X

Apple’ın yeni harikalarını yakından tanıyın: iPhone 11 ve Apple Watch Series 5

Gözler bir kez daha Apple’da. iPhone 11, Pro, Pro Max ve Apple Watch Series 5 hakkında epey konuşulacak gibi… Gelin, bu yeni teknoloji harikalarına birlikte göz atalım.

iPhone 11

  • Hassas freze işlemine tabi tutulan ve tek parça camdan şekil verilen arka tasarımıyla iPhone 11 bir akıllı telefonda bulunan en dayanıklı cama sahip. 2 metreye ve 30 dakikaya kadar suya dayanıklılık özelliğiyle IP68 derecesine sahip ve kahve ve gazlı içecek gibi sık kullanılan sıvıların kaza sonucu damlamasına karşı korunuyor.2  iPhone 11 mor, yeşil, sarı, siyah, beyaz ve PRODUCT(RED) dahil altı yeni muhteşem renk seçeneğiyle geliyor.
  • Muhteşem 6.1 inç tam ekran Liquid Retina ekranı daha doğal görüntüleme deneyimi için geniş renk desteğine ve True Tone özelliğine sahip.3 Yalnızca basit bir dokunuşla Kamera’da selfie çekmek, Takvim’de bir randevuyu kontrol etmek veya Mail’de bir mail’i önizlemek gibi her gün yapılan çeşitli görevlere doğrudan Ana ekrandan ulaşmak için uygulama kestirmeleri sunacak şekilde tüm iOS 13’e derinlemesine entegre edilmiş Haptic Touch sayesinde müşteriler favori uygulamalarıyla hızlı ve sorunsuz şekilde etkileşimde bulunabilir.
  • A13 Bionic, bir akıllı telefonda bulunan en hızlı çip. iPhone 11’in gerçekleştirdiği her görev için benzersiz performans sunuyor ve A12’ye göre yüzde 20 daha hızlı CPU ve GPU’ya sahip.  A13 Bionic, gerçek zamanlı fotoğraf ve video analizleri için daha hızlı Neural Engine ve CPU’nun saniyede 1 trilyondan fazla işlem sunmasını sağlayan yeni Yapay Öğrenme Hızlandırıcıları ile yapay öğrenme için tasarlanmıştır.A13 Bionic ve iOS 13 birlikte bir akıllı telefondaki en iyi yapay öğrenme platformunu oluşturuyor. Verimlilik için tasarlanan A13 Bionic tam gün süren harika bir pil ömrü de sunuyor.
  • iPhone 11, iOS 13’e tamamen entegre edilmiş yepyeni Ultra Geniş ve Geniş kameralarla çift kamera sistemini kullanıyor. Olağanüstü bir kamera deneyimi için bir akıllı telefonda görülebilecek en yüksek kalitede video çekimi deneyimi ve gelişmiş fotoğraf çekimi özellikleri sunuyor.
  • iPhone 11, daha fazla ayrıntıya dikkat çeken genişletilmiş dinamik aralık ve sinematik video stabilizasyonu ile 4K videoyu destekleyen hem Ultra Geniş hem Geniş kameralarla olağanüstü net videolar çeker. Daha geniş alan görünümü ve geniş odak düzlemi sayesinde kullanıcılar Ultra Geniş kamera ile detaylı aksiyon videoları çekebilir.
  • Çift kamera sistemi, kullanıcıların her kamera arasında kolaylıkla yakınlaştırmasına olanak tanır ve İşitsel Zoom, daha dinamik ses için sesi video çerçevesine uygun hale getirir. iOS 13 ile, yeni, kullanımı kolay Kamera arayüzünde döndürme, kırpma, pozlamayı artırma ve videolara anında filtreler uygulama özelliklerinin tümünü sunan güçlü video düzenleme araçlarına herkes erişebilecek. 
  • iPhone 11 ile, dört kat fazla sahneyi kaydeden ve manzara ve mimari fotoğraflar çekmek, çok yakın çekimler ve daha fazlası için ideal olan, yepyeni Ultra Geniş kamera fotoğraf deneyimini kökten değiştiriyor. Yüzde 100 Odak Piksellerine sahip yeni Geniş sensör Gece modunu mümkün kılıyor. Az ışıklı kapalı ve açık ortamlardaki çekimler için büyük geliştirmeler sunuyor ve sonuçta doğal renklere ve azaltılmış gürültüye sahip daha parlak görüntüler elde ediliyor.  Her iki kamera birlikte çalışarak insanlar, hayvanlar, nesneler ve daha fazlası için Portre modunda fotoğrafları mümkün kılıyor.
  • Yeni nesil Smart HDR, süjede ve arka planda muhteşem vurgulama ve gölge ayrıntılarıyla daha doğal görünen fotoğraflar çekmek için geliştirilmiş yapay öğrenmeden yararlanıyor. Bu sonbaharda çıkacak olan Deep Fusion, A13 Bionic çipteki Neural Engine tarafından etkinleştirilen yeni bir görüntü işleme sistemi. Deep Fusion, fotoğrafları piksel piksel işleme, fotoğrafın her yerinde dokuyu, ayrıntıları ve gürültüyü optimize etmek için geliştirilmiş yapay öğrenmeden yararlanıyor.
  • iPhone 11 ile, dört kat fazla sahneyi kaydeden ve manzara ve mimari fotoğraflar çekmek, çok yakın çekimler ve daha fazlası için ideal olan, yepyeni Ultra Geniş kamera fotoğraf deneyimini kökten değiştiriyor. Yüzde 100 Odak Piksellerine sahip yeni Geniş sensör Gece modunu mümkün kılıyor. Az ışıklı kapalı ve açık ortamlardaki çekimler için büyük geliştirmeler sunuyor ve sonuçta doğal renklere ve azaltılmış gürültüye sahip daha parlak görüntüler elde ediliyor.  Her iki kamera birlikte çalışarak insanlar, hayvanlar, nesneler ve daha fazlası için Portre modunda fotoğrafları mümkün kılıyor. 
  • Yeni nesil Smart HDR, süjede ve arka planda muhteşem vurgulama ve gölge ayrıntılarıyla daha doğal görünen fotoğraflar çekmek için geliştirilmiş yapay öğrenmeden yararlanıyor. Bu sonbaharda çıkacak olan Deep Fusion, A13 Bionic çipteki Neural Engine tarafından etkinleştirilen yeni bir görüntü işleme sistemi. Deep Fusion, fotoğrafları piksel piksel işleme, fotoğrafın her yerinde dokuyu, ayrıntıları ve gürültüyü optimize etmek için geliştirilmiş yapay öğrenmeden yararlanıyor.
  • Apple’ın donanım ve yazılımları arasındaki sıkı entegrasyon, yeniden tasarlanmış bir kamera arayüzüyle kullanıcıların karenin dışındaki alanı görmesine ve çekmesine olanak veren bir çift kamera sistemi ve tam ekranla çalışan daha etkileyici bir deneyim sunuyor.  Kullanıcılar, ilk defa, QuickTake ile Fotoğraf modundan çıkmadan kolaylıkla video kaydedebilecek. Bunun için kaydı başlatmak üzere deklanşör düğmesine basmaları yeterli.
  • Güncellenen TrueDepth kamera, selfie’lerde daha fazlasını çekmek için daha geniş görüş alanına sahip 12MP kamera kullanıyor ve yeni nesil Smart HDR daha doğal görünen fotoğrafları mümkün kılıyor. Anlamlı selfie videolar, şimdi 60 kare/saniyeye ve 120 kare/saniyeye kadar ağır çekim 4K video kaydeden TrueDepth kamerada tamamen yeni bir görünüm kazanıyor. 
  • Apple tarafından tasarlanan yeni U1 çip, Ultra Geniş Bant teknolojisini kullanıyor. Bu, uzamsal farkındalık için bir akıllı telefonda bir ilk. 30 Eylül’de çıkacak olan iOS 13.1 ile AirDrop yön algılayan önerilerle daha da iyi bir hal alıyor.
  • Bir akıllı telefondaki en güvenli yüz doğrulama teknolojisi olan Face ID, farklı mesafeler için geliştirilmiş performans ve daha fazla açı desteği ile yüzde 30’a kadar daha hızlı ve kullanımı daha kolay hale geliyor.
  • Uzamsal Ses, etkileyici bir surround sesi deneyimi sunuyor ve Dolby Atmos iPhone 11’e güçlü, hareketli ses veriyor.
  • Gigabit sınıfı LTE ve Wi-Fi 6 daha da yüksek indirme hızları sağlıyor4 ve eSIM özellikli Çift SIM sunuyor.
  • Yepyeni Ultra Geniş ve Geniş açılı kameralarıyla güçlü bir çift kamera sistemine sahip olan iPhone 11, gece moduyla loş ışıkta çekilen fotoğraflarda, portre moduyla da insan, evcil hayvan ve nesne fotoğraflarında önemli iyileştirmeler sağlayarak bir akıllı telefondaki en yüksek video kalitesini sunuyor.
  • iPhone 11, A13 Bionic çip sayesinde en zorlu görevlerin üstesinden gelecek şekilde tasarlandı. Üstelik tek şarjla tüm gün çalışıyor ve iyileştirilmiş suya dayanıklılık özelliğiyle dış öğelere karşı dirençli olacak şekilde üretildi.
  • iOS 13’e kusursuz şekilde entegre edilmiş güçlü ve yenilikçi özelliklerle dolu iPhone 11, 7.299 TL’den başlayan uygun fiyatlar karşılığında benzersiz bir kullanıcı deneyimi yaşatıyor.
  • Mor, yeşil, sarı, siyah, beyaz ve PRODUCT (RED) olmak üzere altı yeni muhteşem renk seçeneğiyle sunulan iPhone 11 satışta.

iPhone 11 Pro ve iPhone 11 Pro Max

  • iPhone 11 Pro ve iPhone 11 Pro Max, en iyi akıllı telefona sahip olmak isteyen kullanıcılar için gelişmiş performans sunan yeni pro iPhone serisini oluşturuyor.
  • Her iki telefon da Ultra Geniş, Geniş ve Telefoto kameraya sahip yeni üçlü kamera sistemi sayesinde profesyonel düzeyde bir kamera deneyimi yaşatarak gece moduyla loş ışıkta çekilen fotoğraflara olağanüstü geliştirmeler getiriyor ve aksiyon videoları çekmek için en yüksek video kalitesini sunuyor.
  • iPhone 11 Pro ve iPhone 11 Pro Max’te yer alan güçlü Apple tasarımı A13 Bionic çip, her görev için eşsiz bir performans sağlamasının yanı sıra pil ömründe benzersiz bir artışla, iPhone 11 Pro’nun bir günde iPhone Xs’e göre dört saate kadar, iPhone 11 Pro Max’in ise iPhone Xs Max’e göre beş saate kadar daha uzun pil ömrüne sahip olmasını mümkün kılıyor.
  • 5.8 inç iPhone 11 Pro ve 6.5 inç iPhone 11 Pro Max, iPhone modellerindeki en parlak ve en gelişmiş ekran olan yeni ve profesyonel Super Retina XDR ekranla birlikte geliyor.
  • Büyüleyici yeni gece yeşili dahil olmak üzere dört muhteşem renk seçeneğiyle sunulan iPhone 11 Pro ve iPhone 11 Pro Max satışta.

Apple Watch Series 5

  • Apple Watch Series 5, zamanın ve önemli bilgilerin her zaman görünür olmasını sağlayan yenilikçi bir ekrana sahiptir. Her saat yeni ekran için titiz bir şekilde optimize edildi. Pil ömrünü korumak için, kullanıcı bileğini indirdiğinde ekran soluklaşıyor ve kullanıcı bileğini kaldırdığında veya dokunduğunda ekran tam parlaklığına geri dönüyor. Bu yeni özelliği sunmak için, sektördeki tek düşük sıcaklık polisilikon ekran (LTPO), ultra düşük güç harcayan ekran sürücüsü, verimli güç yönetimi entegre devresi ve yeni ortam ışığı sensörü gibi çeşitli gelişmiş teknolojiler birlikte çalışıyor. Donanım inovasyonu ve inanılmaz yazılım tasarımının birlikteliği Apple Watch Series 5’in 18 saat pil ömrü sunmasını sağlıyor.
  • Apple Watch Series 5’teki güncellenmiş konum özellikleri müşterilere gün boyunca kullanmaları için daha gelişmiş navigasyon araçları sağlıyor. Yeni yerleşik pusular ve güncellenmiş Harita uygulaması kullanıcıların hangi yolda olduklarını görmelerine imkan veriyor. Apple Watch Series 5 ile müşteriler istikamet, yokuş, enlem, boylam ve yükseklik göstergesini görmek için yeni Pusula uygulamasını kullanabilirler. Kullanıcılar, yönü tek bakışta görebilmek için saat kadranlarına üç yeni Pusula komplikasyonundan birini ekleyebilirler.
  • Apple Watch Series 5’in Cellular modellerine sahip kullanıcılar, daha da yüksek bir kişisel güvenlik için, cihazın ilk olarak nereden satın alındığından veya hücresel bağlantı tarifesinin etkinleştirilip etkinleştirilmediğinden bağımsız olarak uluslararası aramalar kapsamında acil servisleri de arayabilirler. Uluslararası acil arama özelliği, etkinleştirildiği takdirde, düşme algılama özelliğiyle de birlikte çalışır. Böylece, Apple Watch kullanıcı sert bir şekilde düştüğü ve yaklaşık bir dakika hareketsiz kaldığı takdirde otomatik olarak bir acil servisi arar.
  • Watch OS 6 ile, kullanıcılara adet döngüleriyle ilgili önemli bilgileri kaydetme ve sonraki regl dönemleri ve doğurganlık pencerelerinin tahmini zamanlarını Apple Watch’un kullanışlılığıyla görme olanağı veren yeni Döngü İzleme uygulaması gibi ek sağlık ve fitness özellikleri geliyor.3 Gürültü uygulaması kullanıcıların, konserler ve spor etkinlikleri gibi ortamlarda işitme üzerinde olumsuz bir etkisi olabilecek ortam sesi seviyelerini anlamalarına yardımcı olur ve iPhone’daki kaydettikleri gelişmeyi daha iyi anlamalarına yardımcı olmak için aktivite örüntülerinin uzun dönemli bir görüntüsünü sağlar. Watch OS 6 ile, favori uygulamalara daha hızlı erişmek için kolayca özelleştirilebilen Meridian, Modular Compact ve Solar Dial gibi yeni dinamik saat kadranları da geliyor.
  • İlk defa olarak, Apple Watch müşterileri Apple Store’lar, apple.com/tr ve Apple Store uygulamasında Apple Watch Series 5 satın aldıklarında daha kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşayabilecekler.4 Sadece Apple’da sunulan yeni Apple Watch Studio müşterilere, tümüyle kendilerine özel benzersiz bir görünüm oluşturmak için kendi tercih ettikleri kasa ve kayış bileşimini seçme fırsatını veriyor.
  • Apple, saat yapımında müthiş bir kuvvet-ağırlık oranına sahip ve paslanmaz çelikten daha hafif, ödüllü bir malzeme olan titanyumdan üretilmiş yeni kasasını tanıttı. İki muhteşem parlak renge seçeneğiyle sunulan doğal titanyum rengini korumasını ve paslanmaya direnmesini sağlayan özel olarak tasarlanmış bir yüzeye sahip. Uzay siyahı titanyum ise, renginin koyuluğunu elmasa benzeyen kaplamasından (DLC) alıyor. 
    Altın rengi, gümüş rengi ve uzay siyahı paslanmaz çelik kasa gibi klasik stiller hala devam ederken, gümüş rengi, altın rengi ve uzay grisi alüminyum kasa ilk kez yüzde 100 geri dönüştürülmüş 7000 serisi alüminyumdan üretiliyor. Bu sonbaharda, çizilmeye karşı yüksek bir dirence sahip muhteşem beyaz seramik kasanın yanı sıra, Apple Watch’un tüm nesilleriyle birlikte kullanılabilen yeni bir spor loop ve çok çeşitli muhteşem yeni kayış renkleri de satışa sunuluyor.
    Apple Watch Nike, klasik Nike Windrunner ceket tasarımından esinlenen yeni bir saat kadranı, Nike Spor Kordonunun yeni renkleri ve reflektif Nike Spor Loop ile geliyor. Apple Watch Hermès, geçtiğimiz sonbaharın popüler renk bloklu kayışın şimdi yeni Della Cavalleria baskılı bir güncel versiyonunu özel Hermès gradyanlı saat kadranının tamamen siyah bir versiyonu gibi çok sayıda yeni stil sunuyor.
  • Apple Watch Series 5, zamanı ve diğer önemli bilgileri bileği kaldırmadan veya ekrana dokunmadan kolayca görmeyi sağlamak için hiç uyumayan yeni Hep Açık Retina ekran özelliğine sahip.
  • Güncellenen konum özellikleri ile Apple Watch, müşterilere yerleşik pusula, yenilenen Harita uygulaması ve yükseklik göstergesi gibi gün boyu kullanabilecekleri daha gelişmiş navigasyon araçları sağlıyor.
  • watchOS 6 yüklü Apple Watch Series, kullanıcıların Döngü İzleme, Gürültü uygulaması ve Aktivite Eğilimleri gibi yeni özelliklerle sağlık ve zindelik durumlarının kontrolünü ele almalarını sağlıyor.

 

İlginizi çekebilir: Apple’dan sağlık konusunda çığır açan üç bilimsel çalışma

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.



Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale