X

Popülaritesi hızla artan agetech sektörü çeşitli trendlerle dönüşüm geçiriyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2030’da dünya üzerindeki her altı kişiden birinin 60 yaş ve üzerinde olacağını ve 80 yaş ve üzeri bireylerin sayısının 2050’ye kadar 426 milyona ulaşacağını belirtiyor. Bu sayısal değerler, dünya nüfusunun hızla yaşlandığını somutlaştırıyor. Bu durum karşısında da sağlıklı yaş alma kavramı ön plana çıkıyor ve bu kavram agetech olarak bilinen sektörle destekleniyor. Bu yazımızda, agetech sektörünün ne olduğunu kısaca açıkladıktan sonra 2025’te bu sektörü şekillendiren eğilimleri derinlemesine inceliyoruz.

Agetech nedir?

Agetech, ‘’yaşlanma’’ anlamına gelen ‘’aging’’ ve ‘’teknoloji’’ anlamına gelen ‘’technology’’ kelimelerinin birleşmesiyle ortaya çıkan bir kavram. Sektörleşmiş olan bu kavram, yaşlanan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak adına geliştirilen teknolojileri ve çözümleri ifade ediyor.

Bu sektör, yaşlı bireyleri sağlık, bağımsız yaşam, sosyalleşme ve günlük aktiviteler açısından desteklemeyi hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda da bu sektörde yer alan şirketler ve girişimler inovatif ürünler ve hizmetler geliştiriyorlar.

2025’te agetech sektörünü şekillendiren trendler

Agetech sektörü kapsamında karşımıza teletıp, uzaktan hasta takibi, giyilebilir sağlık cihazları ve kronik hastalık yönetimi uygulamaları gibi sağlık teknolojileri çıkıyor. Aynı zamanda, düşme tespiti yapan sensörler, akıllı ev sistemleri, mobilite destek cihazları, dijital arkadaşlar, dolandırıcılığa karşı güvenlik yazılımları ve hafıza ve bilişsel sağlık aplikasyonları gibi teknolojiler de bu sektörde yer alıyor. Şimdi, 2025’te bu teknolojileri şekillendiren trendleri sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Yapay zeka (AI) ve kişiselleştirilmiş hasta bakımı

Agetech sektörü, bu yıl yapay zekanın yaşlı bakımındaki ve kişiselleştirilmiş sağlık hizmetlerindeki artan rolüne şahit oluyor. Yapay zeka, bu sektörde sadece basit bir terim olmaktan çıkarak yaşlı bireylerin ihtiyaçlarını önceden tahmin ediyor ve onlara özel çözümler sunuyor.

Bu trend, proaktif sağlık koruyucuları, kişiselleştirilmiş sağlık ve refah programları ve kullanıcı dostu ve sezgisel arayüzlerle öne çıkıyor. Yapay zeka destekli proaktif koruyucular, nabız, tansiyon ve kan şekeri gibi hayati belirtileri sürekli takip ederek küçük ama önemli değişiklikleri tespit ediyorlar. Bu tespit aracılığıyla da sağlık sorunları hakkında hem yaşlı bireyler hem de onlara bakım verenler erkenden uyarılıyor. Kişiselleştirilmiş programlar ise kişiye özel bakım planları oluşturuyor; yapay zeka, yaşlıların sağlık geçmişlerine ve tercihlerine göre beslenme planları, egzersiz rutinleri ve ilaç programları hazırlıyor. Bu teknoloji, aynı zamanda sesli asistan gibi inovasyonları daha akıllı bir hale getirerek yaşlı bireylerin sadece konuşarak günlük işlerini halletmelerini sağlıyor. Ayrıca, kullanıcı dostu arayüzler sayesinde yaşlılar istedikleri bilgilere hızlıca erişebiliyorlar ve sosyalleşebiliyorlar.

Robotik

Yapay zekayla birlikte, robotik teknolojiler de yaşlı bireylerin bağımsızlığını artırıyor ve onları duygusal açıdan destekliyor.

Bu eğilim kapsamında yalnız yaşayan yaşlıların duygusal destek ve arkadaşlıkla buluşması için robotik evcil hayvanlar ve diğer yapay zeka destekli cihazlar geliştiriliyor. Sosyal izolasyonu azaltarak psikolojik sağlığı olumlu bir şekilde etkileyen bu cihazlara ek olarak, giyilebilir dış iskeletler de ön plana çıkıyor. Bu teknoloji, hareket kısıtlılığı yaşayan yaşlı bireylerin günlük aktivitelere daha aktif katılmasına yardımcı oluyor. Aynı zamanda, günlük işleri basitleştiren otomatik yardımcılar da yaşlıların hayatını kolaylaştırıyor. Yemek, temizlik ve ilaç takibi yapabilen robotlar, yaşlıların daha az efor harcamasını sağlayarak onların enerjilerini kendilerine saklamasını pekiştiriyor. Kısacası, robotik yaşlı bireyleri hem fiziksel açıdan destekliyor hem de onlara duygusal bir bağ sunarak bağımsızlığı artırıyor.

Finansal teknolojiler

Agetech sektörü, 2025’te fintech çözümleriyle yani finansal teknolojilerle yaşlı bireylerin finansal güvenliğine odaklanıyor. Bu teknolojiler, yaşlılar için karmaşık ve riskli olabilen dijital çağdaki finans yönetimini kolaylaştırıyor ve daha güvenli bir hale getiriyor.

Yaşlılara özel finansal teknolojiler arasında dijital emeklilik planlama ve yönetim araçları, bütçe ve harcama kontrolü sağlayan uygulamalar ve dolandırıcılığa karşı yapay zeka destekli koruyucular bulunuyor. Yaşlı bireyler, kullanıcı dostu platformlar aracılığıyla emeklilik gelirlerini planlayabiliyorlar ve harcamalarını takip edebiliyorlar. Aynı zamanda, bazı uygulamalar yaşlıların harcama alışkanlıklarını analiz ederek bütçe yönetimini kolaylaştırıyor. Yaşlı bireyleri sıklıkla hedef alan finansal dolandırıcılarla mücadele için de yapay zeka destekli güvenlik sistemleri geliştiriliyor. Bu sistemler, şüpheli işlemleri tespit ederek erken uyarılar sunuyor ve mali kayıpların önüne geçiyor. Bu eğilim sayesinde yaşlıların finansal bağımsızlıklarını koruyabilmesi ve dolandırıcılıktan korunabilmesi mümkün hale geliyor.

Genişletilmiş gerçeklik (XR)

Genişletilmiş gerçeklik teknolojisi, 2025’te agetech sektörünün merkezine yerleşiyor. Bu teknoloji, yaşlı bireylerin bilişsel ve sosyal refahı için tercih ediliyor.

Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojilerini kapsayan genişletilmiş gerçeklik, yaşlıların hem fiziksel ihtiyaçlarına hem de zihinsel ve sosyal ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Bu trendin öne çıkan noktaları arasında sanal gerçeklik programları, kişiselleştirilmiş fizik tedavi ve mesafeleri elimine eden sosyalleşme bulunuyor. Sanal gerçeklik programları, yaşlıların hafızalarını güçlendiren, odaklanma becerilerini geliştiren ve bilişsel işlevlerini destekleyen beyin egzersizleri sunuyor. Aynı zamanda, oyunlaştırılmış deneyimler de yaşlı bireylerin daha eğlenceli ve etkili bir şekilde zihinsel antrenman yapmasını sağlıyor. Ayrıca, sanal gerçeklik teknolojisi yaşlıların uzaktaki sevdikleriyle sanal ortamlarda bir araya gelmesine yardımcı oluyor. Bununla birlikte, bu teknolojinin sanal seyahat deneyimleri sunarak yaşlı bireylere dünyayı keşfetme ve sosyal izolasyonu azaltma fırsatını sunduğunu da vurgulamalıyız. Artırılmış gerçeklik destekli fizik tedavi uygulamaları ise hareket kabiliyetini, gücü ve dengeyi geliştiriyor. Bu trend, yaşlı bireylerin zihinsel olarak aktif kalmasına yardımcı olurken onların fiziksel sağlığını koruyor ve sosyal hayatlarını güçlendirmeleri için bir kapı aralıyor.

Nesnelerin interneti (IoT)

Bu yıl, bağımsız bir şekilde yaşamak isteyen yaşlı bireyler için nesnelerin interneti tabanlı akıllı ev sistemleri öne çıkıyor.

Akıllı ev sistemleri, ev içindeki ışıkları, sıcaklığı ve çeşitli hatırlatmaları otomatik olarak ayarlayarak yaşlıların günlük yaşamını kolaylaştırıyor; akıllı termostatlar ortam sıcaklığını ideal seviyede tutarken sesli asistanlar da ilaç saati gibi durumlar için hatırlatma yapıyor. Ayrıca, bu asistanlar yaşlıların sesli komutlarla bilgi almasını, cihazları kontrol etmesini ve yakınlarıyla iletişim kurmasını sağlıyor. Herhangi bir fiziksel efor talep etmeyen bu sistemler, bilişsel ve fiziksel zorluklarla başa çıkıyor. Bunlara ek olarak, hareket sensörleri, hava kalitesi monitörleri ve düşüş algılama sistemleri de ev içindeki değişiklikleri anlık olarak takip edebiliyor. Bu takip sayesinde hareketsizlik ve düşme gibi acil durumlarda bakıcılara ya da aile üyelerine hızlıca haber veriliyor. Kısacası, bu sistemler görünmez bir güvenlik ağı oluşturarak yaşlı bireylerin ve onların ailelerinin huzur içinde hayatlarına devam etmelerine yardımcı oluyor.

Kaynak: Constellation Marketing, Cyces

İlginizi çekebilir: Yaşam süresini uzatmayı hedefleyen girişimler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale