X

Bayram sofralarının tadını çıkarın: “Hayır” demek yerine porsiyon kontrolü

Bayram geliyor, tatilin uzun olması da tatil programlarının yapılmasına sebep oldu. Tatil programı yapanların da aklında hep aynı soru: “Tatilde diyetim bozulacak, ne yapacağım?” Bu sorular daha tatile başlamadan stres ve baskı yarattı birçoğunuzun üzerinde. Ancak size bir haberim var: Stres, tatlı yemekten daha çok etkiliyor bedeninizi.

Bu mekanizmayı açıklamak isterim… Vücudumuz stres altında olduğunda, hayatta kalabilmek için kaç-savaş mekanizmasını tetikleyecek bir hormon üretir: Kortizol. Bu, hayatta kalmamız için gerekli bir hormon. Bu hormonun bir de her şeyi tutma eğilimi var. Suyu, yağı… Bu sebeple siz eğer “Eyvah diyetim bozuldu, ne yapacağım?” diye düşünerek stres yaşarsanız, burada da kortizol salgılanacak. Çünkü kortizol salgılanması için hayati tehlike yaratan bir durumun oluşması gerekmiyor. Salgılanan bu hormon sebebiyle de vücudunuz kilonuzu da tutacak. Yani daha tatile çıkmadan kilo veremediğiniz bir sarmalın içine alacaksınız kendinizi.

Tam bu noktada, tatilde diyetinizin bozulmayacağına çünkü diyet dediğimizin aslında bedenimizin ihtiyacını karşılayacak bir beslenme alışkanlığı kazanmak olduğuna kendinizi ikna etmeniz gerekiyor. Sağlıklı beslenme alışkanlığının içinde kısıtlama, yasak yer almıyor. İhtiyacınız kadar yemek yer alıyor. Açlığınızı anlamak, keyifle yemek yemek ve tadını çıkarmak yer alıyor. Eğer siz kendinizi kısıtlayıp strese sokmazsanız, yediklerinizin keyfini ve tadını ala ala yerseniz ne oluyor, biliyor musunuz? Otomatik olarak doyduğunuz ya da ihtiyacınızı karşıladığınız noktada yemeye devam etmiyorsunuz. Bunu iki örnekle açıklamak isterim:

Birince örnekte diyette olduğu için kesinlikle tatlı ve hamur işi yememe kararı almış bir Ayşe var. Bu sebeple ikram edilen ilk tatlıyı geri çevirdi ve yemedi, ama aklı tadının nasıl olduğunda kaldı. İkinci tatlıyı da yemedi ve geri çevirdi, ama onu da merak etti. İkram edilen böreği de geri çevirdi ve yemedi, ama lezzetini merak etti. Sonra Ayşe kendi üzerinde kurduğu baskıya isyan etti ve kendini bir tepsi keki yerken buldu. Ayşe bu sefer de diyette başarısız olduğu için kendine kızdı.

İkinci örnekte ise “Diyette tatlı da yenir, hamur işi de, ben duracağım yeri bilirim zaten” diyen bir Ayşe var. İkram edilen ilk tatlıyı geri çevirmedi, yedi. İkinci tatlıyı yemedi çünkü tatlı yemişti ve canı tekrar tatlı istemiyordu. Sonra ikram edilen böreği de geri çevirmedi, ancak hepsi fazla geldiği için tadını aldığı yerde bırakmayı seçti. Ayşe diyetinin dışına çıkmadı ve porsiyon kontrolünü kaybetmedi. Bu sebeple Ayşe kendini başarısız da hissetmedi.

Sağlıklı beslenmenin, suçluluk ve kısıtlanmışlık duygusundan arınıp bedeninizi dinlediğiniz ve ona ihtiyacı olanı verdiğiniz bir beslenme olduğunun altını renkli kalemlerle çizelim. Bu sebeple bayramda yiyeceğiniz tatlılar veya börekler “kaçamak” değil, , çünkü bunu çoktan hak ettiniz.

İlginizi çekebilir: Eliminasyon diyeti hakkında bilmeniz gerekenler

Sena Tuvanç: 2013'te Yeditepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden mezun oldum. Obezite ve diyabet üzerine çalıştıktan sonra ABD’ye gittim. ABD'deyken birçok eğitim ve kongreye katıldım ve mesleğimi nasıl uygulayacağıma karar verdim. Kilo verdirme odaklı değil, alışkanlık değiştirme temelli bir yol çizdim. ABD’den döndükten sonra 2017'nin son çeyreğine kadar özel sektörde çalıştım. Ardından kendi girişimlerimi hayata geçirdim. 2018 yılında beslenme farkındalığı ve Ayurveda üzerine eğitime başladım ve diyet listelerimi daha da zenginleştirdim. Kişiyi temele alarak hazırladığım beslenme programları ile hayat boyu sürdürülebilir alışkanlıklar kazandırıyorum.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale