X

Amaçlara giden yolda motivasyon kaynaklarını belirlemek için “Neden?” sorusunu sormak

Yaşamımızda bir amaca ulaşmak veya belirli bir problemi çözmek istiyor fakat çözüm yolunda tıkanıyorsak, bakış açımızı değiştirmemiz gerektiğini biliyoruz… Peki, bunu nasıl yapabiliriz? Zihin ve verimlilik üzerine yazılar yazan Brezilya’lı blogger Luciano Passuello’nun Litemind isimli blogundan derlediğimiz bu yazıda, bakış açımızı değiştirebilecek bir analiz aracından bahsedeceğiz. Üstelik bu araç bakış açımızı değiştirirken bizi saatlerce düşünmekten kurtarabilecek basitlikte. Bu araç kendimize sormayı unuttuğumuz son derece temel ve son derece etkili bir sorudan ibaret: “Neden?” sorusu…

Motivasyon kaynaklarınızı belirleyin

Bütün davranışların arkasında bir motivasyon kaynağı bulunur. Amaçlarınızı belirlerken birkaç saniye durun ve kendinize “Neden bunu yapmak istiyorum?” diye sorun.

Motivasyon kaynağınızı belirlemek, harekete geçmeden önce yapılabilecek en temel adım olarak nitelendirilebilir. Her ne kadar bariz bir şekilde ortada olduğunu düşünsek de hareketlerimizin nedenlerini bazen tam olarak açıklayamayız. Bir örnek üzerinden gidelim: Diyelim ki iş yerinize daha çok müşteri çekmek istiyorsunuz,

‘’Neden daha fazla müşteri istiyorum?’’

-‘’Daha fazla satış yapabilmek için.’’

Bu aşamada cevap için mantığınızı sonuna kadar zorlamanıza gerek yok. Çok zekice bir cevap vermek zorunda da değilsiniz. Sadece aklınıza ilk gelen cevabı verebilmeniz yeterli: ‘Satışları yükseltmek’.

Satışları yükseltmek yanıtı tüm cevaplar arasında en bariz olanı olabilir; fakat bu basit cevap bile aslında yeni düşünce düzlemlerini beraberinde getiriyor. Örneğin, gerçekten bütün amacınız ‘daha fazla satış yapmak’ ise, bunun tek yolunun ‘daha fazla müşteri çekmek’ olmadığını bu soruyu sorarak fark edebilirsiniz. Söz gelimi, hali hazırda mevcut olan müşteri kitlenizi sizi daha sık ziyaret etmeye ve geldiklerinde daha çok şey almaya ikna ederek de satışlarınızı pekâlâ arttırabilirsiniz.

Amacınız üzerinde odağınızı çok fazla daraltırsanız, arkasındaki motivasyon kaynağını anlamakta güçlük çekebilir, yaratıcı ve etkili çözümler oluşturmakta zorlanabilirsiniz.

Motivasyon kaynakları tıpkı bir merdiven gibi katlardan oluşur ve her bir kat diğerini tamamlar. Daha üst seviyelerdeki motivasyonların kaynaklarınızı keşfetmek istiyorsanız yine sadece “Neden?” sorusuyla ilerlemeniz yeterli. Bir önceki örneğimizle devam edebiliriz:

Neden daha fazla müşteri çekmek istiyorum?

-Daha fazla satış yapabilmek için.

-Neden daha fazla satış yapmak istiyorum?

-Daha fazla kar edebilmek için.

-Neden daha fazla kar etmek istiyorum?

-Daha çabuk emekli olabilmek için.

Neden daha çabuk emeklilik istiyorum?

-Ailemle daha fazla zaman geçirebilmek için…

Motivasyon merdiveninde buna benzer ilerlemeler, sizlere üzerinde daha rahat çalışabileceğiniz bakış açıları sağlar. Örneğin, daha fazla müşteri çekmekte zorlanıyor olabilirsiniz, fakat asıl amacın ailenizle daha fazla vakit geçirmek olduğunu fark ettiğinizde bir yandan çalışmaya devam ederken bir yandan ailenize daha çok vakit ayırmanın yollarını bulmaya yönelebilirsiniz.

Motivasyon basamaklarında ilerleyebilmenin püf noktası, sizi en fazla heyecanlandıran motivasyon kaynağını bulup amacınıza ulaşmaya o basamaktan başlamaktır. Motivasyon kaynaklarınız hakkında sistemli düşünebildikçe, problemlerinizin çözümleri çok boyutlu olmaya başlayacak ve sorunlarınıza size en etkili gelen kattan başlayarak yaklaşabiliyor olacaksınız. Ayrıca her motivasyon basamağı, size çözüm aşamasında farklı değişimler yaşatabilir.

Kendimize neden sorusunu sormanın  önemi

1.Yaratıcı düşünceyi besler

Eğer tek bir amaç üzerinde tıkanıp kalmışsanız “Neden?” sorusunu sorarak seçebileceğiniz bir çok amaç olduğunu fark edebilir, onların üzerine çalışmaya başlayabilirsiniz.

2. Amaç algısı oluşturur

Neden sorusu, neyi neden yapmanız gerektiğini ortaya koyarak amaç algısını güçlendirir ve size zorlukla baş etmeniz için gerekli olan motivasyonu sağlayabilir.

3. Yaptığınız yanlışları görebilmenizi sağlar

Yukarıda vermiş olduğumuz örneklerde kendinize “Neden?” sorusunu sormadığınızı düşünün. En sonunda ulaşmak istediğiniz “aileyle daha fazla vakit geçirme” amacı için sürekli daha fazla müşteri çekmeye çalışıyorsunuz. Bunun için ofiste saatler geçiriyor, sürekli fazla mesai yapıyorsunuz. Bu durum, sizin ofiste daha da fazla zaman geçirmenize sebep oluyor –ki bu da aslında istediğinizin tam zıttı bir durum.

“Neden?” sorusunu sorarak mantıksal düzleminizdeki çelişkileri görebilir, yeni bir algı düzeyi ile daha aşağıda olan motivasyonunuzu terk ederek zaman ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz.

4. Daha geniş kapsamlı çözümler bulabilmenizi sağlar

Neden sorusunu düşünce sisteminizin bütününe uyarlayarak daha soyut düzlemlerde beyin fırtınaları yapabilir, böylece yaşamınızdaki pek çok zorluğa ve probleme daha geniş ve kapsamlı çözümler üretebilirsiniz.

5.Kişisel değerlerinizi ve yaşama amacınızı  bulmanıza yardımcı olur

Kendinize aşamalı olarak ‘’Neden?’’ sorusunu sorarak ilerlediğinizde, elinizde olamadan kişisel değerlerinizi ve en nihayetinde hayatınızın amacını ortaya çıkardığınızı görmüş olursunuz.

Problemlerimize çözüm üretip onları hemen uygulamaya koymaya ve bunu otomatik bir şekilde yapmaya o kadar alışkınız ki, bizi bunları yapmaya iten asıl sebepleri ve motivasyon kaynaklarımızı görmeyi unutuyoruz.

Neden sorusunu sormak aslında basit bir alışkanlıktan fazlası değil. Ve bu alışkanlık, aslında o kadar basit ki, bu araçtan yararlanmaya hemen başlayabilmek için yapmanız gereken tek şey kendinize en basit soruyu sormak: Neden?

 

Kaynak: Litemind

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale