X

8 Mart için kadınlar fotoğrafladı: iPhone 12 ile çekilmiş serileri keşfedin

8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşıyor. Bu önemli gün için Apple çok anlamlı bir çalışmaya imza atmış. Dünyanın dört bir yanından kadın fotoğrafçılar iPhone 12 modellerindeki gelişmiş kamera sistemlerinden yararlanarak cinsiyet konusunu ve 2021’de kadın olmanın çalışmalarını nasıl etkilediğini ele aldılar. Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’dan Şili, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Japonya’ya ve daha birçok ülkeye uzanan bu koleksiyon, sonsuz yeteneklere sahip, ilham verici kadınlara ışık tutuyor, kız kardeşlik kavramını tanıtıyor ve insanı kendisi üzerine düşünmeye teşvik ediyor.

iPhone, tüm dünyadan kadın fotoğrafçılar grubuna 2021’de kadın olmak ve cinsiyet konularını fotoğraflayıp araştırmaları ve daha önce erkeklerin egemenliğinde olan fotoğrafçılık alanında daha iyi rekabet edebilmeleri için güç veriyor. Onlara her gün yaşanan samimi anlardan daha büyük ve önemli olaylara kadar her şeyi fotoğraflamaları için güç veren bir araç olan iPhone, bu sanatçıların yeni sesleri, haberleri ve resimleri geniş kitlelere ulaştırmalarına imkan veriyor.

Kadınların ilham veren fotoğraf serileri

“Benim alanımda eşitlik, daha iyi bir dünyaya dair genel söylenceleri, kavramları ve algıları şekillendiren fotoğrafların seçiminde kadınların ve siyahilerin, yerlilerin ve beyaz olmayan insanların daha fazla söz sahibi olması anlamına geliyor.” — Vanessa Charlot (Amerika Birleşik Devletleri)

Vanessa Hakkında (Instagram

St. Louis’de yaşayan Vanessa Charlot, ağırlıklı olarak siyah beyaz fotoğraflar çeken bir belgesel fotoğrafçısı. Vanessa, kolektif insan deneyiminin değişmezliğini araştırıyor ve bileşimsel hiyerarşiyi(compositional hierarchy) alt üst etmeyi amaçlıyor. Maneviyat, sosyoekonomik sorunlar ve cinsellik/cinsiyet ifadesi gibi konulara odaklanan çalışmaları, baskıcı bir bakıştan uzak, farklı insan varoluşlarının görsel temsillerini yaratıyor.

iPhone 12 Pro Max ile çektiği seri hakkında

“Bir kadın fotoğrafçı olarak her zaman, nesiller arası kadın aile reislerini ve onların zor zamanlarda aile bağlarına nasıl şekil verdiğini düşünüyorum. Siyahi ailelerde büyükanneler, geçmişten bu yana temel bir yapı taşı ve ailenin vazgeçilmezi olarak görülüyor. Sevgiye, konfora, dayanıklılığa ve bilgeliğe onlar aracılığıyla ulaşılabileceğine inanılıyor. Kadınların görünüşü, toplum içinde sahip oldukları değere ayrılmaz bir şekilde bağlı. Bu nedenle kadınlar yaşlandıkça, kamusal alanlarda sesleri ve yüzleri pek fazla öne çıkmıyor. Ancak başta yaşlanan kadınlar olmak üzere bu kadınların hepsinden sorumluluklarını hâlâ yerine getirmeleri bekleniyor.”

“İşim, hayatı her yönüyle insanlaştıran görüntüleri belgelemek ve üretmek olduğu için iPhone kullanmanın çeşitli avantajları var. iPhone 12 Pro Max’im iş için kullandığım vazgeçilmez bir araca dönüştü. İş akışıma her şeyiyle entegre olması sayesinde önemli olan hiçbir anı kaçırmamamı sağlıyor. Büyük bir kamerayla insanların dikkatini dağıtmadan veya doğallığını bozmadan, özgün tarzım haline gelen ham, gerçek ve samimi sahneleri yakalayabiliyorum. Benimle birlikte diğer birçok fotoğrafçı için kamera, gücü temsil eden bir araç. iPhone’un, herkesin medya üreticisine dönüşmesinde, yeni seslerin, haberlerin ve resimlerin geniş kitlelere ulaştırılmasında oynadığı rol çok hoşuma gidiyor.”

           

“2021’de kadın olmak, kendi niteliklerimi kucaklamanın yanı sıra bu nitelikleri dünyayla paylaşmaya da öncelik vermek anlamına geliyor. Ancak o zaman birbirimize ilham verebiliriz.”  Celia D. Luna (Amerika Birleşik Devletleri)

Celia hakkında (Instagram

And folkloru ve Peru’nun kırsal bölgelerinde hakim olan geleneklerle geçen, kültürel bakımdan zengin çocukluk yıllarından ilham alan Celia D. Luna, Miami’de yaşayan bir moda ve portre fotoğrafçısı. Celia, renkli ve anlatıma dayalı yaklaşımıyla farklı kültürleri ve güçlü kadınları mercek altına alıyor.

iPhone 12 ile çektiği seri hakkında 

“Kız kardeşliği anlatmak ve kadınları Toprak Ana kadar ihtişamlı bir şekilde fotoğraflamak istedim. Çünkü çoğu kadının bebek beklerken geleceğin getireceklerini daha iyi anladığını fark ettim. Taşıdıkları bebek için en iyisini isterken, Toprak Ana’ya iyi bakmakla ilgili kaygıları da yoğunlaşıyor. Öylesine büyük bir şeye iyi bakmak, ancak birlikte, yardımlaşmayla altından kalkılabilecek bir iş.”

“iPhone 12, hiçbir ayar yapmaya gerek olmadan ortamdaki doğal ve canlı renkleri ve kum tanelerinden mankenlerin saçının dokusuna kadar tüm göz alıcı detayları yakalamayı başardı. Sadece hafif düzenlemelerle rötuşlayınca fotoğraflarım sıcak ve biraz da çarpıcı bir hale geldi.”

“Son 12 ay bana kadınlar arasındaki bağın ne kadar güçlü olabileceğini gösterdi. Bu zor zamanlarda fotoğrafın kadınları birbirine nasıl bağlayabildiğini ve onlara nasıl güç verdiğini anladım.” — Karolina Jez (Kanada)

Karolina hakkında (Instagram) 

Montreal’de yaşayan Karolina, Avrupa’da büyümesi nedeniyle çok küçük yaşta çevresindeki farklı kültür ve dillerden etkilenen bir içerik üreticisi ve fotoğrafçı. Karolina L’Oreal, Gucci Beauty ve Ralph Lauren gibi markalarla çalıştı.

iPhone 12 Pro Max ile çektiği seri hakkında

“Hâlâ ağırlıklı biçimde erkek fotoğrafçıların egemenliğindeki bir sektörde çalışan bir kadın fotoğrafçı olarak, kendi alanımdaki diğer kadın yaratıcıların hikayelerini keşfetmeyi amaçlıyorum. Nereden yola çıktıklarını, markalarını nasıl oluşturduklarını, dünyayı nasıl gördüklerini araştırıyorum. Olağanüstü yetenekli müzisyen Shah Frank ile stüdyoda bir gün geçirdim. Enerjisinin ve yeteneğinin bulaşıcı olduğunu söyleyebilirim.”

“iPhone 12 Pro Max ile Frank’i siyah beyaz fotoğraflamaya karar verdim. Frank’in, stüdyoda etrafında bulunan birçok erkek arasında sergilediği güçlü varlığı yansıtmak istiyordum. Ultra Geniş kamera, büyük değişimler yaratan bir özellik. Sahneyi ve Frank’in çevresiyle kurduğu etkileşimi her şeyiyle yakalamama imkan tanıdı. Aşağıdan ve yukarıdan ilgi çekici açılarla çekim yapabilmekten çok hoşlandım.”

“2021’de kadın olmak saf bir gücü temsil ediyor.” — Rocío Del Valle (Şili) 

Rocío hakkında (Instagram) 

Uzmanlık alanı turizm ve doğa fotoğrafçılığı olan Rocío’nun tarzı, kullandığı renklerin yumuşaklığı ve doğal ışık ve gölgelerin yanı sıra çalışmalarına tüm duygularını aktarabilmesiyle öne çıkıyor.

iPhone 12 mini ile çektiği seri hakkında 

Normalde doğa fotoğrafları çekiyorum veya modellerle çalışıyorum. Ancak otoportreler beni gerçeklikle yüzleşmeye ve kendimi bulmaya zorluyor. Fotoğrafçılık sanatında daha duygusal ve kadınsı bir bakış açısıyla varlık göstermeyi, gördüklerimdense hissettiklerimi fotoğraflamayı seviyorum. iPhone’um da tam olarak bunu yapmama olanak veren çok değerli bir araç. Geniş kameranın yüksek miktarda ışık alabilmesi sayesinde, bu fotoğrafı yalnızca penceremden içeri giren ışığı kullanarak çektim. Sonuçta, gölgelerin oluşturduğu bu güzel kontrast ve tüm fotoğrafta gördüğümüz gerçeğe çok yakın renkler ortaya çıktı.”

“İşimin, sanatı bir ifade biçimi olarak kullanmak olduğuna inanıyorum. Bu, erkeklerin egemen olduğu bir sektörde diğer kadın fotoğrafçılara güç vermeyi ve onları kendi etraflarındaki kadınları da yüceltmeye teşvik etmeyi amaçlayan bir iş. Kadın olarak yaratabileceklerimizin sınırı yok. Gerçek gücümüz de buradan kaynaklanıyor.”

“Kadın olmak, anlayışlı, şefkatli ve sevgi dolu olmak anlamına geliyor. Bana sorarsanız kadınlar dünyanın en güçlü yaratıkları.” — Noura Al Neyadi (Birleşik Arap Emirlikleri)

Noura hakkında (Instagram) 

Noura henüz 11 yaşındayken babasının film kamerasıyla doğa fotoğrafları çekmeye başladı. Şimdiyse modern mimariden ve BAE’nin yerel kültüründen ilham alıyor. 

iPhone 12 ile çektiği seri hakkında

“Bu seride amacım, ilham verici kadınları güçlü anlarında fotoğraflamaktı. Birleşik Arap Emirlikleri’nin ilk opera sanatçısı Fatima Alhashmi olağanüstü sesiyle bizleri büyülemediği zamanlarda piyano veya çello çalarak kendine hayran bırakıyor. Daha önce erkeklerin hakimiyetinde olan müzik alanında yükselen Alhashmi, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki kız çocuklarına müzikle ilgili hayallerinin peşinden gitmeleri için ilham veriyor.” 

“Bu fotoğraf için iPhone 12’deki Ultra Geniş kamerayı kullandım. Bu kamera sahnenin tüm detaylarını fotoğrafa dahil ederek görkemli bir etki yaratıyor. Ekstra kapsam, fotoğrafın izleyicisinin Noura’yla samimi bir bağ kurmasını sağlıyor. Aynı zamanda izleyiciye, sahnenin perde arkasına ait olduğu hissini veriyor.”

  

“Kendimi cinsiyetsiz olarak adlandırmak istemiyorum ama beni ve yaptığım işi, belirli bir cinsiyete olan aidiyetimden daha iyi tanımlayan birçok şey olduğunu düşünüyorum.” — Julia Mayorova (Rusya)

Julia hakkında (Instagram) 

Rusya’da doğup büyüyen ve şu anda Los Angeles’ta yaşayan Julia, Louis Vuitton ve Chanel gibi önde gelen moda markaları için fotoğraflar çekti. Julia’nın fotoğrafçılık tarzı, atmosferik ve sofistike bir renk yelpazesinin yanı sıra açık ve net şekillere odaklanıyor.

iPhone 12 Pro ile çektiği seri hakkında

“Hepimizin, eşit şekilde değerini bilmemiz gereken kadınsı ve erkeksi taraflarımız var. Ben kendimi daha çok bir kız çocuğu gibi hissetmekle bir erkek çocuğu gibi hissetmek arasında sürekli gidip geliyorum. Bu projede, her gün karşılaştığımız nesneleri fotoğraflamak için renk paletinin cinsiyetlerle en çok ilişkilendirilen iki rengi pembe ve maviyle oynadım. Bu nesnelerin renkleri birbirine karışıyor ve biraz çizgi dışına çıkıyor. Böylece asıl rengin hangisi olduğunu tam olarak anlayamıyorsunuz. Bu akışkanlık fikrini seviyorum. Tıpkı gökyüzünün öğleden sonra mavi olup günbatımında pembeye dönmesi gibi, insanlar da belirli noktalarda kendilerini farklı hissedebilir ve farklı görünebilirler. İnsanların haklı mı yoksa haksız mı, doğal mı yoksa yapay mı olduğu üzerine uzun uzadıya düşünmek yerine onların ve taşıdıkları güzelliklerin keyfine varabileceğimizi düşünüyorum.”

“Post prodüksiyon sırasındaki tüm düzenlemelerimi yaparken sadece iPhone kullandım. Fotoğraflar uygulamasındaki yerleşik ayarlardan yararlanarak genel pürüzleri azalttım, kişiselleştirilmiş bir dokunuş eklemek için filtre uyguladım. Fotoğrafları tarayarak ve katmanları manuel olarak düzenleyerek gerçekleştirdiğimiz son derece karmaşık görüntü işleme süreçlerinden aklımıza gelen her şeyi yalnızca iPhone ile yaratabildiğimiz bugünlere ne kadar hızlı geldiğimizi düşününce çok şaşırıyorum.”

“Merak, kadınlara özgü bir erdem ve ne kadar zor dönemlerden geçersek geçelim yoluma devam etmemi sağlayan bir motivasyon.” — Annet de Graaf (Hollanda)

Annet hakkında (Instagram) 

Amsterdam’da yaşayan Annet, on yıldan uzun süredir yalnızca iPhone ile fotoğraf çekiyor ve Amsterdam’daki insanlara, mekanlara ve olaylara odaklanıyor.

iPhone 12 ile çektiği seri hakkında 

“Bir erkek tarafından yaratıldığı halde, Alice Harikalar Diyarında bildiğim en cesur eserlerden biri. Küçük Alice hem hayatımda hem de sanatsal çalışmalarımda devamlı yer alan bir figür. Bu fotoğrafların kahramanı olan modern dansçı Camilla Bundel’de de aynı maceraperestliği görüyorum. Bu fotoğrafın mekanı olarak Amsterdam’daki Vondelpark’ın en güzel ve en bilge ağacının bulunduğu alanı seçtim. Aklımda dans eden ve doğayla etkileşim kuran bir kadının gücünü göstermek vardı. ‘Hey, gururlu kadın, kimsin sen?’ diye soran güçlü bir duygu. Bir ifadeden çok bir kutlama.”

“Amsterdam, mucizevi bir kitap gibi, bana özel gizli öyküler barındırıyor. Bense sadece iPhone’umu kullanarak bu kitabın sayfalarını açıyorum.”

“Çalışmalarımda bilgilerimin yanı sıra başka kadınların hikayelerini ve kültürlerini paylaşıyorum. Böylece birbirimizle bütünleşip bu dünyada tıpkı bir Aile gibi birlik olabiliriz.” — Anna Aiko (Japonya)

Anna hakkında (Instagram) 

Japonya ve Fransa gibi Doğu ve Batı kültürleri arasında büyüyen Tokyo doğumlu Anna Aiko, bir dünya gezgini, iPhone fotoğrafçısı ve Psikoenerji Terapisti.

iPhone 12 ile çektiği seri hakkında

“Dubai gibi fütüristik bir şehirde, Bedevi Kadınların tarihiyle ilgili derin sırlar gizli. Bu kadınlar uçsuz bucaksız çöllerde mevsimlerin akışına göre seyahat ediyor, toprakla gökyüzü arasında gidip geliyorlar. Anneden kız çocuğuna aktarılan Gazel tekniği, koyun yününden Bedevi çadırı veya battaniye örme gibi el becerileriyle Emirliklerin kültürel mirası korunuyor.”

“Antik çağlardan bu yana misafirperverlik, Arap evlerinin en önemli kültürel özelliklerinden biri olmuş. Bir kadın fotoğrafçı olarak bu kadınlarla daha derin bağlar kurma fırsatına sahip oldum. Beni evlerinde aileden biriymişim gibi ağırladılar. Bu Arap kadınların yaşantılarının gizli güzelliklerini keşfetme olanağını buldum. Bütün bunlar bu kadınların ve kültürlerinin gücü hakkında daha fazla bilgi edinmem için bana ilham verdi.”

“iPhone 12’nin güzellikleri ve renkleri bu denli sanatsal bir şekilde fotoğraflayıp arşivlemesi beni gerçekten çok etkiledi. Üstelik Gece modunu kullanarak gece çıplak gözle görebildiğimizden daha da fazlasını fotoğraflayabiliyorum.”

 

“Kadın olmak, rahat ve kendi gücümüze ve ifademize kök salmış olmak ve özellikle tüm kadın kategorileri açısından tam eşitlik için çabalamak demektir.” — Yasmin Yassin (ABD)

Yasmin Yassin Hakkında (Instagram)

Bir bilim insanı olarak eğitilmiş olan Yasmin şu anda Minnesota’da yaşıyor ve araştırma geçmişini bir fotoğrafçı olarak yaklaşımına uyguluyor, konularını olabildiğince otantik bir şekilde bağlamak ve yakalamak istiyor. Her bir fotoğrafla, Doğu Afrika sözlü hikaye anlatma geleneğinde bir hikaye anlatıcısının rolünü somutlaştırarak, paylaşılan alanlar ve ortamlarla ilgili olarak yakalananların yaşanmış deneyimlerini keşfediyor.

iPhone 12 Pro ile çektiği seri hakkında

“Kendi İçimde” adlı geliştirdiğim bu fotoğraf serisinin konsepti, yerel yaratıcıları, kendilerini ve kişiliklerini olabildiğince doğru şekilde ifade etmeleri için kişisel stiller ve renk seçimleriyle kendilerini “kendi başlarına” ifade etmeye davet etmekti. Bunun bir kadın olmanın ve güçlendirilmiş yerel kadınların portre ve hareketli görüntülerle kendilerini ifade etmelerinin yollarını bulmanın bir kutlaması olmasını istedim.” 

“Samimi ve kadınların hareketsiz güzelliğini ve kendimizi ifade ettiğimiz farklı yolları gösteren gerçeği yansıtan portreler çekmeye çalışmak benim için önemli.”

“Bu seri için öncelikle Telefoto kameraya güveniyordum, bu da bu kadınların her biri için ışıldayan canlılığı ve kişiliği yakalayan samimi bir portre çekmeme olanak sağladı.”

 

 

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale