadece sizi rahatlatmakla kalmayacak, bakış açınızı da genişletecek, zorluklara karşı daha farklı ve kolaylıkla çözüm yolları keşfetmenizi sağlayacak. Dahası kendi iç dünyanızla, duygu ve düşüncelerinizle, en önemlisi kalbinizle bağlantınız güçlenecek. Bazı günler ağlayacaksınız belki, bir duygunuz boşalacak ve ertesi gün başka bir duygunuz, belki bazı günler içinize attıklarınızı bağıra bağıra haykırdığınızı duyacaksınız ve sonra bazı günler öz sevgi ile tanışacaksınız, sonraki gün şükran ile, kainatın size verdiği ve vermediği her şey için, onun sizi nasıl da koruyup kolladığını anlayacak ve hayranlık duyacaksınız ve kalbinizdeki sevginin gücü ile kocaman gülümseyeceksiniz.

Kendinize bu zamanı verin ve kendinize verdiğiniz bu iyilik sözünüzde durun. Bakın ne de güzel olacak. Beden, zihin ve ruh bütünlüğünüzü “her gün” hatırlayın!

Ha, kendinize verdiğiniz sözleri tutmakta zorlanıyorsanız eğer, o halde bu sözlerin bir sorumluluğu olduğunu hissetmiyorsunuz demektir. Eğer öyleyse, o zaman “içinizdeki çocuğa” bu sözü verin. Onu sevindirin, bunu onun için yapın. Onun saçlarını taramak, örmek gibi oturup meditasyonunuzu yapın. Onunla (kendinizle) İlgilenin. Reklam sözü gibi olacak ama olsun, geliyor; “Çünkü siz buna değersiniz.” 

Bu noktada aklıma şu da geliyor, sizin iyi olmanız benim neden umurumda? Çünkü siz iyi olduğunuzda bakkal amca da, memur da, doktor da iyi olacak. Anneler, babalar, öğretmenler de iyi olacak. Çünkü siz iyi olduğunuzda kolektif bilinçteki negatif yük kalkacak ve temiz bir dünyada nefes aldığımı hissedeceğim. Senin iyi olman, hepimizin iyi olması demek. Benim iyi olmam senin iyi olman demek, senin iyi olman çocuğunun iyi olması demek, çocuğunun iyi olması berrak bir gelecek demek…

Çok sevgiler ve beni nerede bulacağınızı biliyor musunuz? İşte bu Instagram hesabındayım ve meditasyon veya Theta Healing seansları ile ilgili de 0554 963 42 86’yı arayabilirsiniz.

Görüşmek üzere benim canım ruh parçalarım.

İlginizi çekebilir: Meditasyonlarınızın kalitesini yükseltmek “elinizde”: Mudraları keşfedin

Dilek Cantimur: Dilek Cantimur, 20 Kasım 1988, İstanbul doğumluyum. 2011 yılında Yeditepe Üniversitesi Uluslararası Finans bölümünü burslu okuyup onur derecesiyle mezun olduktan sonra 5 yıl finans sektöründe çalıştım, fakat daha sonra “özümü gerçekleştirebilme yolumun” bu olmadığını fark ettiğimde bu illüzyona bir son verip Özüme Ait olan Hayatı inşa etmeye başladım. Hem aldığım tüm meditasyon ve enerji eğitimlerinden hem de yüksek lisans eğitimim süresinde edindiğim bilimsel gerçekler neticesinde öğrendim ki Her Problem ve Hastalık ilk önce İnsanın kendi Zihninde yaratılıyor. Şimdi terapilerimde bu zihinsel nedenlerin keşfedilmesi, bilinçaltı blokajlarının dönüştürülmesi konusunda en etkili yöntem olan Theta Healing terapisini uyguluyorum ve bir de günlük hayatlarında uygulayabilecekleri basit fakat çok etkili 7 derslik Meditasyon programları sunuyorum. Ve hayallerimden birinin tezahürü olarak kurduğum “CreatinggrounD” merkezinde farkındalığa hizmet eden birbirinden farklı ve değerli etkinlikler düzenliyorum. Bütünün hayrına… Aşkla.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale