X

Aldatan eşin psikolojisini anlamak

İnsanlar hayli beklendik olumsuz sonuçlarına rağmen neden kompulsif ve kendine zarar verecek davranış örüntülerine sahipler? Halk nezdinde irade, metanet, ahlak yoksunluğu veya birtakım durumlarla başa çıkamamak sıkça konuşuluyor. Ancak pek çok durumda insanların hayatlarında değişiklik yapmak için gerçekten bu kadar hevesli olmadıkları söylenebilir. Yetenekler ve öngörüler doğrudan değişime sebep olmuyor ve değişim için bir davranışa tamamen kendini adamak gerekiyor.

Peki iyi olan bir insan eşini aldatma gibi bir şeyi yapmama konusunda motivasyonlu olmaz mıydı? Çünkü bu eylem onun hem kendi prensiplerini bozuyor hem de sevdiği insanlara zarar veriyor.

Kompulsif davranışları bırakmayı da içeren akıllıca kararların kişinin kalp ve zihninin bağının kopmamış olmasını gerektirir.

Bölümlere ayırma denilen ve kişinin kendine zarar verici örüntüleri içeren olgu, kendini aldatma ve duygusal körlüğü aktif hale getirir ve bu nedenle hem kendimize hem de başka insanlara ihanet etme ihtimalimizi arttırır. Bu bilinçsiz, otomatik bir psikolojik savunma mekanizmasıdır ve kişinin kendine dair duygularını ve bölümlerini parçalar, acı ve iç çatışmaları savuşturur. Beynin sanki bir bölümü çevrimdışı hale gelmiş gibidir ve beyin ile zihnin nasıl işlev göstereceği konusunda farkındalığı önler.

Bu bölümlere ayırma süreci hangi bilginin geçici olarak bilinçten dışarı atılacağını belirler ve böylece deneyim daha basit hale gelir. Farklı deneyim kanalları varmış gibi olur ve birinden ötekine geçersiniz. Bir kanal açık olduğunda diğer kanal kapalı olur. Bunun sonucunda bir nevi zihnimizin dışına çıkarız.

Eş dışı bir ilişki yaşadığımızda bu bölümlere ayırma süreci aldatan kişinin gerçek hayat tarafından dokunulmamış bir tatmin ve heyecan fantezisi yaşamasını sağlar ve bu esnada hala eşine ve ailesine karşı hiç olmamış gibi davranabilir.

Aldatan pek çok kişi bu süreç sonucunda eşini üzer ve evliliği parçalanma noktasına gelir. Ancak kişi utanç ve suçluluk hissetse bile eşini suçlamaya da başlayabilir. Bu aldatma sürecini kafasında idealleştirip mantıklı hale sokabilir ancak ne yaptığı ve bunun ailesini nasıl etkilediği ile yüzleştirildiğinde kötü hissedip kendinin kötü birisi olduğunu düşünmeye başlar.

Problemi tanımlamak: Terk etme motivasyonunu değerlendirmek

Bu kişiler evlilik dışı ilişkilerinden dolayı mutsuz, boş ve depresyonda hissedebilirler. Fakat buna karşın esas problemin eşini aldatmak değil, sadık kalmaya yeteneksiz olmaları olduğunu söylerler. Ancak bu kişilere yardımcı olmadan önce, dürtüselliğin gerçekten bir problem olup olmadığını ve değişime ne kadar gönüllü olduğunu kontrol etmek gerekir.

Bir vakada terapist şunu sormuştur: “Sana bu hapı verdiğimde başka kadınlarla ilişki yaşamanı tamamen engelleseydi, alır mıydın?”. Hasta bunu kabul etmediğinde, bu alışkanlığını bırakma kararını henüz vermediği ortaya çıkmıştır. “Evet” demiş olsaydı terapist onun bunu bırakmak isteme sebepleri üzerinden konuşur ve iç çatışmasına da bir son vermeye yardımcı olabilirdi.

Bir suç ortağı olarak bölümleme

Peki aldatan kişinin değişimi gerçekleştirmek için motivasyon yoksunluğu neye bağlanmalı?

Davranışının zarar ve üzüntü verici olduğunun farkında gibi görünüyor. Peki neden durmak istemiyor? Onun bu davranışını narsisizme ve bencilliğe bağlayabiliriz ancak durum böyle olsaydı kendini kötü bir insan olarak görmez ve suçluluk yaşamazdı.

Yaptığı şeyi ve onun sonuçlarını bildiği kesin ancak bu bilgiye öylesine yabancı ki, gerçek veya kişisel bir şey gibi hissetmiyor.

Aldatan kişi kendi değerlerinden, kalbinden ve sevdiklerinin duygularından o kadar kopmuş halde ki, bu ancak bölümleme dediğimiz fenomenle tanımlanabilir.

Değerlerinden kopuk, görünürde kara görünmüyor, kendine ve sevdiklerine ihanet ediyor, derin bir boşluk ve utanç yaşıyor. Bu belirtiler değerlerine karşı davrandığını gösteren açık işaretler.

Ancak bu işaretleri yorumlayıp uyarıya uymaktan da yoksun. Bunun yerine derin bir yalnızlık içerisinde, kendisine olumlu şekilde bakamıyor ve kaçma dürtüsü içerisinde bulunuyor.

Kendine zarar veren kompulsif davranışların sebebi nedir?

Bu tür davranış dinamiklerini ortadan kaldırmak için çok boyutlu bir yaklaşım gerekiyor. Yani bu davranışların kökeni ve işlevleri anlaşılmalı, zihin odaklanmalı, alternatif stratejiler bulunmalı ve risk yaratan durumları iyi tanımalı.

Utanç

Kişinin kendini bilinçsiz olarak kaptırdığı bu zararlı davranışlar çocukluktaki duygusal ihmal, istismar veya terkedilmeden kaynaklanan içselleştirilmiş kötülükten dolayı oluşabilirler. Bu duygular “kötü” bir şey yapıldığında ortaya çıktıklarında, kendini gerçekleştiren bir kehanet ortaya çıkar: hissedilen şey gerçeğe döner ve insanlar geçmişin dünyasına fırlatılırlar. Utanç ve suçluluk yoğun hale gelir, bu esnada rahatlamak için ani bir kaçış gerekir ve bu da zararlı davranış döngüsüne sebep olur.

Aynı esnada “kötülük” kavramına dair kanıtlar artarlar ve kişinin kendi öz algısına dair tutulamaz ama tatmin edici bir rahatsızlık verirler. Bu da o şekilde davranmayı daha da tetikler.

Ruh hali ve duyguları yönetmekte zorlanma

Bu kompulsif zararlı davranışlar, diğer bağımlılık belirtileri gibi, genellikle acı veren durumları savuşturmak için kullanılırlar. Yüksek riskli ve uyarıcı davranışlar yenilemeyen duyguların üzerini çizmeyi sağlayan ve başka bir zihin durumuna geçmeye yardımcı olan bir akıntı sağlarlar. Ancak bunun sonrasında demoralize olma hissi, kontrolsüzlük, ruh halinde, zihinsel durumda ve aile yaşamında çökme ortaya çıkar.

Sonuç olarak utanç ve duygusal deregülasyon kendine zarar verici davranışları tetikler ancak bölümleme bunun devam etmesini sağlar. Bölümlemeden kaynaklanan farkındalık boşlukları zararlı işlerin işlemelerine sebep olur ve döngü kontrolden çıkar.

Aldatanlar çoğunlukla terapiler sonucunda kendileri ile tekrar bağ kuruyorlar ve yaptıkları şeyin gerçek olduğunun farkına varıyorlar.

Tüm zihninizi göz önünde bulundurarak ve kendinizi bölümlere ayırmadan bir bütün halinde gördüğünüzde, kendinize karşı inancınız da geri gelecektir ve böylece kontrol elinizde olacaktır.

Pek çok terapist kişiyi durmaya ikna etme yöntemini tercih etmez, bunun yerine duygusal olarak daha gerçek bir şekilde yardımcı olur ve kaçış davranışının yerine nelerin konulabileceğini kişinin kendisinin belirlemesini sağlar. Çünkü kişi davranışının gerçekten farkına vardığında, nelerin mümkün olduğunu anlar hale gelir.

Bilgelik ve bakış açısının kopması maalesef sınırlara sahip olmamıza engel olur ve bu da bizi gerçeklikten koparan fantezileri aktif hale getirebilir ve yalancı bir iyi hissetme haline sokar, ta ki iyi hissetmeyene değin.

Kaynak: psychologytoday

İlginizi çekebilir: En yaygın aldatma türleri ve aldatmayla başa çıkmanın yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale