X

Arzu ettiğiniz hayatın neresindesiniz: Yaşam yolculuğunuza kılavuzluk edecek 5 soru

Ekonomik belirsizliğin bitmediği, iletişimin bazen içinden çıkılamaz derecede zor olduğu bir ortamda hayattaki değerlerimizle çelişmeden, anlam arayışımızı kaybetmeden devam edebilmek için belli aralıklarla kendimize sormamız gereken bazı sorular var. Her seferinde faydasını gördüğüm, üzerine sık sık çalıştığım sorularımı aşağıya iliştirdim: İlham almakta, kendinize göre değiştirmekte, çoğaltmakta özgürsünüz.

1. Arzu ettiğim hayatın neresindeyim?

Neler istedik? Hayat bize nasıl ağaçlar çizdi? İçinde bulunduğumuz ortam beklentilerimize, doyum noktalarımıza ne kadar hizmet ediyor? Geçenlerde bir sunumda rastlayıp dikkat kesildiğim bu ahşap kadar sert soru benim için bir parça tuz ruhu tatmak gibiydi. Kuşbakışı bir değerlendirme sayesinde, eninde sonunda aynı problemlerle yüz yüze gelmenin önüne geçebilir, kendimizi hayatta yeniden konumlandıracak yollar arayabiliriz.

2. Hayattaki kişisel misyonum nedir? Orta ve uzun vadede bu misyona hizmet edecek neler yapabilirim?

Tıbbi araştırmalar bir hayat amacına sahip olanların daha az hastalandığını söylüyor. Mark Twain’in lafını hatırlamalı: “Hayattaki en önemli iki gün doğduğunuz ve neden doğduğunuzu anladığınız gündür”. Amaçlar karmaşık anlarda ve ortamlarda yol gösteren birer pusula görevi görebilir. Ancak bir amacımız olduğunda zorluklara karşı yılmaz bir şekilde mücadele edebiliriz, aksi halde tükenmek kaçınılmaz. Amacınızın ne olduğu konusunda düşünürken buradaki beşinci madde üzerine kafa yormak işe yarıyor, denemiştim. Bir de Harvard Business Review Press’in Duygusal Zeka serisinde “Amaç, Anlam ve Tutku” adında eğlenceli bir kitap var, merak edenler inceleyebilir.

3. Elimde neler var? Bunları nasıl dönüştürebilir, planlarıma uygun hale getirebilirim?

Elinizde un yoksa baklava yapmak zor olabilir ama bu tatlı yemeyeceksiniz anlamına gelmez, sütlü bir şeyler yaparsınız. Yazar Andy Molinsky kişisel bir hobinin, mesleğinizle alakası olmayan kişisel bir projenin, küçük inovatif girişimlerin yetkinliklerinizi değerlendirme fırsatı sağlayabileceğinden söz ediyor. İyi fikir.

4. Ne kadar deniyorum? Yeterince cüretkar mıyım?

Başka türlü bir hayatın mümkün olabileceğini hayal ediyor ama bu yüksek hayali bir kenarda tutup her gün şikayet ettiğimiz karanlığa geri dönüyor olabiliriz. Halbuki küçük denemeler yapmadan, bazen tökezlemeden bir adım dahi yol alamaz, başkalarının bize biçtiği rollerle idare etmenin ötesine geçemeyiz.

5. Beni neler heyecanlandırıyor? Kimi, yaptığı ya da sahip olduğu ne için kıskanıyorum?

Kıskançlığı çoğu zaman zararlı ve kötü niyetli bulsak da bu tam olarak doğru değildir. Bu güçlü imrenme duygusu derinlerdeki gerçek arzularımız konusunda epey fikir verici olabilir. Arkadaşınızın terfi ettiğini ya da kazancını duyunca içiniz cız mı etti? Elinize geçen parayla ne kadar tatmin olduğunuzu ve kaynak alternatiflerini gözden geçirebilirsiniz. Bir başkasının kurduğu yeni aile ya da ilişkisi size berbat mı hissettiriyor? Sıkı sıkı sarıldığınız yalnızlığınız ve “böyle iyiyim” tavrınız koca bir bastırma çabasının tezahürü olabilir. Güvende hissettiğiniz bir ilişkiye ya da düzene tahmininizden daha yoğun bir arzu duyuyor olabilirsiniz. Bu soru aynı zamanda ilginç bir teknik olan felsefi meditasyonun sorularından biri ve bence en önemlisi. 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. tıklayınız. 

Gizem Sevinç Selvi: Gizem Sevinç Selvi, Üsküdar Anadolu Lisesi’nin ardından Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldu. Hyundai Rotem Company’de başladığı kurumsal kariyerini hayallerinin mesleği gazetecilik için ardına bakmadan bıraktı. Habertürk Gazetesi’nin son yıllarında muhabir ve editör olarak çalıştı. Halkla ilişkiler ve reklam ajanslarında yola bir süre devam ettikten sonra Bundle News’ta Baş Editör olarak gazeteciliğe keyifle devam ediyor. Gizem, aynı zamanda The School of Life Istanbul'un çekirdek ekibinin parçası. Okuyor, yazıyor, anlamaya çalışıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale