X

Avrupa’yı bisikletinizle keşfedin: Popüler EuroVelo bisiklet rotaları

Sımsıcak yaz aylarının yaklaştığı günlere az bir süre kalmışken, bisikletlerimiz ile pedallanabilecek yeni rotalar ve yapılabilecek macera dolu serüvenler için ar-ge dönemi başladı. Bu yazımda; Avrupa’daki uzun mesafeli, keyifli, bol manzaralı ve güvenli bisiklet rotaları ağı EuroVelo ile ilgili bilgi alabilir ve popüler EuroVelo rotalarından derlediğim görsellere ulaşabilirsiniz.

EuroVelo (Avrupa Bisiklet Rotaları Ağı), Avrupa’yı enine, boyuna ve çaprazlamasına kaplayacak şekilde konumlanmış, 15 farklı uzun mesafe bisiklet rotasını birleştiren ve 2020 yılında 70.000 km hedefine ulaşması planlanan bir ulaşım ağı projesi.

İlgili yazı: Yeşil düşün, bisikleti seç

Bisiklet rotaları ağı, merkezi Belçika’da bulunan ECF (European Cyclists’ Federation) tarafından yönetilmekte, Avrupa Birliği’nden “Sürdürülebilir Turizm” hareketi altında finansal destek almakta ve rotaların yapım süreci hâlen devam etmektedir.  Bu rotalar, bisiklet kullanarak gezmek isteyen yabancı turistlerin olduğu kadar, günlük hayatta da yerel halkın sıklıkla tercih etmekte olduğu ekolojik ve sürdürülebilir yaşam kriterlerini de destekleyen ulaşım güzergâhlarını oluşturmaktadır.

EuroVelo rotaları haritası:

Avrupa’nın birçok kentini birleştirerek oluşturulmuş EuroVelo rotalarını harita üzerinden detaylı incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.

EuroVelo el kitapçıkları:

EuroVelo projesi kapsamında hazırlanmış, bilgi içeren el kitapçıklarına da buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Rotaların yapım sürecinde, mevcut ve planlanan bisiklet yolları kullanılmakta ve tüzükler üzerinden belirli kurallar takip edilmektedir. Örneğin; rotalar en az iki ülkeyi birleştirmeli, bir rotanın mesafesi en az 1000 km olmalı, yollar en az iki bisikletinin yan yana geçebileceği genişlikte ayarlanmalı, dik eğimli yollar için rota üzerinde alternatif ulaşım çeşitleri entegrasyonu sağlanmalı (tren, otobüs gibi), tabelalar ve bilgilendirme levhaları ECF tarafından belirlenen kriterlere uygun olmalı (ki gitmeyi düşünenleriniz varsa diye kendisini buraya kopyalıyorum)…

Hangi EuroVelo rotalarını tercih etmeliyim?

EuroVelo 6 Atlantik / Karadeniz Rotası

EuroVelo 6 – Atlantik / Karadeniz Rotası

Güncel olarak 15 farklı EuroVelo rotası bulunmakta. Bu rotalardan en popüler olanı Avrupa’yı Doğu-Batı aksında pedallamanıza olanak sağlayan EuroVelo 6 – Atlantik / Karadeniz Rotası. Bu yolun mottosu da “Avrupa’nın nehirlerini bisikletinizle keşfedin.” Rota yaklaşık 3653 km uzunluğunda ve Basel, Viyana, Bratislava, Budapeşte, Prag, Bükreş gibi şehirlerin de içinde bulunduğu 10 ülke, bu rota sayesinde ziyaret edilebilmektedir. Bu yolun sıklıkla tercih edilmesinin nedeni rota üzerindeki enfes doğa manzaraları, çok sayıda nehir kıyıları, şatolar ve düz bir topografyaya sahip oluşu. EuroVelo 6’yı tercih edenlerin manzaralarından derlemeler ise yukarıdadır.

EuroVelo 8 Akdeniz Rotası

EuroVelo 8 – Akdeniz Rotası

Bir başka popüler hat olan EuroVelo 8 – Akdeniz Rotası da Doğu – Batı aksı üzerinde yer almakta. Yaklaşık 5888 km uzunluğundaki rotayı pedallayarak 11 ülkeyi ziyaret edebilirsiniz. Akdeniz rotasında görülebilecekler arasında ise masmavi sular, kilometrelerce uzunluktaki kumsallar, harika yemekler, antik kentler ile Barselona, Monako, Venedik, Nice, Dubrovnik ve Atina gibi turistler tarafından çokça tercih edilen şehirler de bulunmakta. EuroVelo 8’i takip etmek isteyen bisiklet severler için fotoğraf derlemeleri yukarıdadır. 

EuroVelo 15 Ren Nehri Rotası

EuroVelo 15 – Ren Nehri Rotası

Bir diğer popüler rota ise 1320 km uzunluğu ile EuroVelo rotaları arasındaki en kısa tur olan EuroVelo 15 – Ren Nehri Rotası. Ren Nehri’nin İsviçre’den başlayan kaynağından, Hollanda’da dökülmekte olduğu Kuzey Denizi’ne doğru  Kuzey – Güney aksı üzerinde konumlanmaktadır. Ren Nehri Rotası’nı takip ederek İsviçre, Fransa, Almanya ve Hollanda dâhil olmak üzere toplam 4 ülkeyi görebilirsiniz. Özellikle aileniz ile birlikte bir gezi planlıyorsanız, bu rota tam size göre; çünkü güzergâh üzerinde engebeli arazi olmamakla beraber çok sayıda kültürel ve turistik yer de ziyaret edilebiliyor.

Yazının başında paylaşmış olduğum linkteki haritadan da inceleyebileceğiniz üzere, EuroVelo rotaları arasında gezebilecek birçok farklı Avrupa kenti bulunmakta. Yağmur, rüzgâr vb. zorlayıcı hava koşullarına karşı daha dayanıklı olanlarımızın tercih ettiği kuzeydeki şehirleri de kapsayan aşağıdaki alternatifleri de herhangi bir karar vermeden önce değerlendirmenizde fayda var:

  • EuroVelo 7 – Güneş Rotası (Norveç’ten İtalya’ya)
  • EuroVelo 3 – Seyyah Rotası (Finlandiya’dan İspanya’ya)
  • EuroVelo 13 – Demir Perde Rotası (Doğu Bloku ülkeleri sınırını kapsamaktadır. Bu rota içinde Edirne de bulunmaktadır.)

Sonuçta binlerce kilometreyle ölçülmekte olan bu rotaların hepsini kat etmek için aylık planlar yapmak gerekmekte olduğundan, beğendiğiniz rotalarda bisiklet kullanmaya istediğiniz duraktan başlayabilirsiniz ve bisikletinizle bu rotalar üzerine entegre olmuş toplu taşıma araçlarının da yardımı ile daha kısa sürelerde, seçtiğiniz güzergâhı tamamlayarak hedefinize ulaşabilirsiniz.

Gözde Kızılkan: Gözde; İstanbullu bir mimar, şehir plancısı, gezgin, yogini, sanat ve sporsever. Alman Lisesi’nden mezun olduktan sonra, lisans eğitimini Almanya’da bulunan Bauhaus Üniversitesi’nin mimarlık bölümünde tamamladı. Daha sonra aktif olarak profesyonel iş hayatına atıldı ve bu sırada İstanbul Teknik Üniversitesi’nde şehir planlama yüksek lisans programına kayıt oldu. Sokak sanatları ve kent yaşamına etkileri üzerine hazırladığı tez konusu kapsamında Yeldeğirmeni semti ve Mural Istanbul festivalini çalıştı ve yüksek mimar/şehir plancısı olarak mezun oldu. Her türlü spor dalı, kültür ve sanat etkinlikleri, seyahat, doğa, yoga, hayvanlar ilgi duyduğu alanlar olup araştırmak, keşifler yapmak ve bunları paylaşmak sevdiği uğraşlar arasındadır. http://gozdekizilkan.blogspot.com.tr/

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale