X

Sürekli yorgun hissetmenizin nedeni: Adrenal yorgunluk nedir?

Yeterince uyumanıza rağmen kendinizi sürekli yorgun mu hissediyorsunuz? Canınız sık sık tuzlu yiyecekler mi çekiyor? Hatta belki bunlarla ilgili birkaç kez doktora gittiniz ancak kimse durumunuzun altında tıbbi bir neden bulamadı… Bir naturopatik (hastalıkların ilaçsız; diyet kontrolü, egzersiz ve masaj gibi tekniklerle de başarılı bir şekilde tedavi edilebileceği teorisine dayanan bir alternatif tıp sistemi) veya tamamlayıcı tıp uzmanı size, yaşadığınız tüm bu şikayetlerin, adrenal yorgunlukla ilgili olduğunu söyleyebilir. Yine de adrenal yorgunluğu tanımlayan herhangi bir bilimsel kanıt yok, bu nedenle geleneksel tıp doktorlarının çoğu, bu durumun gerçek olmadığını düşünüyor.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Adrenal yorgunluk nedir?

Adrenal yorgunluk” terimi, 1998 yılında bir natüropat ve alternatif tıp uzmanı olan Dr. James Wilson tarafından icat edildi. Wilson, adrenal yorgunluğu “böbreküstü bezleri gerekli düzeyin altında çalıştığında ortaya çıkan bir grup belirti ve semptom” olarak tanımlıyor. Ve genellikle yoğun stresle ilişkili olduğunu; bronşit, grip veya zatürre gibi kronik enfeksiyonları takip ettiğini söylüyor.

Wilson ayrıca adrenal yorgunluk yaşayan kişilerin herhangi bir fiziksel hastalık belirtisi göstermeyebileceğini, ancak yine de uykuyla geçmeyen bir yorgunluk hissedebileceklerini ve canlarının tuzlu atıştırmalıklar isteyebileceğini belirtiyor.

Peki ama neden? Adrenal yorgunluğun arkasındaki teori ne? Vücudunuzun bağışıklık sistemi, stres altındayken hızlanarak yanıt verir. Böbreklerinizin üzerinde bulunan adrenal bezleriniz strese, “kortizol” ve “adrenalin” gibi hormonlar salgılayarak tepki gösterir. Bu hormonlar, “savaş ya da kaç” tepkisinin bir parçasıdır. Kan basıncını ve kalp atış hızını artırırlar.

Teoriye göre, uzun süre stres yaşarsanız adrenal bezleriniz sürekli kortizol üretiminden yanar. Böylece adrenal yorgunluk ortaya çıkar. Yukarıda da kısaca belirttiğimiz gibi, henüz adrenal yorgunluk için onaylanmış bir test yoktur. Kan testleri adrenal üretiminde düşüş tespit edemez. Bununla birlikte, sağlıklı adrenal fonksiyon için önerilen tedaviler şeker, kafein ve sağlıksız atıştırmalıklar bakımından düşük bir diyet ve vitamin- mineral içeren “hedefli besin takviyesi” dir:

  • B5, B6 ve B12 vitaminleri
  • C vitamini
  • Magnezyum

Adrenal yorgunluk, bir efsane mi?

Henüz, adrenal yorgunluğu destekleyecek bir bilim yok. Dünyanın en büyük endokrinolog topluluğu olan Endocrine Society, adrenal yorgunluğun gerçek bir hastalık olmadığını açıkça söylüyor. Ve adrenal yorgunluğun semptomlarının çok genel olduğunu, birçok hastalık veya duruma (depresyon, uyku apnesi, fibromiyalji, hipotiroidizm veya diğer birçok durum) uyabileceğini veya günlük yaşamdan kaynaklanabileceğini belirtiyor. Hatta bazı tedavilerin tehlikeli olabileceğini de ekliyor. Diyetinizi iyileştirmek, hangi rahatsızlığınız olursa olsun, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar, ancak ihtiyacınız yokken tanımlanamayan takviyeler almak, adrenal bezlerinizin çalışmamasına neden olabilir, diye uyarıyor.

Adrenal yorgunluk belirtileri

Alternatif tıp uzmanları, adrenal yorgunluk belirtilerinin aşağıdakileri içerebileceğini düşünüyor:

  • Yorgunluk
  • Uykuya dalmakta ve uyanmakta zorluk
  • Tuz ve şeker isteği
  • Açıklanamayan kilo kaybı
  • Kafein gibi uyarıcılara güvenme
  • Spesifik olmayan sindirim problemleri

Yukarıdaki semptomların tamamı, nispeten genel olsa da gerçekten bir tür hastalığa işaret edebilir. Bununla birlikte, semptomların çoğu, yoğun bir yaşam ve uykusuzluktan, kötü beslenmeden veya yüksek stres seviyelerinden de kaynaklanabilir. Adrenal yorgunluğun var olduğuna inanan uzmanlara göre, uzun süreli stres adrenal bezlerin yorulmasına ve vücudun taleplerine ayak uyduramamasına neden olur.

Adrenal yorgunluk nasıl geçer?

Bazı kaynaklar, adrenal yorgunluk için özel bir diyet önerir. Diyet içerisinde yüksek proteinli gıdalar veya takviyeler yer alır. Bu durumu çevreleyen kanıt eksikliği göz önüne alındığında, eğer varsa, diyetin hangi rolü üstlenmesi gerektiğini veya takviyelerin iyi bir fikir olup olmadığını kesin olarak söylemek mümkün değildir. Bununla birlikte, dengeli beslenme doğal olarak bağışıklık sisteminizi, esenlik duygunuzu ve genel sağlığınızı geliştirecektir. Dengeli bir diyet benimsemek, genel sağlık için önemli bir anahtardır ve adrenal yorgunluğa atfedilen semptomların çoğunu önlemeye yardımcı olabilir.

Yaşadığı belirtilerden endişe duyan herkes, tavsiye için mutlaka doktora görünmelidir. Sağlık sorunlarıyla ilgili herhangi bir büyük diyet değişikliği yapmadan önce de bir doktora danışmak oldukça önemlidir.

Adrenal yorgunluk yaşadığı düşünülen kişilere, daha iyi hissetmeleri için ayrıca aşağıdaki yaşam alışkanlıkları tavsiye edilir:

  • İyi ve kaliteli uyku: Yoğun ve stresli geçen bir günün içindeyken, meditasyon ya da kısa yürüyüşler gibi uygulamalarla stresi azaltın. Doğru saatlerde uyuduğunuzdan emin olun. Gevşemeye ihtiyacınız varsa papatya çayı gibi doğal yatıştırıcılardan yardım alın.
  • Sınırlı kafein tüketimi: Adrenal yorgunluğa inanan uzmanlara göre, adrenal bezleriniz yorgunsa, doğal olarak yenilenmelerine izin vermelisiniz. Kafein anlık olarak sizi yükseltir ama sonra aşağı düşürür. Bu alışkanlığı bırakmak zor olsa da sınırlayarak enerjinizi daha iyi koruyabilirsiniz.
  • Sağlıklı ve dengeli beslenme: Açlık doğal olarak adrenal bezlere stres hormonları salması için sinyal verdiğinden, öğün atlamayın veya çok uzun süre kendinizi aç bırakmayın. Öğünlerinizde sağlıklı ve besleyici öğelere yer verin.
  • Egzersiz rutini: Kendinizi yorgun hissediyorsanız, egzersiz rutininizi değiştirmeyi düşünün. Bazı insanlar egzersiz yaptıktan sonra kendilerini harika hissederler. Eğer siz de böyle hissediyorsanız, buna bağlı kalın. Ancak egzersiz yaparak kendinizi bitkin hissediyorsanız rahatlatıcı yürüyüşler, yoga veya sizi tüketmek yerine şarj eden herhangi farklı bir egzersizi deneyin. Nasıl hissettiğinizi gözlemlemeye devam edin.
  • Hedeflenen takviyeler: Adrenal yorgunluğu savunan alternatif tıp uzmanlarına göre, adrenal bezler optimum işlev için sürekli olarak B kompleks vitaminleri ve C vitamini kaynağına ihtiyaç duyar. Onarım için, adrenallerinizi bu kaynaklarla beslemek, onların iyileşmesine yardımcı olur ve sürekli bir enerji artışı sağlar.

Teşhis edilebilen tanımlı bir hastalık: Adrenal yetmezlik nedir?

Adrenal yorgunluğun aksine, bu, teşhis edilebilen tanınmış bir hastalıktır. Bu durumun iki şekli vardır ve her ikisi de adrenal bezlerdeki kortizol hormonunu yeterince üretememeleriyle sonuçlanan hasar veya sorunlardan kaynaklanır. Her iki formun semptomları arasında kronik yorgunluk, iştah kaybı, kas zayıflığı, kilo kaybı ve mide ağrısı bulunur. Ayrıca mide bulantısı, kusma, düşük tansiyon, ishal, depresyon veya ciltte koyulaşma da olabilir. Adrenal yetmezlik kortizol seviyelerinin çok düşük olup olmadığını kontrol eden bir kan testi ile teşhis edilir.

Doğru teşhis çok önemli

Adrenal yorgunluk, bilim tarafından desteklenmediği için bu durum vücudunuzda neler olup bittiğini tam olarak açıklamaz. Bu da yanlış teşhise, kötü tedaviye ve hoş olmayan yan etkilere yol açabilir. Daha da önemlisi, adrenal yorgunluk teşhisi, vücudunuzda olup biten başka bir şeyi potansiyel olarak maskeleyebilir. Sorunu teşhis edip tedaviye başlamadan önce, doktorların hastalık öyküsünün tüm ayrıntılarını toplaması ve testler yapması gerekir.

Eğer adrenal yorgunluk yaşadığınızı düşünüyorsanız bir endokrinoloğa sevk için aile doktorunuza danışın. Herhangi bir adrenal sorunun semptomları spesifik olmayabilir. Sağlığınızı korumak için semptomlarınıza neden olan farklı bir tıbbi durum olup olmadığını anlamak son derece önemlidir.

Kaynaklar: webmd, health.clevelandclinic.org, womenshealthnetwork, medicalnewstoday

İlginizi çekebilir: Fiziksel yorgunluğun sebepleri ve yorgunluk hissini azaltmanın yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale