X

Aç kalmadan zayıflatan yeni diyet: 90-30-50 Yöntemi

Son dönemde trend olan 90-30-50 diyet yöntemi, klasik diyetlerde olduğu gibi katı kalori kısıtlamalarına dayanmıyor. Bunun yerine, gün içinde alınan besinleri doğru oranlarda dengelemeye odaklanıyor. Bu yöntemin temel hedefi, günlük 90 gram protein, 30 gram lif ve 50 gram sağlıklı yağ alarak hem tokluk süresini uzatmak hem de kan şekeri dalgalanmalarını azaltmak.

Bu yaklaşım, vücudu eksik bırakmadan kontrollü bir beslenme düzeni oluşturmayı amaçlıyor. Böylece kendinizi aç bırakmadan kilonuzu kontrol altında tutmanızı veya kilo vermenize yardımcı olabiliyor.

Neden protein, lif ve yağ önemli?

  • Protein: Kas ve kemik sağlığı, dokuların yenilenmesi, kan ve besin taşınması gibi vücudunuzun genel sağlığını korumak için protein oldukça önemlidir. Üstelik protein nedeniyle uzun süre tokluk hissi yaşarsınız; açlık krizleri, aşırı abur cubur tüketiminin önüne geçer
  • Lif: Sindirimi düzenler, bağırsak sağlığını korur, kan şekeri dengesi sağlar. Pek çok kişi yeterince lif almıyor ve bu yöntemle günlük lif ihtiyacını karşılamayı amaçlanıyor.
  • Sağlıklı yağlar: Vücudun enerji ihtiyacını karşılar, hormon dengesini destekler, A-D-E-K gibi vitaminlerin emilimine yardımcı olur. Ayrıca ani kan şekeri yükselmelerini, aşırı yeme hissini engellemede önemli rol oynar.

Kilo kontrolü sadece miktarla değil, aynı zamanda hangi besinleri ne kadar dengeli tükettiğinizle şekillenir. Protein, lif ve sağlıklı yağlar, vücudun ihtiyaç duyduğu temel yapı taşlarıdır ve doğru kombinasyonları bir araya getirmek aç kalmadan uzun süre tok kalmanızı sağlar. 90‑30‑50 diyet yönteminin etkisini, bu üçlü dengeyi gün içinde sürdürerek görmek mümkün.

Öğün önerileri: Sabah, öğle, akşam

Sabah

Güne protein ağırlıklı bir başlangıç yapmak yöntemin en önemli adımlarından biri.
Örneğin yumurta, peynir, yoğurt gibi protein kaynaklarıyla hazırlanmış bir kahvaltı; yanında tam tahıllı ekmek veya meyveyle birlikte hem lif hem de öğününüzde denge sağlayabilir. Salatalara ya da ekmeğe az miktarda zeytinyağı eklemek de sabah öğününde sağlıklı yağ alımını destekler.

Öğle

Öğle yemeğinde, protein-lif-yağ dengesini korumak hem tokluk süresini uzatır hem de öğleden sonra yaşanan ani acıkmaları azaltır.
Izgara tavuk, balık veya baklagiller gibi protein kaynaklarının yanında tam tahıl içeren bir seçenek ve az miktarda sağlıklı yağ içeren bir salata tercih edilebilir. Bu tür bir öğün, günün devamında enerji seviyesini daha stabil tutar.

Akşam

Akşam öğününde daha hafif ama dengeli bir tabak oluşturmak önerilir.
Sebze ve bakliyat içeren bir yemek ya da yanında ölçülü miktarda tahıl içeren bir kombinasyon, lif alımını destekler. Bunun yanında yoğurt, balık veya yumurta gibi daha hafif protein kaynaklarıyla günün son öğünü dengelenmiş olur.

90-30-50 yönteminin etkileri

90-30-50 yöntemi, gün içinde daha uzun süre tok kalmayı desteklediği için ani atıştırma isteğini azaltabiliyor. Kurallarının karmaşık olmaması ve günlük rutinlere kolayca uyum sağlaması da yöntemi sürdürülebilir kılıyor.

Ancak herkesin enerji, aktivite ve metabolizma ihtiyaçları farklı olduğundan; belirtilen miktarlar herkes için aynı sonucu vermeyebilir. Bu nedenle yöntemi katı bir liste yerine, esnek bir çerçeve olarak görmek daha sağlıklı bir yaklaşım.

Bu yöntem, kısa süreli bir diyet mantığından çok, uzun vadeli bir beslenme alışkanlığı oluşturmayı hedefliyor. Doğru besin kombinasyonları, düzenli uyku ve hareketle birleştirildiğinde hem kilo yönetimini hem de günlük enerji dengesini destekleyebiliyor.

Sağlıklı bir diyet planı oluşturmak ve kilo hedeflerinize ulaşmak için kişiselleştirilmiş bir programa ihtiyacınız varsa, mutlaka bir diyetisyene danışmanız en doğrusudur.

Kaynak: focus

İlginizi çekebilir: Sağlıklı yaşamda yeni trend: 30-30-30 kuralı 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale