X

Bangladeş Notları: “Alkol yasak olmasına rağmen polisle kadeh tokuşturduğun memleket Bangladeş”

Irmak Yazım ile Bangladeş Günlükleri

Öncelikle günah çıkartmak gerekiyor. Birazdan anlatacaklarım zinhar bir halkı aşağı görmek vb. bir niyetle kaleme alınmamıştır. Bangladeş’te tam 8 hafta geçirmiş ve ülkenin içinde bulunduğu karışık duruma rağmen çok iyi vakit geçirmiş, insanlarını ise bir ayrı sevmişimdir. O yüzden gittiğim her yerde insanları ve yaşamları anlatmayı yeğ tutarım saygıdeğer okur. Ne demişler: “Bir insan, bir Wagamama’dan evladır.” O süpersonik restoranların nerede olduğunu sen de bulursun -bkz. Trip Advisor-. Mamafih belki benim kadar alık bir dimağ değilsindir ve haşırt diye insanlarla muhabbete girmiyor, keza ihtiyatı elden bırakmıyorsundur. Senin orada bir turist olarak başına gelebilecek en kötü şeyi benim yaşamış olmam kuvvetle muhtemeldir -Arabistan’da nezarethaneye girmiştim, hatırladın mı?-. Hala hayatta olduğuma göre, bir şeyleri doğru yapmışım demektir. O yüzden bu bir “Orada hayatta kalma” rehberidir -Eda; beni kovma olur mu? Söz; restoran, otel filan da anlatacağım. Mesela otantik bir McDonald’s vardı, aşağıda da resmi var-.

Vicdan muhasebesinden de alacaklı çıktığımıza göre başlayabiliriz…

– Bangladeş’te sıradan bir gün… Tepede insanı yakan bir güneş, altında insanların yaktığı arabalar ve ağzına ağzına salvo yapan sivrisinekler…  Sokakta yürüyorsun. Artık şaşıracağım bir şey yok diye düşünüyor; “şaşırmama çok şaşırırım” diye iddialı monologlar içerisine giriyorsun. Sonra Tanrı spotları sırf sen mosmor ol diye o elem noktaya çeviriyor.

Bir adam yere çömelmiş ve çöğdürüyor -bkz. işemek-. Yüz metre ileride bir başkası. Bunun gerçekleştiği yer ara bir sokak değil, ana cadde üzerindeki bir kaldırım! Kaldırımda kalktığına şahit olmaktan en çok çekindiğin şeyi gözünün içine sokuveriyor hergeleler!

Yine de görece bir mahremiyet sağlanmaya çalışılıyor. Zira burası bir İslam Cumhuriyeti ve kadınların takımları görmesi ayıptan ziyade günah… Adamı “kırpıverirler” ve dünya yüzündeki hiçbir erkek ikinci bir sünneti “sapa”sağlam atlatamaz.

Süreç kısaca şöyle: İşemek için özel bir pozisyon alınır ve sanki bulunduğun nokta alaturka bir tuvaletmişçesine yere çömelinir. Bacaklar açılır ve küçük Osman gölgelerin arkasında işini görmeye başlar. İş bittiğinde yukarı kalkan sağ dirsek Osman’ın sağ salim eve döndüğüne delalet -bkz. Cırt/Fermuar kapanır-. Sonra bacaklar kapanır ve ayağa kalkarak sanki az önce hapşırmışçasına doğal yola koyulunur. Yere koyduğun ise güneşe ve sineklere havale edilir. Gerisini doğa halledecektir.

Çok sevdiğim arkadaşlarımdan birinin doğum gününü kutlamamız icap etti. Bu durumu da bahane ederek buradan bir şekilde içki bulmaya karar verdik. Yakın zamanda Bangladeş’te kaçak içkiden nice insanın telef olduğunu bildiğimiz için temkinli davrandık -yaparım nadiren-. Bangladeş’te alkol ile ilgili yasa şunu der:

  • Ey cemaat-i Müslimin! Buraya alkollü içki sokmaya çalıştığın tespit edilmiştir. Sorry fakat “You shall not pass! (Gandalf) -> Türkçe meali: Ey içki, eğer senin adın yoksa sana iblis adını verelim (William Shakespeare).”

Yani Müslüman isen, uyruğundan bağımsız olarak sınırda bağlayıverirler içkiyi. Ucuza aldım diye sevindiğin aslan sütü heba olur.

  • Hey EU Citizens and Americans! Buraya alkollü içki sokmaya çalıştığın tespit edilmiştir. Willkommen/Welcome ve “We wish you a warm welcome to our Dhakka City, Boss! (Dhakka City Border Officer) -> Türkçe meali: İçkini de al, gir! (Anonim)”

Hayatının en manik-depresif/obsesif-kompulsif döneminden geçen bir gayrimüslim isen, buraya turistik amaçlı olarak gelmeyi seçmiş olabilirsin. Bu durumda da yanında iki şişe alkollü içecek getirebilirsin. Yok eğer iş amaçlı gelmiş bir gayrimüslim isen, “Laubaliliği sevmem, ciddiyeti severim, disipline hayranım! (Kara Mithat)” mesajı açık bir şekilde vurgulanır ve sadece bir şişe içki sokmana izin verilir.

Lakin dediğim gibi, bunlar sadece kanunlarda belirtilenler… Gerçek ise burada belirtilenden çok daha farklı… Benim buraya ilk gelişimde elimde canavar gibi bir Altın serisi vardı. Sonra başka bir takım arkadaşım da klasik seriden getirdi. Müşterim ve Mısırlı arkadaşlarında katılımı ile ikisinin de dibi görülmüştür.

Zaten Bangladeş insanının suratına pelesenk olan gülümseme ülkeye girişteki memur kardeşlerimizin suratlarında da mevcut. Türk pasaportu ile giriş yaptığın bir ülkede seni böyle sıcak karşılayan başka bir memleket ben görmedim -en azından gezdiğim onca yer arasında-.

Yani anlayacağın her ne kadar yasa bu olsa da kimse tasalanmıyor, alkol kasalarla gelip masalarda birer birer devriliyor.

“İyi de farz-ı misal bende oraya gittim, nasıl satın alıyoruz bu alkol denen illeti?” diye sorduğunu duyar gibi oluyorum. Gayet basit müptela kardeşim. Bir önceki yazımda da bahsetmiş olduğum Gülşan’a gidilir. Açık adres aşağıdaki görselde belirtilmiştir (pasaporta baka baka ismimi de yanlış yazdılar arkadaş).

Mekânı betimlemek lazım gelir: Sürgülü bir kapısı, önünde de tam 1.70 boyunda güvenlikler vardır (öyle deme, burada 1.70 ciddi bir boy). Pasaportunu gösterir ve talebini dillendirirsin. İçeri alırlar. “Envai çeşit içkinin bulunduğu bir binaya girersin” demek isterdim ama maalesef bir evin küçük tuvaleti kadar bir odaya alırlar seni. Burada cam dolaplarda 9 bilemedin 10 çeşit alkol vardır -viskisinden birasına hepsi bu kadar-. Görücüye çıkmış bu ab-ı hayatlardan gönlünün meylettiğini el edersin. Bu alım kayıtlara işlenir ve aşağıdaki kağıda imzanı atar, ödemeni yaparsın. Kredi kartı geçmez, dolar geçmez. Oranın yerel parası olan Taka ile almak zorundasın; 1 $ = 80 Taka. Sonra bizim gibi “Şimdi nerede bozduracağız lan bu dolarları?” deme.

İşlemler bittikten sonra depoya iner, görevli memura belgeyi verirsin. Talebinin karşılığı arz olunur.

Geçen yazımdan başlattığım bir alışkanlıkla bununla ilgili de bir mani yazdım. Böylece sen de anlayabilirsin neden kariyerimde şiir yazmak yerine roman yazmaya yeltendiğimi…

Alkol yasak ama herkesin kafa kıyak
O zaman diledim bir Heineken saat-i eşrefte
Nasip oldu dedim şerefe!

Bangladeşçe’de “Şerefe”nin karşılığı Jôe. “Joy: Neşe” diye okunuyor. Ne hoş bir tesadüf!

Peki, o günün sonunda ne mi oldu? “Ankara’nın Bağları” çalıyordu ama benim aklımdan şu geçiyordu: “Bangladeş’te misket, herkese kısmet olmuyor…” Yok yok, ben roman yazsam daha iyi olur sanki… Biz gittiği her yere “neşe” götüren harika bir milletiz diye noktalayayım.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere efem… İyi seyirler…

Hah, söz vermiştim; unutmuşum. Eda, McDonald’s var, böyle damacanalı falan…

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Berk Sergün: Berk Sergun // Akademik kariyerindeki birincilikleri taçlandıran plaketlerini paraflayıp geçmiş, sergüzeştler geçirmeye karar verip seyyah olmuş bir kimseyim. Kariyer basamaklarını hızla tırmanırken ¨Bir dakika! Yazacağım ben arkadaş!¨ diyerek seyahatine baharat işine de tat katan bir hayat gezginiyim. İsterim ki ben gezeyim sen gör, ben karalayayım sen boya. Ayak bastığım topraklara yolun düşerse hayatta kal, en kötü ihtimalle fiyakalı tökezle. Çok yer gezdim, ziyadesiyle insan tanıdım. Bu oraların değil, onların hikâyesi… www.herseyiyanlisanlamisim.com

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale