X

Ağzının tadını bilenler için Antalya’nın en iyi 5 restoranı

Bütün sahillerin beach club olmasından, lahmacunun fiyatından, şemsiye, şezlong için sıra beklemekten sıkılanlar için bildiğimiz ama uzun süredir yabancı turistlere terk ettiğimiz bir önerimiz var: Antalya.

İlgili yazı: Burası Endonezya değil, Antalya!

Bu güzel şehrin en güzel zamanıdır sonbahar ayları. Deniz hala sıcaktır, hava artık boğmaz, kültür gezileri için Üç Kapılar, Kesik ve Yivli Minareleri, Aspendos, Phaselis, Karain Mağarası gibi nice kültür mirası gezilmeyi bekler. GastroClub olarak bizler de Antalya’da keşfe çıktık ve şehrin ‘en gurme’ restoranlarını sizin için seçtik. İşte Top 5:

Seraser Restaurant: En ‘Fine Dining’ Restaurant

Antalya’nın tarihi Kaleiçi bölgesinde bulunan, tarihi bir konağın içinde ve Antalya’nın ilk ve tek ‘fine dining’ restoranı burası. Bahçesine girerken sanki Miami’deki Versace House’a girer gibi hissettik. Peyzaj ve bahçe mimarisi hem romantik hem de otantik bir güzellik katmış buradaki 300 yıllık konağa. Seraser Restaurant ise işte bu konakta, bu harika bahçede yer alıyor. Karşılama ve servis 10 numara. Menüde ise dünya mutfağının önde gelen lezzetlerinin yanı sıra, sushi ve ev yapımı İtalyan makarnaları da bulunuyor. Seraser Restaurant enternasyonal mutfağı geleneksel motiflerle harmanlayarak size kusursuz bir lezzet deneyimi yaşatmayı amaçlıyor. Birbirinden özel lezzetlerin bulunduğu menüde Dalya’nın mavi yengecini, Santorini usulü ahtapotu, Provans usulü midye çorbasını, tatlı seçiminiz için ise güllü taş kadayıfını öneririz. Antalya’da gördüğümüz en iyi ve en geniş şarap menüsüne de sahip Seraser Restaurant’da yemeğinizi mutlaka Antalya bölgesine ait bir lokal şarapla tatlandırmanızı öneriyoruz.

Pio: En İyi Gastro Bar & Bistro

Antalya’nın hem en iyi barı, hem de en iyi bistrosu Pio diyoruz! İsmi, İspanyolcada cıvıltı anlamına geliyor. Kale içinde, Latin Amerika’nın sokak lezzetleri ve Akdeniz mutfağını füzyonlayan, iştah açıcı, zevkli ve cıvıl cıvıl sunumları bir arada bulabileceğiniz cezbedici bir lezzet noktası burası. Akdenizli köklerine sadık olmakla birlikte dekorasyonunda endüstriyel tarzda hafif bir Londra Shoreditch dokunuşuna da sahip. Pio’nun barı yetenekli seramik sanatçıları tarafından hazırlanan el yapımı seramiklerle, duvarlar ise Brezilyalı ve Türk grafiti sanatçılarının özenle hazırladığı grafiti çalışmalarıyla süslenmiş. Menüye gelince, GastroClub olarak, soğan reçeli ve krutonlar ile servis edilen fümelenmiş ördek göğsü, trüflü midye şiş, baklava hamuruna sarılı ördek roll ve ızgara bıldırcını özellikle öneriyoruz! Tatlı için ise Churros ve Peru usulü süt reçeli pudingini denemeden Pio’dan ayrılmayın deriz! Latin funk, funky jazz, groovy & soulfull house, afro funk ve lounge müzik servisinin yapıldığı Pio; ‘Dışarı çıkalım, harika lezzetleri paylaşalım, süper kokteyller içelim, iyi müzik dinleyelim’ diyenler için en doğru mekan.

Club Arma: En iyi Balık Restoranı’

Club Arma’da balığınızı, ayaklarınızın altında hissedeceğiniz Antalya yat limanı ve karşınızdaki görkemli Bey Dağları’nın manzarası eşliğinde yiyorsunuz. Sanki tüm Akdeniz’i kucaklayan panoraması ile gündüzü ayrı, gecesi ayrı güzel bir Antalya klasiği Club Arma. Burası sadece Antalyalıların değil, pek çok turistin de ilk tercih ettiği balık restoranı olmuş. Nedeni sadece manzarası değil; mutfağının ne kadar başarılı olduğunu, deniz ürünlerinin her türlüsünden Club Arma spesiyallerine uzanan menüsüne bakınca anlıyorsunuz! GastroClub olarak Club Arma’nın vazgeçilmezleri arasında olan ızgara kalamar ve leziz mezelerinden tatmadan Antalya’dan ayrılmamanızı tavsiye ediyoruz.

Turgay Et: En iyi ‘Et Restoranı’

Dünyanın en lezzetli etlerinin ve pişirme tekniklerinin kullanıldığı Arjantin mutfağını tatmak için binlerce kilometre yol katetmenize gerek yok. Antalya’da son dönemde ‘et restoranı’ denince ilk akla gelen isim olan Turgay Et Lokantası, size bu eşsiz mutfağı tatma fırsatı sunuyor. Torosların doğal ortamında yetişen sağlıklı hayvanlardan alınan etler, orijinal Arjantin ve Amerikan restoranlarına özel pişirme teknikleriyle birleşerek; farklı bir sunum, en az katkı maddesi ve maksimum ustalık ile masanıza geliyor. GastroClub olarak sizin için seçtiklerimiz arasında Dallas steak, patlıcanlı çorba ve keşkek bulunuyor. Menüde ayrıca ara sıcak olarak ızgara sucuk, sosis ve çöp şiş, füme peynir çeşitleri, masaların yanında hazırlanan salatalar bulunuyor. Yemeğin sonunda gelen blok çikolatayla misafirlerine eşsiz bir lezzet deneyimi yaşatıyor.

Il Vicino Pizzeria: En İyi ‘İtalyan’

Antalya’daki tek gerçek İtalyan pizzacısı Il Vicino. Şefi Floransalı Alessandro Paoletti. Antalya Tuvana Hotel’in sahibi Özgür Tankut, Floransa’ya tatile gittiğinde tanışmıs Alessandro ile ve pizzalarına bayılmış. ‘Ben bunu Antalya’da yapmak istiyorum’ demiş, allem edip kallem edip, sonunda Alessandro’yu Antalya’ya taşınmaya ve Il Vicino’nun şefi olmaya ikna etmiş. İşte Il Vicino’nun hikayesi 3 yıl önce böyle başlıyor. Şu anda ise şehrin en iyi İtalyanı olmuş durumda. Harika bahçesi ve ağız sulandıran menüsü ile sadece yerli ve yabancı turistlerin değil, tüm Antalyalı beyaz yakalıların da gözdesi olmuş durumda. GastroClub olarak önerimiz etin ve peynirin muhteşem uyumu olan Bistecca Pizza. Acı sevenler için Bomba, mozzarella ve pesto karışımını sevenlere Genovese’yi öneriyoruz. Tabii ki arkasından bir Tiramisu yemeden bu restorandan kalkmayın deriz!

GastroClub: GastroClub, 600'den fazla seçkin mekanda, üyelerinin %50'ye varan avantajlarla ve ikramlarla ağırlanmasını sağlayan Türkiye'nin ilk ve tek elit yeme-içme kulübüdür. Ücretsiz indirebileceğiniz IOS ve Android uygulama sayesinde bulunduğunuz yere en yakın GastroMekanları hızlıca bulabilir, restoran hakkında bilgi alabilir, seçtiğiniz mekanlardaki GastroClub ayrıcalıklarını hemen öğrenebilirsiniz. Ziyaret ettiğiniz restoranlarda ister üyelik kartınızı gösterin ister akıllı telefonunuza yüklü olan GastroClub mobil uygulamasından anlık olarak Mobil Kartınızı üretin.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale