X

4 Şubat Dünya Kanser Günü: Panik olmayın, ihmal de etmeyin!

Kanser çağımızın en yaygın ve en önemli sağlık sorunlarından biri. Ne var ki, erken teşhise yönelik bilinçlenme ve erken teşhis testlerinin sürekli gelişiyor olması, kansere karşı savaşta umut veren gelişmeler.

Kanser riski taşımanız, genetik yatkınlık, aile öyküsü ve yaşam alışkanlıkları gibi faktörlere dayalı; dolayısıyla risk faktörü taşıyorsanız, düzenli olarak kontrollerinizi yaptırmanız oldukça önemli. Erken teşhis ve doğru tedavi ile pek çok kanser türü başarıyla tedavi edilebiliyor. Erken teşhis ve uygun tedavilerle, erken dönemdeki hastalıklar %80-90 oranında iyileşirken; ileri dönem hastalıklarda iyileşme oranı %40-50’lerde kalıyor…

Peki kanserin belirtileri, kanser tedavisi konusundaki gelişmeler neler?

Erken teşhis, kanser tedavisinde en önemli adımlardan biri olurken; eğer risk faktörü taşıyorsanız vücudunuzdaki değişimleri fark edip takip etmeniz çok önemli.

Sessizce vücutta yayılabilen kanser, siz farkında olmadan belirti verebilir. Bu nedenle kanserin belirti vermesini beklemeden düzenli kontrolleri aksatmamak gerekiyor. İşte kanserin bazı belirtileri:

  • Bağırsak ve mesane alışkanlıklarında değişme
  • İyileşmeyen yara
  • Olağandışı kanama
  • Göğüste veya herhangi bir yerde yumru
  • Yutkunmada zorlanma
  • Siğilde veya bende fark edilebilir değişiklikler
  • Sürekli öksürük veya ses kısıklığı
Kanserde iyileşme oranları artıyor

Yukarıda saydığımız belirtiler kanser dışındaki başka rahatsızlıklar nedeniyle de gelişebilir. Şikayetleriniz kanser nedenli olsa da; ne kadar erken teşhis koyulur ve tedaviye başlanırsa, tedavi başarısı da o düzeyde artar.

Kanser taramalarının daha fazla yapılması ve teknolojinin ilerlemesi, kanser bulgusunun görülme oranlarını arttırıyor olsa da; hareketsiz yaşam, çevre kirliliği, stres, işlenmiş gıdaların tüketilmesi ve obezite gibi nedenler de kanser oranını arttıran sebepler arasında. Ne var ki, tedavilerdeki ilerlemeler ve erken teşhis, iyileşme oranları da artış gösteriyor. Kanser, geçmişte ‘amansız hastalık’ olarak adlandırılıyordu, ancak tıpta ve teknolojide hızlı gelişmeler sayesinde bugün tedavisi mümkün. Birkaç yıl içinde bambaşka tanı ve tedavi yöntemlerinin de karşımıza çıkacağı kuşkusuz…

Kanserde yeni tedavi yöntemleri

2030 yılında kanserin 27 milyon kişinin daha kapısını çalması beklenirken; erken teşhis ve tedavi konularındaki ilerlemeler iyileşme oranlarını arttırıyor. Teknolojideki gelişmelerle tümör hücrelerinin özellikleri daha iyi anlaşılırken, kişiye ve tümöre özel olarak planlanan hedefe yönelik tedavilerle kanserli hücreler uzun süreli tedavilerle kontrol altında tutuluyor; dolayısıyla yaşam süresinin uzaması sağlanıyor. Kanser hücrelerinin taşıdığı fakat normal hücrelerde bulunmayan hedefler belirlenerek etkinliği yüksek, yan etkisi az, bu nedenle de daha konforlu olan biyolojik tedaviler kanser tedavisindeki en önemli gelişmeler olarak gözleniyor.

Kişiselleştirilmiş kanser tedavisi, kişinin ve tümörün genetik özelliklerine göre tedavi seçiminin belirlenmesi anlamına geliyor. Bu yöntem ile kanserli hücreler uzun süreli tedavilerle kontrol altında tutulurken, yan etkisinin az olması sayesinde kişi daha konforlu ve uzun bir yaşam sürüyor. Hedefe yönelik tedavilerde kullanılan ilaçların çoğu saç dökülmesine neden olmazken; kan değerlerinde düşme ve bağışıklığın baskılanmasının da önüne geçilebiliyor.

İmmünoterapide ise hastanın kendi savunma sistemlerinin yeniden aktive olmasını sağlayarak hastalıkla mücadele etmesine yardımcı olmak hedefleniyor. İmmünololojik yaklaşım uzun süren klinik yarar sağlayabiliyor.

Kansere yakalanmak istemiyorsanız neler yapmalısınız?

Her yıl dünyada 14 milyon kişiye kanser tanısı koyulurken, ülkemizde de yaklaşık 150 bin kanser vakası görülüyor. Peki kanserden korunmak için neler yapabilirsiniz?

  • Dengeli ve doğal gıdalarla beslenin.
  • Sebze ve meyve tüketin.
  • İşlenmiş yiyeceklerden kaçının.
  • Yiyecekleri direkt ateşte pişirmeyin.
  • İdeal kilonuzu koruyun.
  • Düzenli egzersiz yapın.
  • Alkol ve sigaradan uzak durun.
  • Gazlı içecek tüketmeyin.

Kanserin belirtileri, kanserden korunma yöntemleri, kanser türleri ile ilgili detaylı bilgi almak ve “kanser risk testi”ni yapmak için www.erkenteshis.com’u ziyaret edin.

Sağlıklı günler dileriz.

Acıbadem Sağlık Grubu: İlk hastanesi 1991 yılında kurulan Acıbadem Sağlık Grubu, bugün bünyesindeki 21 hastane ve 17 tıp merkezinde yaklaşık 17.000 çalışanıyla sağlık hizmeti veriyor. Sağlık alanında güncel gelişmeleri hem hekim kadrosu hem de donanımıyla takip eden grup; her mecrada halk sağlığına katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale