X

7 adımda telefonunuzla profesyonel moda çekimi yapmanın yolları

_cuva

Bir an için kendinizi New York Moda Haftası’nı izlerken, Helsinki ya da Tokyo sokaklarında yürürken, en sevdiğiniz moda dergisinin sayfaları arasında dolaşırken hayal edin: Trendlerin sergilendiği bir sahne, göz alıcı kıyafetler, özgün stilini özgürce yansıtmanın verdiği öz güvenle kameralara gülümseyen renkli karakterler… Ve tabii ki tüm bu anları ölümsüz kılan hayranlık uyandırıcı kareler! Peki o karelerin içinde yer almak, şahane bir deneyim olmaz mıydı? Muhtemelen pek çoğumuz için evet.

Yıllar içerisinde türlü özelliklerle donatılırken küçülüp daha kompakt bir hale gelerek stüdyolara hapsolmaktan kurtulan kameralar; günümüzde akıllı telefonlarımızın en çok kullandığımız özelliklerinden biri. Ve güzel haber; artık yalnızca telefonunuzun kamerasını kullanarak bahsettiğimiz o göz alıcı ve ilham verici fotoğrafları çekmek mümkün. HUAWEI Pura 70 Ultra, tasarımı ve teknolojisiyle size ilham verirken, gelişmiş kamera özellikleriyle profesyonel seviyede moda fotoğrafları çekmenize yardımcı olacak.

Hazırsanız akıllı telefonunuzu kullanarak etkileyici moda fotoğrafları çekmenin sırlarını açıklıyoruz. Yazı boyunca size, kareleri planlarken ‘kamera’ arkasında, model olarak ‘kamera’ önünde yer aldığım ve yalnızca HUAWEI Pura 70 Ultra kullanılarak çekilen fotoğraflar eşlik edecek.

Neden HUWEI Pura 70 Ultra derseniz: Ne fotoğrafı çekiyor olursanız olun; fotoğrafınızda yaratmak istediğiniz kompozisyonu, ortamı, dünyayı ve hatta fotoğrafın arkasındaki fikri doğru şekilde yansıtmak için en önemli araç renkler ve anı yakalamak. DXOMARK tarafından ‘dünyanın en iyi akıllı telefon kamerası’ olarak seçilen HUAWEI Pura 70 Ultra’nın, Ultra Aydınlık Pop-Out Kamerası ile renkli fotoğraflar gerçekten ‘renkli’; Otomatik Odaklanma ve Ultra Hızlı Anlık Çekim Özelliği ile ‘an’ları yakalamak çok kolay, benzersiz kamera modülü sayesinde de görüşünüzden hiçbir şey kaçmıyor.

1. Temanızı belirleyin ve ‘moodboard’unuzu hazırlayın

İlk adım; yaratıcılık ve bolca hayal gücü. Nasıl bir ortam hayal ediyorsunuz, hangi renkler ön planda olmalı, hangi tema daha uygun, kafanızda ne tür bir konsept var, hepsini düşünün. Tema belirlemek yalnızca çekeceğiniz fotoğrafları önceden zihninizde görselleştirmenizi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda fikirlerinizi daha kolay aktarmanıza ve gerçekleştirmenize de yardımcı olur. Moodboard ise çekimde kullanılacak renk paletini, stil ve konsepti görselleştirerek çekim sırasında ilham kaynağı ve yönlendirici bir rehber görevi görür; ister zihninizde hazırlayın, isterseniz somut bir şekilde kolaj olarak…  Temanızın öyle çok özel ya da özellikli bir şey olmasına da gerek yok; örneğin bu çekim için ben çalışma masamda duran bu çiçeklerin renklerinden ve enerjisinden ilham aldım. Moodboardumu oluştururken de işe çiçeklerin tüm renklerini görebileceğim, aynı zamanda doğanın “gerçek” çiçeklerinin de yer aldığı bu fotoğrafla başladım.

2. En ideal konumu seçin

Konseptinizi belirledikten sonra, zihninizde canlandırdığınız o ortamı en iyi şekilde aktarabileceğiniz konumu seçin. İster bir dergiye, ister Instagram’a, isterseniz de sadece kendiniz için çekim yapıyor olun, doğru konum, fotoğraflarınızın kalitesini ve etkisini artıracaktır. İdeal yerleri bulmak için, doğanın en büyük ilham kaynağı olduğunu da unutmayın. Parklar, bahçeler, sahiller, doğal ışıktan en verimli şekilde faydalanmanızı sağlayacak, ayrıca bu tür ortamların sunduğu doğallık da çekimlerinize canlılık ve dinamizm katacaktır. Eğer böyle bir ortamınız yoksa da üzülmeyin; biraz yaratıcılık, keskin bir göz ve ışık oyunları her ortamı ideale yaklaştırabilir. Tıpkı sabah saatlerinde bu fotoğrafı çekerken duvara vuran mandalina ağaçlarının gölgesi gibi…

Renklerin bu kadar ön planda olduğu bir kompozisyonun fotoğrafını gölgede çekerken endişelenmiş olsam da; sonuçlar beni oldukça mutlu etti! Eğer fotoğraflar farklı bir kamera ile çekilseydi; muhtemelen bu görüntüleri bu kadar net yakalamak zor olacaktı. Ancak HUAWEI Pura 70 Ultra’nın çekim esnasında otomatik olarak uzayarak dahili kamera yapısı içinde daha fazla alan yaratan Ultra Lighting Pop-Out Kamerası ve Geri Çekilebilir Kamera yapısı;  az ışıkta bile keskin görüntüler yakalamamızı sağladı.

3. ‘Gerekiyorsa’ ekipman desteği alın

Eğer tek başınıza çekim yapıyorsanız ya da uzun pozlamalı fotoğraflar çekecekseniz, telefon tutucu ya da tripod gibi araçlardan yardım alabilirsiniz. Bu tür destek ekipmanları, çekimlerinizi daha stabil, net ve profesyonel hale getirmenize imkan sunabilir. Ancak üstün özelliklerle donatılmış HUAWEI Pura 70 Ultra gibi bir akıllı yardımcınız varsa, bu ekipmanların hiçbirine ihtiyacınız da olmayabilir. Çünkü HUAWEI Pura 70 Ultra’nın son teknolojilerle donatılmış güçlü kamerası, çekimleriniz esnasında her adımınızı kolaylaştıracak gelişmiş özelliklere sahip.

Eğer fotoğraflarda biraz dinamizm görmek istiyorsanız, yeni nesil Ultra Aydınlık Kamera Sistemi ile donatılan HUAWEI Pura 70 Ultra’nızla fotoğraf çekerken Ultra Hızlı Anlık Görüntü özelliğini etkinleştirebilir ve hızlı anları kolayca yakalayabilirsiniz. HUAWEI Pura 70 Serisi kameranın en önemli özelliklerinden biri olan bu yenilikle, geniş f2.1 diyafram açıklığı, daha fazla ışık alımına izin vererek konuları doğru odakla ve yüksek netlikle fotoğraflamanıza yardımcı oluyor. Kamera sensöründe aynı görüntünün uzun ve kısa pozlamada yakalanıp birleştirilmesiyle, görüntü HUAWEI XD Hareket Motoru tarafından akıllıca ince ayarlanarak tam görkemiyle net ve keskin bir görüntü ortaya çıkıyor.

Örneğin aşağıda gördüğünüz ‘havada durdum, şahitlerim var’ anları, HUAWEI Pura 70 Ultra’nın Ultra Hızlı Anlık Görüntü özelliği ile çekildi. Bu özellik sayesinde, zıplıyor olmama ve havada yalnızca 2-3 saniye kadar durabilmeme rağmen farklı anlarda yakalanan fotoğraflarda elbisemin desenlerinden hareketle havalanan kıvrımlarına kadar tüm detayları net, keskin ve kusursuz bir şekilde görmek mümkün! Bu özellik kullanılarak, evcil hayvanların neşeli koşturmalarından hızla giden otomobillerin anlık görüntülerine kadar çekilen etkileyici görüntüler içinse Huawei web sitesi ve Instagram hesabına bakmanız yeterli.

4. Işığı doğru ayarlayın

Profesyonel görünümlü moda fotoğrafları çekmenin en önemli unsurlarından biri de doğru ışığı bulmak. Çünkü gerçekten “moda çekimlerinden fırlamış” gibi kareler elde etmek istiyorsanız, ışık en büyük dostunuz -veya dikkat etmezseniz düşmanınız da olabilir.- Genellikle en iyi fotoğrafları yakalayabileceğiniz zamanlar, sabahın erken saatleri veya akşamüstü saatleridir, yani ‘golden hour’. Doğal ışığın en güzel hallerini bu zaman dilimlerinde yakalayabilirsiniz.

Eğer golden-hour gibi doğal ışığın en keyifli görüntüleri verdiği zamanları yakalayamıyorsanız da üzülmeyin: DXOMARK sıralama tarihinde en yüksek puanı alarak ‘Dünyanın en iyi kameralı akıllı telefonu’ olan HUAWEI Pura 70 Ultra; yeni nesil Ultra Aydınlık Kamera Sistemiyle ve en geniş ışık girişine sahip gelişmiş pop-out kamerasıyla, hem sizin hem de fotoğraflarınızın ışığını en iyi şekilde yansıtıyor.

5. Farklı açılar deneyin ve kompozisyonu doğru ayarlayın

Profesyonel fotoğraflar çekerken perspektif ve kompozisyonu doğru bir şekilde ayarlamak, fotoğrafın etkileyiciliğini belirleyen önemli unsurlar arasında. Hatırlamakta fayda var; yanlış açıdan çekilmiş pek çok fotoğraf, bugün hala magazin dünyasının gündeminde. Bu nedenle, farklı açılar denemekten ve perspektifle oynamaktan çekinmeyin.

Örneğin, 1/3 kuralı olarak bilinen yaklaşımla, vurgulamak istediğiniz objenin, modelin ya da kendinizin ekranın yalnızca bir üçlükte yer aldığı şekilde altın oranlı kareler yakalayabilir, etkileyici alanlarda tüm objeleri fotoğrafınıza dahil etmek için geniş açıdan faydalanabilir ya da çekim açılarını değiştirerek fotoğrafınızın bambaşka bir anlatıma sahip olmasını sağlayabilirsiniz. Örneğin aşağıdaki iki fotoğraftan ilki için, HUAWEI Pura 70 Ultra’nın Photo sekmesinde yer alan Wide modunu; ikincisi içinse Normal kamera modunu kullandık.

6. Portre modunu kullanın

Akıllı telefon kameralarındaki en güzel gelişmelerden biri de DSLR kalitesinde fotoğraflar çekebilmeyi sağlayan portre modu. Portre modu, odağı değiştirerek arka planı bulanıklaştırmaya ve daha fazla vurgu yapmaya yardımcı oluyor. Dahası yüz hatları, kıyafet detayları gibi çizgilerin daha belirgin hale gelmesini sağlıyor, üstelik çok daha profesyonel bir görünüm katıyor. HUAWEI Pura 70 Ultra Serisinin ışığı, gölgeyi, bulanıklığı ve cilt tonlarını akıllıca algılayarak geliştirdiği portre fotoğrafçılığı işleviyle, gerçekçi portreler çekmeniz de mümkün.

Ben her zaman doğallıktan yana olduğum için, bu portre çekiminde yüzümü ‘olduğu gibi’ göstermeyi tercih ettim; ancak Pura 70’le Portre çekerken Güzellik (Beauty) modunu seçerek yumuşatma, kontur ve cilt tonu ayarlama özelliklerinden de faydalanabilirsiniz. 

7. Gerekiyorsa çektiklerinizi editleyin

Profesyonel görünümlü moda fotoğrafları çekmek ve podyumdan fırlamış gibi kareler yakalamak, her zaman kolay olmayabilir. Çünkü çekim esnasında tüm koşullar istediğiniz gibi ortaya çıkmayabilir. Neyse ki gelişen teknoloji sayesinde bu durumun canınızı sıkmanıza hiç gerek yok; Pura 70’le, çektiğiniz fotoğrafları ideal boyuta çekmek için kırpabilir, farkı filtreler atabilir, parlaklık, kontrast, doygunluk gibi özelliklerini ayarlayabilir ve hatta çektiğiniz fotoğrafları sonradan ‘Güzellik’ moduyla düzenleyebilirsiniz.

Bonus: Pozunuzu ayarlarken ‘modunuzu’ unutmayın!

Eğer farklı surat ifadeleri gerektiren bir konseptiniz yoksa, gülümsemeyi ihmal etmeyin. Moda çekimlerinden fırlamış gibi duran enerjik, renkli ve ilham verici fotoğraflar için HUWEI Pura 70 dışında ihtiyacınız olan tek şey bu! İçinde kendinizi iyi hissettiğiniz kıyafetler, sevdiğiniz bir şarkı ya da sizi gülümsetecek insanlar da çekim sürecini kolaylaştırabilir. Aradığınız ilham ise üstün fotoğrafçılık, estetik tasarım ve benzersiz tarzın mükemmel füzyonu HUAWEI Pura 70 Ultra’nın modern, minimalist ve zarif bir şekilde tasarlanmış geometrik çizgilerinde ve üçgen formlu kamera modülü ‘Super Sembol’ünde saklı.

İlhamını Seine Nehri’nin yüzeyinde geceleri parıldayan ve yıldızlı bir desen oluşturan ışıklardan alan HUAWEI Pura 70 Ultra; zarif kabartmalı dokusu, yıldız desenli arka paneli ve teknolojik işçiliğin sınırlarını zorlayan vegan deri arka yüzeyi ile modaya uygun bir estetik sunuyor. XMAGE Etiketi, ürüne benzersiz bir zarafet katan yüksek moda lüks bir etiketi andırırken, kırmızı halkalarla süslenen özel lens de fotoğrafçılık deneyimine yenilik duygusu katıyor. Pura 70 Ultra’nın etkileyici renklerinden de bahsedeyim: Siyah ve beyaza ek olarak canlı kiraz gülü Pembe, öğleden sonra bir sokak köşesinde oturup bir fincan kahve yudumlama hissini uyandıran Kahverengi, klasik ve zamansız siyah ve son olarak -benim de favorim olan- Paris’teki Grand Palais’nin yeşil patinalı kubbesinden esinlenilen yeşil.

 

HUAWEI Pura 70 Ultra ile hemen tanışmak için tıklayın.

Merve Uvut: Meraklı, detaylara takıntılı, ince işçiliğin hayranı. Merak etmekle kalmıyor; araştırmayı, öğrenmeyi ve öğrendiklerini paylaşmayı seviyor. Uplifers'la birlikte yeni şeyler deneyimlemeye, öğrenmeye ve büyümeye devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale