X

“Aşkın doğrusu aşkın yanlışı” diye düşünmeden aşk olabilmenin büyüsü

Hayatı genel olarak dümdüz bir yol gibi düşünürüz. Planlarımız A noktasından B noktasına doğru “gidebilmek” üzeredir. Öncelikle okula gitmek beklenir, sonra üniversiteye gitmek, sonra bir iş sahibi olmak, sonra evlenmek, sonra anne baba olmak… Hayatımız işte bu kadar “düz” planlanmalıdır, böyle açık olmalıdır, bu kadar sıralı yaşanmalıdır. Alternatifi nasıl gerçek olabilir ki?

Sonra şunu öğreniriz; ilk defa bu bir yoldur, yolculuktur…

Bu bizlerin düşlediği “düz” hayat planımızdır, fakat hayatın gerçeği bu kadar düz mü gider? Ben hemen hepimiz için cevap vermek istiyorum; hayır… Bizler düşmem diye düşünürüz ama işte bir evlilik bitirmek durumunda kalırız ve çok düz olduğunu düşündüğümüz A noktasından B noktasına gidebilmek bizim için ortada kaza olarak değerlendirilen bir C noktası oluşturur. Bir yol ayırımı gelir. B noktası yani belki düşlediğimiz doğacak çocuklarımız, birlikte geçireceğimiz yıllar, çıkabileceğimiz tatiller ve paylaşılacak bir hayat kalmaz geriye…

İşte bu nokta hayatımızda daha önce hiç tezahür etmediğimiz D noktasının oluşma noktasıdır. D noktası bizi kaza olarak nitelendirdiğimiz C noktasında bulunduğumuz için çağırır. Artık B noktası çoktan geride kalmıştır. Sonra şunu öğreniriz; ilk defa bu bir yoldur, yolculuktur… Evet hayallerimiz, hedeflerimiz vardır fakat bunlara öyle “dümdüz” gidilmemektedir… Doğrularla, yanlışlarla, kazalarla, kayıplarla, kazançlarla en önemlisi yaşanmışlıklarla gidilmektedir…

Bir de ne çıkar karşımıza; asıl olanın yolda olmak olduğu, yani yola çıkmaya “cesaret” edebilmek halimizin güzelliği yüzümüzü aydınlatır. Tüm korkulara, tüm “nasıl olacak, ben şimdi ne yapacağım, hayata nasıl devam edebileceğim, nasıl yeniden yolumu bulabileceğim?” sorularımıza karşılık inatla yüzümüzü aydınlatır; “haydi” der “daha yürümen gereken onlarca adım, onlarca dağ, onlarca ülke, onlarca hatıra, onlarca gün, onlarca saat var… Koklaman gereken sokaklar, dünya üzerinde karışman gereken geceler, sabah güneşine şahit olacağın adalar, ayın nasıl doğduğunu görmeye kıyamayacağın noktalar, aşılacak çöller, evet dokunulacak kumlar, kumsallar ve kısacası senin kocaman bir yolun var” der hayat bize…

Birçoğumuz konu ilişkilerimiz olduğunda kendimizi bir yana atmaktayız…

Ben bu yazımda aşka da bu şekilde birlikte bakalım istiyorum. Bu konuda oldukça fazla soru ve paylaşım almaktayım, doğru yapmak, yanlış yapmak. Hayat gibi ilişkilerimizde, sevgimizde, evliliklerimizde, nişanlılıklarımızda, arkadaşlıklarımızda doğru olmak hatalı olmak tam olarak nedir? Tam olarak aşkta nasıl “doğru” olunur? Yaptığımız tercihler kime ve neye göre doğrudur? Nasıl doğrudur, ne kadar doğrudur, gerçekten doğrudur? Veya neye göre yanlıştır, neye göre hatalıdır, kime göre, kimin gerçekliğine göre kabul edilmeyendir, gerçekten hata dediğimiz bir hata mıdır?

Birlikte sorgulayalım istiyorum. Ve başlangıcı tabii toplumumuzun yani bizlerin çokça “hata” olarak nitelendirdiklerimizden, var olan bir ilişkiye bir evliliğe bir sevgililiğe rağmen aldatmaktan başlayalım. Aldatmak, bir arayış olabilir. Evet, devam etmeyen bir evliliği devam ettirmeye çalıştığımızda hayatımızda hiç beklemediğimiz bir şekilde karşımıza çıkan bir kişi olabilir. Bizim bulunduğumuz “evlilik” hali aşık olmanın önünde bir engel midir? Evli olmak gerçekten mutsuz bir durumdaysak, huzursuzsak, eğer ilişkimiz yıpranmışsa ve buna karşın kendimize ve eşimize dürüst değilsek, susuyorsak gerçekten aldatmak olur mu? Ses çıkarmadığımız tüm gerçekler karşısında aslında en hatalı şekilde kendi kendimizi aldatmakta değil miyizdir? Bu iki “aldatmak” kavramı karşısında hangisi daha kabul edilebilir? Kendimizi hayatta yaşamaya “çalıştığımız” yalanlarımız ile aldatmak mı veya sadece bedensel olarak başka bir kişi ile birlikte olduğumuz aldatmak mı?

Bir diğer örneğimize geçelim, nişanlımızdan ayrılma kararı aldık. Tüm arkadaşlarımız bu karara şaşırmıştır, ailemiz kırılmıştır, nişanlımız “nasıl yaparsın?” demiştir… Evet, “hatadır” değil mi? Kocaman bir hatadır, ayağımıza kadar gelen fırsatı tepmişizdir, geri çevirmişizdir, hayatta daha ne istemekteyizdir? Hayatta böyle bir fırsat gerçekten kaç kez karşımıza çıkacaktır?

Tam olarak aşkta nasıl “doğru” olunur? Yaptığımız tercihler kime ve neye göre doğrudur?

Ve diğer yandan biz gerçekten sevmediğimiz ve bu hayatta eşlik etmeyi istemediğimiz bir insana bunu ifade ettiğimizde ve kendimize ve sadece kendimize dürüst olmayı gerçekleştirdiğimizde tüm dünya “hata” ettiğimizi düşünür değil mi? Dünyaya kendi kendimize dürüst olmanın muhteşemliğini “doğru” olarak anlatmak mümkün müdür? Kimin doğru kimin yanlışına karşıdır? Olmadığımız bir insan olmaya çalışmak, olmadığımız bir sevgili olmaya çalışmak, olmadığımız bir eş olmaya çalışmak herkes için “doğru” olan olsa da ben için kocaman bir yanlış değil midir?

Birçoğumuz konu ilişkilerimiz olduğunda kendimizi bir yana atmaktayız. Hayatın bize dayatmakta olduğu A noktasından B noktasına gitmek akışına kapılmaktayız. Bu uğurda kendi doğrularımızı kendi gerçeklerimizi kendi hayallerimiz bir kenara koymaktayız. Hayatımıza geriye dönüp baktığımızda, aşklarımıza yanlış veya doğru diye nitelikler yüklemekteyiz…

Bugün bu yazımı okuyorsanız can-ım aşklarınıza, ayrılıklarınıza, birlikteliklerinize, var olduklarınıza, hayatınıza dokunanlara, isteyip de yanında kalamadıklarınıza, belki eski hikayelerinize yeniden bakmanızı dilerim; her ne olduysa doğru olduğu için oldu… Bu anlamda kendimize yüklediğimiz yanlışlar kimin yanlışlarıdır? O diğerleri için sizin yanlış olduğunu,z belki ayrılıklarınız, belki kaybedişleriniz, belki biten evliliğiniz yine doğrunuzdur, bilin ki hayatınızın bir parçasıdır… Kendinizi aşklarınız için o diğerinin yanlışları veya doğruları ile değerlendirmek ne kadar doğrudur? Yanlış iseniz de bu kimin haddinedir?

Aşkta doğru, aşkta yanlış yoktur; gerçek olan hayatın bizlere vermiş olduğu işte bu muhteşem yoldur, yolda olabilmek aşkımızdır, yolda yola aşık kalabilmek cesaretimizdir, korkmadan yollara çıkabilmek, düşsek de kalkıp devam edebilmek gücümüzdür… Siz tüm doğrulara tüm yanlışlara rağmen, “siz” olarak yolda kalmaya, yola aşık kalmaya devam edin; aşk sizi elbet bulur…

 

İlginizi çekebilir: Aşkta ısrar etmek bugüne kadar açılamayan kapıları açar mı?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale