X

Yüzyıllardır eskimeyen soru: Aşk için ne yapardınız?

Bu yazıma ilham olan aslında bu sabah gördüğüm bir video. Bir kadın “Aşk için ne yapardınız?” sorusuna yanıt vermeye çalışıyor. Biraz düşünüyor, soru zor bir soru… Ve sonunda sosyal medya hesaplarını kapatabileceğini söylüyor. Bu beni direkt olarak bundan beş yıl önce yaşamış olduğum boşanma dönemime götürdü, tüm hesaplarımı bir kez bile tereddüt etmeden tek kalemde kapatmıştım. Kendimi kapatmıştım. Evimi kapatmıştım. Anlayacağınız hayata dair her şeye kendimi kapatmıştım. Bunları göremeyecek kadar çok sevmiştim, çok canım yanmıştı.

İşte bu yazı bugün aşk için ne yapardınız sorusuna yanıt vermek üzere sizlerle. Gerisi ne olacak sonunda nereye varacağız bilemiyorum, fakat tek bildiğim bu yolun kolay bir yol olmayacağı. Önce sorumuzun özüne dönelim, gerçekten aşk için bugüne kadar neler yaptık ve genel olarak bu soru bize yöneltilmiş olsaydı, aşk için ne yapardınız diye bizlere sorulsaydı nasıl cevap verirdik? Bazılarımız aşk için yapamayacağım şey yoktur derdi belki… Bazılarımız ben aşk için yolları aşarım diyecekti… Bazılarımız kendimden vazgeçerim… Belki ülke bile değiştirebilirim… Bazılarımız ben sevdiğim adamla veya kadınla olabilmek için dağları aşarım diyecektir… Dünyanın öbür ucuna bile giderim. Her şeyi bırakırım, gözüm başka hiçbir şey görmez…

Bunlar “sözde” verilen cevaplar olacaktır. Ben bugün bu yazımda sizlerle bir adım daha ileriye gidelim istiyorum, bu soruya “özde” cevaplar bulmaya çalışalım. Yani sadece sözde dağları aşarım, yolları döndürürüm, akışı durdururum gibi cevaplardan çok “gerçekten” yapmak fiilinin aslına varalım. Aşk için ne yapardınız? Aşk için işimden vazgeçerdim diyebiliyor muyuz? Evet, anne olduğumuzda, yuva kurduğumuzda, aşk hayatımızın temeline oturduğunda aşk için yuva için ve o sevdiğimiz için bulunduğumuz pozisyonu, kocaman bir kariyer yolunu belki üç beş yıl içerisinde bulunacağımız o en üst pozisyonları bir kenara itebiliyor muyuz? Bir evin annesi olmak bir şirketin direktörü olmaktan daha önemli olabiliyor mu söz konusu aşk olduğunda? Hayata dair bugün olduklarımız ile yarın olabileceklerimizi önümüze dizip ben aşk için gönül rahatlığı ile tüm sorumluluğunu da alarak bu pozisyondan, bu maaştan, bu işten vazgeçerdim diyebiliyor muyuz?

Sonra söz konusu aşk olduğunda, tek bir eş ile hayata devam edebilmek gerçekliğinde, ben aşk için yaşayabileceğim ve hayat boyu karşılaşabileceğim tüm kadınlara veya tüm erkeklere rağmen o adamla, o kadınla olmak istiyorum ve tüm diğer olasılıklardan vazgeçiyorum diyebiliyor muyuz? Günümüz dünyasında ilişkilerimiz bu kadar hızlı başlayıp bu kadar hızlı biterken bu kadar gerçeklikten, histen uzak yaşanırken, biz eğer gerçekten aşkı bulabildiysek, aşık olabildiysek, aşk için “Ben tüm diğerlerinden yaşayabileceğim tüm diğer güzelliklerden bu güzellik için vazgeçiyorum” diyebiliyor muyuz?

Biz bugün aşk için belki bir ay belki üç ay belki bir yıl sonrayı bekleyebiliyor muyuz? Eğer o aşk olan ile yanlış zamanda karşılaşmışsak bıkmadan, sakınmadan ve yılmadan söz konusu o aşk olduğunda kendimizden ve zamandan geçip de gerçekten kalbimizden gelerek o aşk için beklemeyi göze alabiliyor muyuz? O aşık olmuş olanla gurur duyup da gerçekten bir ayını, üç ayını, belki tamamlayacağı bir işi, belki çıkacağı bir seyahati belki biten bir ilişkiden sonra kendine gelmesini bekleyebilecek bunu anlayabilecek o aşk olana bu kadar güzel yaklaşabilecek kadar beklemeyi biliyor muyuz?

Biz bugün aşk için “ben” demekten önce “biz” diyebiliyor muyuz? Benim kazancım, benim hayallerim, benim yaptıklarım ve benim isteklerim ile başlayan cümleler yerine bizim hayallerimizi, bizim isteklerimizi, bizim bütçemizi ve bizim yapmak istediklerimizi koyabiliyor muyuz? Kocaman egolarımız birbirine karşı savaşmaya başladığında kendimize gelip “ben” ile başlayan cümleler kurmak yerine “biz” ve sadece biz olarak var olabiliyor muyuz? Bugün ben iken hiçbir şey saklamadan biz olmak üzere karşımızdaki kişinin hayatına dahil olabiliyor muyuz? Onu hayatımıza dahil edebiliyor muyuz? Sevgiye izin verebiliyor muyuz?

Biz bugün aşk için bildiğimiz tüm doğrulardan vazgeçip de, yepyeni doğrulara yepyeni gözlerle bakabiliyor muyuz? Ben bunu böyle yaparım diye kestirip atmak yerine karşımızdaki kişiyi anlamaya çalışarak bu ilişkiyi bu aşkı kocaman kollarımızla kavrayarak buna göre şefkatle, cesaretle ve merhametle yaklaşabiliyor muyuz? Yoksa sadece tehdit sözleri savurmaya odaklanıp, ben bunu böyle bilmem, ben bunu böyle yapmam diyerek yakıp yıkmaya devam mı etmekteyiz? Biz bugün aşk için var olanlardan geçip yeni bir ben, yeni bir biz yapmaya hazır mıyız?

Aşk için ne yapardınız? Bu soru çok ama çok özel bir soru… Aşk için kendinizden vazgeçer miydiniz? Aşk için en sevdiğiniz sporu bırakır mıydınız? Aşk için mesleğinizi terk eder miydiniz? Aşk için ailenizi bile karşınıza alır mıydınız? Aşk için yalnız kalmaya razı olur muydunuz? Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız bu soruya cevabınızı umuyorum ki buna gerçekten karşılık olabilmiş bir aşk için verebiliyorsunuzdur… Benim özel cevabım ise çok sevgili bir Sezen Aksu parçasından gelecek: “Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk.

 

 İlginizi çekebilir: İlişkilerin kopuş noktası: Birbirinizi yeterince dinliyor musunuz?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale