X

7 “yaz vücudu” önerisi: Bu yaz kendinize bir şans verin!

Hande Demirel

Bir durup düşünsene!

Kaç kere yaz yaklaşırken diyete başladın, bıraktın, kendine en güzel tatilleri zehir ettin? Kaç kere “acilen zayıflamam lazım, yok, ben hiçbir şey yemiyorum bugün; şu göbeğimi, bacaklarımı hiç beğenmiyorum” dedin? Ben arkadaşlarımdan hepsini duydum, kendim de yıllarca böyle düşündüm. Fakat sağlıklı ve iyi yaşam hakkında artık çok daha bilinçli ve olgun olduğumu düşünüyorum. Düşünüyordum, ta ki düne kadar…

Dün (sağlıklı yaşamla ilgili bir sosyal sorumluluk projesinin kurucusu olan) Amerikalı bir arkadaşımla yemekteyken tam da bu konulardan bahsediyorduk. Çocukluğunun diyet yaparak geçtiğinden, hala çoğu zaman vücudunu beğenmediğinden şikayet etti. Bir gün spordayken bayılacak derecede terlemesine rağmen insanlar göbeğini görmesin diye üstündeki ceketini çıkartmadığını anlattı.

Onu şaşkınlık içinde dinlerken bir anlığına ben de paniğe kapıldım: “Ya asıl benim karnım? 2 ay sonra evleniyorum, ya gelinliğime sığamazsam, ya kalın gözükürsem millet ne düşünür” gibi bin tane düşünce geçti aklımdan. Beynimiz o kadar şartlanmış ki bu düşüncelere, farkında olmazsak hemen negatif duygulara teslim oluyoruz. Başkalarına asla etmeyeceğimiz hakaretleri kafamızın içinde kendi kendimize ediyoruz.

En yakın arkadaşına söylemeyeceğin hiçbir şeyi kendine de söyleme.

Medya, reklamlar ve dergiler sürekli dış görünüşümüzü düzeltmemiz, kilo vermemiz ve gerçek olamayacak kadar ince gözükmemiz gerektiği algısını dayatmaya bu sezon da devam ediyor. Özellikle baharın gelmesi ve tatil sezonun yaklaşmasıyla, “sen yeteri kadar güzel değilsin, güzel olabilmek için zayıflamalısın” mesajları yine her yerde. Tek sorumlu medya değil tabii ki.

Biz toplum olarak da kendi kendimizi aşağılayıp yanlış düşünceleri yayıyoruz birbirimize. Tehlikenin ne boyutlara gelebileceğini düşünmeden, masumca ya da cahilce. Sonuçların vücut algı bozukluğundan yeme alışkanlığı bozukluklarına kadar birçok psikolojik travmaya yol açabileceğini bilmeden.

Farkında mısınız giderek aynanın önünden ayrılmayan, tartının üstünden inmeyen delilere dönüşüyoruz? Açtığımız her dergide ünlülerin süper diyetini okuyoruz. 8 yaşındaki küçücük kız çocukları bile diyet yapıyor, kalori hesaplıyor. Üniversite öğrencileri sırf kilo vermek için sigaraya başlıyor! Yeter ki zayıf gözükelim, değil mi!  

Şu anda bu yazıyı okuyan herkese çağrıda bulunuyorum! Çözümün bir parçası olmaya var mısınız?  

  • En yakın arkadaşına söylemeyeceğin hiçbir kelimeyi kendin için de söyleme. Hiç en yakın arkadaşına “bacakların çok kalın, iğrenç!” diyor musun? Kendine de deme.
  • Mutluluğun, sağlığın, insanlığın tartıyla ölçülemeyeceğini unutma.
  • XS, M, XL. Ne olursan ol, giy o bikiniyi. Giy, çünkü sen her halinle harikasın! Kimseden bunu duymaya ihtiyacın yok, sen bil kendi değerini.
  • İltifat et ve sana edilen iltifatı kabul et. Biri sana güzel olduğunu söylediğinde sempatik bir şekilde kendini küçümsemek yerine teşekkür et. Böylece kendinize olan güveninizin ne kadar arttığına inanamayacaksınız.
  • Belirli bir ölçüde olmak için değil, kendini sevdiğin için güzel beslen.
  • Yaz için değil, tüm hayatın için hareket et, spor yap.
  • Kendininki de dahil kimsenin vücuduyla ilgili kötü yorumda bulunma. Farkında olmadan ağzından çıkan negatif kelimelere dikkat et.
  • Kalorisi düşük sağlıksız diyet listeleri yerine, kaliteli, aktif ve sağlıklı yaşamın sırlarını uygulamaya çalış.

Benim Uplifers yazılarım ve Instagram hesabımda yapmaya çalıştığım tamamen bundan ibaret. Daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam için farkındalık yaratmak.

Not: Fotoğraftaki benim. Yaz vücuduna değil sağlıklı bir vücuda sahip olduğu için her gün, her mevsim şükreden sıradan bir kız.

Sevgiler…

İlginizi çekebilir: Fit olma yolunda yapılan 3 büyük hata! Bu hataları yapıyor musun?

Hande Demirel: Hayatta beni en mutlu eden şeylerin başında rengarenk smoothie’ler, Pilates ve tüm gün yoga taytları içinde olmak geliyor! 26 yaşındayım ve San Francisco’da yaşıyorum. ODTÜ İngilizce öğretmenliği mezunuyum. Amerika'da master yaptıktan sonra, sağlıklı yaşam üzerine yazılar yazdığım bir websitesi kurdum ve Pilates eğitmeni olmak için eğitim almaya başladım. Amacım herkesin hayatını en mutlu ve en sağlıklı şekilde yaşaması için ilham verebilmek. Beni Instagram’da @handemirel olarak bulabilirsiniz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale