X

Arnavut kaldırımlar, kalabalık meydanlar ve romantizm: Roma’da herkes Romalı

Bu haftaki yazıyı da Bodrum’da yazıyorum. Bana cırcır böceği sesleri eşlik ediyor. Neden bu ayrıntılara  bu kadar takılıyorsun diyorsanız, ben de bilmiyorum. Oldum olası yaz insanı oldum ve biliyorum ki ölene kadar da bu değişmeyecek. En sevdiğim iki sesi de zaten en iyi yazın duyarız; biri güneş batarken en durgun zamanı olan denizin sahile bıraktığı ses, diğeri de cırcır böceği sesi. Bu iki sesi şimdi durup düşünün en son ne zaman duydunuz? Peki sizin vazgeçilmez sesleriniz nedir yazları?

Bu yazıda sizleri deneyimlerim ve gözlemlerim eşliğinde Roma’ya götürüyor olacağım. En son Floransa’dan Roma’ya geri dönüyorduk hatırlarsanız. Okumayanlar için önceki İtalya yazıları kaynak olacaktır. Sonraki hafta Türkiye kıyılarının çok popüler bir yerinden sesleneceğim size, sonra yine İtalya’dan devam. Sırada Milano olacak. Şimdi zaman Roma zamanı!

İtalya’daki 3. gün. Sabah erkenden kalkıyoruz, tabi ki Roma’nın mis gibi sokaklarında şansımıza güzel bir kafe çıkıyor karşımıza ve güzel bir macchiato eşliğinde Fransız tostu yiyoruz.

Navona Meydanı

Kahvaltı sonrası Navona Meydanı’nda başlıyoruz gezimize, burası kilit bir meydan. Roma’nın bu tarafı pahalı olan bölge. Asıl yeme, içme olarak daha halktan ve uygun fiyatlı olan yer ise Tiber Nehri’nin diğer tarafında olması nedeniyle ismini de oradan alan Trastevere Bölgesi. Burayı akşam yemekte göreceğiz.

Sabah oldu, gezimize Navona Meydanı’ndan başladık, burası Roma’ya özgü çeşmeli bir meydan. Neptün Çeşmesi, Dört Nehir Çeşmesi ve Afrikalı Çeşmesi olmak üzere 4 çeşmeyle konumlanmış. Çevresi restoranlarla çevrili olan bu yerde biraz fotoğraf çekip yolumuza devam ediyoruz. Rotamızda Pantheon var tabii, bir yazımızı bu “tüm Tanrıların tapınağı” anlamına gelen müthiş antik başyapıt -kendimi bıraksam bu yazı da Pantheon içerecek sanki- için ayırmıştık, o yüzden burayı anlatmayı es geçerek, yürümeye devam ediyoruz. Ta ta karşımızda 1752 yılında tamamlanan Aşk Çeşmesi var. Bizim turda herkes romantik o yüzden paralar atılsın, dilekler dilensin. Bekleriz hiç sorun değil. Maksat bir daha Roma’ya gelmek olsun ve dilensin lütfen!

Aşk Çeşmesi / Roma

Muazzam bir yapı ve kalabalık burası. Bahsettiğim “Roma Tatili” filmini izleyenler buraya orda da çokça şahit olacaklardır. Hava dediğim gibi sıcak mı sıcak, biz isterseniz biraz serinlemek ve kahve molası vermek için sizi Antico Cafe Greco’ya alalım, ne dersiniz? 1760 yılında açılan bu kafe bir müzenin kafe hali gibi. İspanyol Merdivenleri’nin tam karşı sokağında yer alan bu kafe edebiyatçılardan Goethe, Gogol gibi dahilerin misafir olduğu, kim bilir belki ilham alıp eserlerine katkıda bulunduğu bir yer. Bizler ne şanslıyız ki yaklaşık 255 yıl sonra bu havayı soluyoruz. Aldığımız kahve fincanlarında, peçetelerde ve şekerlerde Caffe Greco Roma A.D. 1760 işlemesini görmek bile bir başka hisler doğuruyor. Bazı mekanlar ölümsüzdür! Bu kadar öve öve bitiremediğim kafede sadece kahve içiyoruz, keza tatlılar falan derken epey tuzluya gelecek.

İspanyol merdivenlerinde yürüyüp, özçekimlerimizi de yaptıysak müthiş bir yere yol alıyoruz şimdi: Villa Borghese (Borghese Bahçeleri). 1700 dönümlük arazisiyle Roma’nın tam kalbinde yer alan bu kocaman park -hatta haritada bana kalbi hatırlatıyor şekil olarak- açıkhava müzesi, doğası, yeşili ve heybeti ile tam bir cennet. Burada tam bir gün geçer aslında. Bisiklet kiralanabilir, su kenarında kano keyfi yapılabilir… Yine bir zaman kısıtı sorunsalı burada baş gösteriyor maalesef. Bu cennet bahçesi icin de Roma’ya yine geleceğimi belirtirim. Bu parkta cırcır böceklerinin peşinde 2-3 saat geçirdik. Roma yaz sıcağında kavrulurken bu park bize ilaç oldu.

Villa Borghese / Roma

Şimdi öğle sonrası ve yemek molası zamanı! Popolo Meydanı’na doğru inerek yine göz alıcı çeşmeli, anıtlı bir meydana geliyoruz. Lüks mağazaları da cabası. Biz ufak bir atıştırmalık alıyoruz, akşam yemeği şarap eşliğinde nehrin öteki tarafında demiştik ya…

Şimdi arkadaşlar bu kadar yürüdük, gezdik bir otel molası yapalım derim. Kıyafet değişimi ve biraz dinlenmeden sonra akşam yemeği Trastevere Bölgesi’nde. Bu bölge şansımıza otelimize çok yakın zaten.

Akşam için bu nehrin öteki tarafında bohem bir havası olan Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda çok sayıda restorandan birine gelişigüzel seyrediyoruz. Fiyatlar benzer, fark etmiyor pek. Yerel şarap ve İtalyan pizza eşliğinde günün özeti geçiliyor, sohbetler havada uçuşuyor. Hava mis, hava cırcır böceklerinin serenat havası. Akan zamana inat ölümsüz anlar. Gözler kayıt peşinde, görüntüler kendilerini adeta kaydettiriyor. Hala yazarken oradayım, o havada, o masadayım. Siz de geldiniz hoşgeldiniz.

Akşamımız bu bölgede keyifli bir yürüyüş ile son buluyor. Yarın yarım günlük zamanımız kaldı Roma’da. İki meşhur yeri görüp ben en son Pantheon’a koşarak vedalaşmayı öneriyorum ve ne uyumlu ekibiz ki kabul oluyor! Bu iki meşhur yerlerden biri ünlü anıtlardan Neoklasik dönemi yansıtan Vittorio Emanuele II abidesi. Roma’nın bilindik bir yüzü ve bolca da aşina olunan bir yapısı olup arkasında devam edersek ikinci görmeden dönülmeyecek Kolezyum yer alıyor. Tabii yine çevresinde az bir tur atıp geri döndük.

Kolezyum / Roma

Artık otelden gitme zamanı, ama dönüş yolunda bile isteye rotayı Pantheon’a çevirdik. O sütunlara son kez dokunmak, gitmeden havasını koklamak muazzam bir histi. Söz yine geleceğiz vaadi ise kaçınılmazdı. Bazı şehirler öyle iz bırakır ki o yoksunluk hissi de beraberinde gelir, illa ki geri dönersin o yere. Roma da bu şehirlerden. Ayak bastığımız ilk andan son ana kadar turist olmadık burada, yaşadık, nefes aldık. Roma’da herkes Romalı! Bu böyle biline…

İlginizi çekebilir: Kendime ait bir odadan sesleniyorum: Harita gerektirmeyen şehir Floransa

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Pınar Cengizoğlu: Uplifers yolculuğuna pandemiden önce gezdiklerimi aktarmak icin başlamıştım. Daha sonra malum bu gezme süreci aksayınca izlediğim, okuduğum ya da gördüğüm bir şeyden etkilenerek bir şeyler yazma serüveni başladı. Olay sadece gezmek değilmiş ki; kelimeler bir yerlere sürükledi diyorum şimdi... İlham mi deniyor buna bilmiyorum ama yazıya dökülecek bir konu, bir olay, çekiyor seni yazmaya diyelim. Uplifers ailesinde yazmaya devam ediyorum bu yüzden seve seve .. Hepimize bol okumalar!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale