X

Nefes egzersizleri: Aldığınız nefesi yeniden keşfetmeye hazır mısınız?

Aldığımız nefes

Nefes derslerine başladım dediğimde, bir çok kişiden ilginç tepkiler aldım.

Neden böyle bir derse para verdiğimi anlamayanlar oldu, öyle ya zaten nefes alıyordum. Benimkisi delilikti. Aslına bakarsanız yanlış nefes aldığımı, İtalya’da master yaptığım zaman, çok değerli bölüm koordinatörüm söyleyene kadar fark etmemiştim. Yaptığımız projelerle ilgili ciddi sunumlar hazırlıyorduk ve kalabalık gruplar önünde, ( sınıf, öğretmenler ve kimi zaman beraber çalıştığımız firmalar) ses tonumuzu doğru ayarlayarak konuşma yapmamız gerekiyordu. Arkadaşım Elena bir gün bana dedi ki, “Bengü, sunum sırasında heyecanlanmadığını biliyorum fakat nefesini ayarlayamadığın için bir süre sonra sesin titremeye başlıyor ve bu karşındaki için güvensizmişsin gibi bir algı yaratıyor. Bence bir kaç nefes dersi alabilirsin.”

Tesadüf müdür kader midir bilemiyorum, yılbaşı tatilinde Türkiye’ye geldiğim zaman, gittiğim spor salonunda Arzu Hoca çıktı karşıma. Hemen deneme seansına katıldım ve sonrasında ders almaya başladım. Böylece yepyeni bir dünyanın kapıları aralandı benim için.

Şimdi dilerseniz başa dönelim, nedir bu nefes?

Basit bir örnekle başlayalım; çok uzaklardan, avazı çıktığı kadar bağıran küçük çocukları düşünün. ‘’Küçücük çocuktan bu kadar ses nasıl çıkıyor?’’ diye içinizden geçirdiğiniz olmuştur. Bebekler ve küçük çocuklar, hayatın stresini pek hissetmedikleri için nefeslerini tutmadan, diyafram nefeslerini kullanarak nefes alırlar; hepimizin bir zamanlar yaptığı gibi, o küçücük karınları inip çıkar nefes alırken.  Büyüdükçe okul, sınavlar, kimi zaman anne babadan yediğimiz azarlar, şahit olduklarımız, bizi farkında olmadan nefesimizi tutmaya iter. Diyafram da, tıpkı diğer kaslar gibi, tam kapasite çalışmadıkça hamlar. Yani her nefes aldığımızda göğsümüzün şişmemesi, aslında eksik nefes aldığımızın bir göstergesi. Full kapasite nefes aldığımızda hem karnımızın hem de göğsümüzün şişip inmesi gerekiyor.

Nefes dersleri, diyafram kasını tekrar hatırlatmak ve aldığınız nefesin farkında olmanıza yardımcı olmak amacını taşıyor. 45 dakika boyunca, tam kapasite nefes aldırıyor size. Vücudunuza o kadar uzun zamandır bu denli oksijen girmediği için de, ders sonunda yorgun düşüyorsunuz; dersin son 15 dakikası meditasyon gibi geçiyor. Aynı zamanda bir terapi gibi geçiyor nefes dersleri. Hayatınızda rutin işleri yaparken, diş fırçalarken, herhangi bir şeyin kapağını açarken bile nefesinizi tuttuğunuzu fark ediyorsunuz. Stresli anlarda iç çekeriz hani; işte o iç çekiş, tuttuğumuz nefesimize delice ihtiyaç duyan vücudumuzun otomatik olarak yaptığı bir hareket. Tüm bunların yanı sıra, koşturmacalı hayatımızda yaşadığımız bir çok sıkıntı, suçluluk duygusu, kızgınlık, öfke, pişmanlık gibi duygular da nefesimizi engelleyen faktörler arasında. Sevdiğimiz birinin yanındayken, midemizde kelebeklerin uçuşması hissi bu sebepten; çünkü mutlu ve huzurlu olduğumuz anlarda, aslında küçükken doğal olarak yaptığımız şeyi yapıyoruz sadece; nefesmeditasyon gibi geçiyor. Aynı zamanda bir terapi gibi geçiyor nefes dersleri. Hayatınızda rutin işleri yaparken, diş fırçalarken, herhangi bir şeyin kapağını açarken bile nefesinizi tuttuğunuzu fark ediyorsunuz. Stresli anlarda iç çekeriz hani; alıyoruz.

Nefesle ilgili internette bulabileceğiniz bir çok video var. Okuyabileceğiniz kitaplarla da bu çalışmayı destekleyebilirsiniz. Doğru nefes almaya başladığınızda, önce kendinize olan güveniniz yerine geliyor, sesiniz net ve kendinden emin çıkmaya başlıyor. Spor yapanlar için önemi çok çok fazla. Tüm bunlara ek olarak nefes, yani vücuda giren yeterli oksijen bağışıklığı kuvvetlendiriyor. Bugün bir çok hastalıkla savaşta, nefes terapileri kullanılıyor.

Konsantrasyon ve canlılık sağlıyor, cildi güzelleştiriyor, vücudumuzdaki enerji blokajlarını kaldırıyor tek tek ve doğal enerjimize dönmemizi sağlıyor.

Nefesi almak kadar, tutmadan verebilmek de önemli, kurtulmak istediğimiz kötü alışkanlıkları, belki bizi üzen insanları istemeden, bir şekilde hayatımızda tutuyorsak; nefesimizi verirken de zorluk çekiyor olmamız olası. Nefes derslerinde nefesi tam kapasiteyle alıp, aynı şekilde tutmadan vermeyi öğreniyorsunuz.

Unutmayın, nefes hayattır. Hayatı dolu dolu yaşamak için, dolu dolu alın nefesinizi.

Merak edenler ve devamını getirmek isteyenler faydalı olabileceğini düşündüğüm için bir kaç link;

http://www.transformalnefes.net/sayfalar.asp?LanguageID=1&cid=67

http://www.transformalnefesturkiye.com/index.php

http://www.transformationalbreathing.com/

 

Konuk yazarımız Bengü Erdenen‘e teşekkür ederiz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale