X

Ata Doğruel’in OMM’da gerçekleşen “Işık Kaynağı” performansını deneyimlemek için son gün 17 Aralık

Sıra dışı bir deneyim yaşamaya ne dersiniz? İnsanlar olarak birbirimize ne denli ihtiyacımız olduğunu ve hayatın gerçekleriyle sanatın nasıl bir kesişim kümesi yarattığını keşfetmek için ruhunuzu sanatla besleyecek bir etkinlik OMM’da. OMM – Odunpazarı Modern Müze’nin ev sahipliği yaptığı, Performistanbul işbirliğiyle ve Simge Burhanoğlu küratörlüğünde performans sanatçısı Ata Doğruel’in 40 gün / 960 saat aralıksız gerçekleştirdiği “Işık Kaynağı” performansını deneyimlemek için son gün 17 Aralık Cumartesi. TEPTA sponsorluğunda gerçekleşen ve 2020 yılında İdil Tabanca Koleksiyonu’na dahil olan “Işık Kaynağı”, Türkiye’de bir müzenin ev sahipliği yaptığı ilk en uzun süreli ve kesintisiz performans olma özelliğini de taşıyor.

OMM’da devam eden “Yas ve Haz” sergisine paralel olarak izleyici ile buluşan “Işık Kaynağı”, performans sanatçısı Ata Doğruel’in 40 yaşına gireceği 2031 senesine kadar birbirinden farklı 7 Kasım’dan bu yana müze içerisinde belirlenen karanlık bir odada 40 gün / 960 saat boyunca aralıksız kalan sanatçının tek ışık kaynağı içeriye mum getiren ziyaretçiler olmaya devam ediyor. Oda sadece ziyaretçi orada kaldığı sürece aydınlanıyor ve sanatçı, mum getiren her bir katılımcının fotoğrafını çekerek süreci dokümante ediyor. Bu sayede performansın bir parçası haline gelen katılımcılar bu deneyimi adeta sanatçının gözleri rolünü üstlenerek yaşıyorlar. Bugüne kadar “Işık Kaynağı” performansını 1.210 kişi ziyaret etti, mum ile gelen 810 kişi ise fotoğraflarıyla birlikte performansın parçası haline geldi.

“Işık Kaynağı” bu yönüyle aynı zamanda insanların birbirlerine duydukları ihtiyaca dair performatif bir yorum sunuyor. Hayatın gerçekliği ile sanatın sınırlarının kesiştiği 40 günlük süreçte Doğruel, toplumsal yaşam ve sosyal ilişkilerin yanı sıra bedensel, ruhsal ve zihinsel sınırlar ve değişimler üzerine gözlem yapma fırsatı sunarken, sanatçı/seyirci ayrımının belirsizleştiği bir ortamda katılımcıları da bu sürece dahil ediyor.

Sanatçının toplumdan izole geçirdiği 3 yıllık süreç içerisinde “insan insanın ışığıdır” fikrinden ortaya çıkan performans, ayrıca süresi itibariyle de 40 sayısının doğu/batı kültürlerinde yer alan kadim tarihine bir referans niteliğinde. Sanatçı ‘40’ serisini; 40 yaşı törensel bir karşılayış, 40 sayısının gizemli gücüne bir göz kırpış olarak da görüyor.

Performans özelinde “Benim 3 senedir yaşadığım izolasyonu, tüm dünya pandemi sebebiyle yaşadı. Bir anda izole olan insanlar, toplumsal ve sosyal ilişkilerin ihtiyacını süreç ilerledikçe görmeye başladılar.” yorumunda bulunan Doğruel, soyutlanma, dayanıklılık gibi kavramlar üzerine yoğunlaşarak, bedensel ve zihinsel sınırlarını zorlayan performans çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Performans sanatına bakışını “Performanslar arasında sürdürdüğüm yaşam, sadece bir sonraki performansı beklemek ve ona hazırlanmak demek, esas dünyam, hayatım performansı icra ettiğim, içinde olduğum zamanlar” şeklinde açıklayan sanatçı, 6 hafta boyunca güneş görmeyen bir odada kalarak günün evrelerini, zaman ve gece – gündüz kavramını değiştirerek, performans sanatı tarihinde ender rastlanan bir çalışmaya imza atıyor.

Geceleri ve Pazartesi günleri de dahil olmak üzere 24 saat boyunca OMM’da ziyaret edilebilen ve 30 günden fazla zamandır devam eden “Işık Kaynağı” performansını deneyimlemek ve bir parçası olabilmek için son 1 hafta.

OMM’da devam eden, yerli ve yabancı 38 sanatçının eserlerinin yer aldığı “Yas ve Haz” başlıklı karma sergiyi, etkinlik ve eğitim programlarını takip etmek için www.omm.art adresini ziyaret edebilirsiniz. Ziyaret saatleri, bilet fiyatları, rehberli turlar ve ulaşım hakkında detaylı bilgi için: https://www.omm.art/tr/ziyaret omm.art | @ommxart

Ata Doğruel

Ata Doğruel (d. 1991, Kütahya), performanslarında soyutlanma, dayanıklılık gibi kavramlar üzerine yoğunlaşarak, uzun süreli performanslar ile bedensel ve zihinsel sınırlarını zorlamayı hedeflemektedir. Lisans eğitimine Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde başlayıp Medya ve Görsel Sanatlar Fakültesi’nde eğitimini tamamlamıştır. Sanatçı 9 günlük açlık, 13 günlük sessizlik gibi kendini, doğayı, evreni keşfederek başladığı süreçte, en son aralıksız 28 gün boyunca beslenme eylemini halka bırakarak daha fazla soru üretmeyi amaçladığı performanslar gerçekleştirmiştir. Doğruel, performans sanatını bu yolda aracı olarak kullanmakta ve anlam arayışını sürdürmektedir.

Sanatçının başlıca performansları arasında; Performistanbul’un Simge Burhanoğlu küratörlüğünde gerçekleştirdiği İhtiyaç: Sen 672 saat Canlı Süreç kapsamında Tevazu (solo) (İstanbul, 2018), “Venice International Performance Art Week” Co – Creation Live Factory Prologue 1 kapsamında Eva Martino ile We have just only met (Venedik, 2017), Pedro Gómez-Egaña ile Eşyaların Etki Alanı, “15. İstanbul Bienali” kapsamında (Galata Rum Okulu, İstanbul, 2017), Performistanbul ile Simge Burhanoğlu küratörlüğünde Elçi (solo) (Pera Müzesi, İstanbul, 2017) ve Performistanbul ile “Zilberman Projects” kapsamında Sonsuz Tarla (solo) (Zilberman, İstanbul, 2017) bulunmaktadır.

OMM’da Devam Eden Yas ve Haz Sergisi

OMM açılışının 3’üncü yıl dönümünü, yerli ve yabancı 38 sanatçıyı bir araya getirdiği  “Yas ve Haz” başlıklı karma sergi ile 7 Eylül 2022 tarihinde karşıladı. İnsan olmaya dair mutluluk, üzüntü, öfke, korku, şaşkınlık, iğrenme, küçümseme ve utanç gibi duygularla birlikte aynı bedende yas ve haz gibi çelişkili halleri de eşzamanlı olarak mümkün kılan tüm mekanizmaları odağına alan sergi,​​ resimden fotoğrafa, heykelden video ve yerleştirmeye kadar uzanan çeşitli disiplinlerde üretilmiş eserlere yer veriyor. “Yas ve Haz” 30 Temmuz 2023’e kadar OMM’da ziyaret edilebilecek.

OMM Hakkında

Dünyaca tanınan Japon mimarlık ofisi Kengo Kuma and Associates’ın (KKAA) imzasını taşıyan ve etkileyici tasarıma sahip 4,500 m²’lik müze alanıyla OMM, eğitim programları, seminerler, sanatçı buluşmaları, atölye çalışmaları ve dinamik sergi programıyla kültürel gelişimin artırılmasını ve gençlerin sanatsal birikiminin güçlenmesini hedefliyor. Polimeks Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve koleksiyoner Erol Tabanca tarafından Eskişehir’de kurulan ve 7 Eylül 2019 tarihinde kapılarını ziyaretçilerine açan OMM’da koleksiyon sergilerinin yanı sıra, farklı disiplinlerden çağdaş sanatın uluslararası isimleri evrensel bir bakışla süreli sergi programında yerini alıyor.

İlginizi çekebilir: The North Face sponsorluğundaki Geyik Koşuları 11 Aralık’ta Belgrad Ormanı’nda

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale