X

Aşk tesadüfleri değil, mantıklı seçimleri sever

Aşk bir seçim mi yoksa tamamen rastlantısal bir şekilde dünyamıza giriveren bir duygu mu? Aşk evliliği mi mantık evliliği mi? Büyük bir tutkuyla başlayan aşklar neden biter?

Günümüz toplumları genelde olasılıkları göz önünde bulundurarak hareket eden ve bireysel seçimlerin ön planda olduğu bir yapıda. Her konuda olduğu gibi ilişkilerimizde de, bütün olasılıklar içinden bize en büyük getiriyi sağlayacak seçimler yapmaktan yanayız ve durumumuzu asla şansa bırakmak istemiyoruz. Ancak ne kadar seçici davranırsak davranalım çoğunlukla şansa bırakmak zorunda kaldığımız (ya da öyle sandığımız) bir olgu var: Aşk.

Aşık olmak genelde zahmetsiz ve doğası gereği pasif bir eylem olarak açıklanır. Çoğumuz kime âşık olacağımızın bilinçli seçimlerimize dayanmadığına; tam tersine aşkın tamamen rastlantısal bir şey olduğuna ve istemsiz olarak bir anda karşımıza çıktığına inanıyoruz.

Meseleye farklı bir açıdan bakalım: Araştırmalar, aşk evliliklerinde tanımlanan ‘’aşk’’ olgusunun yaklaşık 2 yıl içinde zayıflamaya başladığını gösteriyor. Bununla birlikte anlaşmalı evliliklerde ise bireyler arasındaki aşkın giderek güçlendiği gözleniyor. Yani, anlaşmalı evlilikler genelde daha mutlu evlilikler olarak devam ediyor.

Batı kültüründe seçebilme yeteneğine gereğinden fazla değer yükleniyor. Ayrıca ‘gerçek aşk’ın, yani beyaz atlı prensimizin bir gün bizi kurtaracağına olan inancımız da tam. Ama romantik tarafını bir yana bıraktığımızda, evliliğin eşlerin hayatı sona erene kadar birlikte yaşamak, üretmek ve birbirlerini önemsemek için yapılan, yasal bir sözleşme olduğunu unutuyoruz.  Bunun yerine evliliğin doğrudan bizi sonsuz mutluluğa götürecek bir bağlayıcı olduğuna romantik bir şekilde inanıyoruz. Haliyle böyle planlarla kurulmuş olan evlilikler de kısa sürüyor.

Bazen durum öyle bir hal alıyor ki, seçim yapma yeteneğimiz bizi neredeyse kısıtlıyor. Daha çok seçim yaptıkça daha fazla mutsuz oluyoruz. Seçimlerimizin mükemmel olmasını istiyoruz ve bu mükemmeliyetçilik takıntısı karşısında çoğu zaman hayal kırıklıkları yaşayabiliyoruz. Üstelik bu mükemmeliyetçilik sonucunda ilişkimizi bitirmek durumunda kaldığımızda, tutumumuzda hiç bir yanlışlık bulmuyor, aksine ‘mükemmel, mucizevi birlikteliğin’ gelecekte bir yerlerde bizi beklediğine inanıyoruz. Peki, durum gerçekten böyle mi?

Anekdot niteliğindeki kanıtlar bize, aşkın aslında seçimlere dayalı olması gereken bir olgu olması gerektiğini söylüyor. Aşkla bağdaştırdığımız tutku, sevgi, şevkat gibi duygular zaman içinde zayıfladıkça yeniden güçlendirilmek istiyor. Yani bu duyguları canlı tutabilmek için bir çaba göstermemiz gerekiyor. Örneğin, zor zamanlarda yaşadığımız güçsüz anları yanımızdaki biriyle atlatmak istiyor olabiliyoruz. Kafamızdaki kalıplara uymasalar bile birileriyle olmayı seçebiliyoruz. Bu durumda aşık olmayı seçtiğimizi söyleyebilir miyiz? Evet. Peki, bu seçim nasıl oluyor?

İdeal dünyamızda evlilikler ve uzun soluklu ilişkiler ‘tutku’ ya da ‘ilk görüşte aşk’ ile başlıyor. Daha bilimsel terimlerle anlatmak istersek, adrenalin hormonumuzda ani bir yükseliş meydana geliyor. Bu düzlemde gerçekleşen fiziksel şeyleri bir şekilde sonsuz bir bağlılığın göstergesi olarak yorumluyoruz. Eğer beklentilerimizi karşılayacak birini bulduysak mükemmel partneri bulduğumuza inanıyoruz. Mükemmel sevgilimiz bizim ilgilenmesini istediğimiz şeylerle ilgileniyor ve sahip olmasını isteyeceğimiz her şeye sahip.

Bu düşünce yapısında aslında birden fazla problem var. İlk olarak, insan denen varlık sürekli bir değişim içindedir. Zamanla ilgi alanları değişir. Değişen ilgi alanlarıyla birlikte, ideal eş beklentisi de değişebilir. Böylece bir zamanlar kendisi için ideal, mükemmel eş olan partneri artık mükemmel olmayabilir. Bu durumda eğer aşık olunan şey beklentilerse, sonucunda beklenen ayrılık hiç de şaşırtıcı değil. Batı toplumlarındaki boşanma istatistiklerinin gün geçtikçe artması da bununla ilgili bir durum.

Artık beklentilerimiz karşılanmadığında ve dolayısıyla mutsuz hissettiğimizde, en sonunda hormonlarımız da kendini değiştirmeye başlıyor. İlişkinin başında hissedilen tutku duygusu geri kazanılmaya çalışılıyor; ama artık kişiler ve beklentiler değiştiği için bu da kolay olmuyor.

Aşkı sadece ‘bir anda karşımıza çıkan ve kendiliğinden gelişen bir duygu’ olarak düşünüyoruz. Soruları, belirsizlikleri, sarsılmaları, kişisel girişimleri ve çabaları göz ardı ediyoruz.

Burada belirtmek istediğimiz nokta herkesin anlaşmalı evlikler yapması ya da evliliğe tamamen mantıksal bir çerçeveden bakılması gerektiği değil. Önemli olan, mutsuz evliliklerin ya da ilişkilerin temelinde yatan problemlere odaklanabilmek ve bu problemlere kalıcı çözümler getirebilmek. Gerçek aşk fiziksel olgulardan çok daha derin bir biliş düzeyindedir ve kolayca sönüp gitmez.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale