X

3 aylık yaz tatili kabus mu, fırsat mı?

Uzun bir eğitim öğretim dönemi daha bitti. Kışın karanlıkta kalkılan, aydınlık vakitlerin okulda geçtiği günleri ve ruh halimizdeki etkisini yazın gelmesiyle hemen unuttuk. Karneler alındı ve şimdi önümüzde upuzun 3 ay bir yaz tatili var. Çocuklar heyecanla anne babalarının izin günlerini bekleyerek deniz-kum-güneş üçlüsünü heyecanla bekliyor. Peki kızgın kumlardan serin sulara atlamaya kadar geçen süre evde oturan çocuklar için kabus olmaktan çıkarıp nasıl fırsata çevrilir?

Yetişkinler için yoğun çalışma döneminden sonra bolca dinlenmek, aileyle vakit geçirmek keyifli gelir. Ancak çocuklar, tatili kafa dinlemekten öte enerjilerini yenileyebilecekleri harika bir fırsat olarak görürler. Bolca bilgisayar oynamak, arkadaşlarıyla vakit geçirmek, dizi-film-video seyretmek üzerine kurulu tatil planlarının karneleriyle doğrudan ilişkili olduğunu bilirler. Karne iyiyse bunu hemen avantaja çevirip “bak bütün sene çalıştım karnem iyi geldi ne istersem yapabilirim” ya da tam tersi karne kötüyse “zaten karnem kötü geldi seneye çalışır düzeltirim” düşüncesinden uzaklaştırmak gerekir.

Karne, çocukların bütün bir dönemdeki okul ortamını, arkadaşları ve öğretmenleriyle ilişkisini aynı zamanda ev ortamında anne babayla da ilişkini gösteren bir belgedir. Sadece sayılara odaklanıp ödül ve ceza sunmanın bir aracı olmamalıdır. Aileler açısından da bir durum değerlendirmesi olarak görülmelidir.

Başarı ve başarısızlık sonuç değil süreçtir

Başarılı bir çocuğun başarısını pekiştirmesi, başarısız bir çocuğun derslerini düzeltmesi için tüm yaz ders çalışmalı fikrinden yaz tatilinizi kabusa çevirmek istemiyorsanız hemen uzaklaşın. Bunun yerine çocuklarınızın başarılı olduğu noktaları saptayıp yetenek ve yatkınlıklarını ortaya çıkarmaya çalışın. Çocuklar yapabildiklerini gördükçe motive olurlar ve bu da özgüveni arttırmanın ilk adımıdır. Başardıkları zaman bir sonraki adıma geçmeye hazır olup yapamayacaklarını düşündükleri şeyleri önüne koyduğunuzda daha azimle çalışır ve yapmak için çaba sarf ederler. Örneğin kitap okumayan çocuğunuza zorla kitap okuması için sonucunda tablet oynayabilirsin diye bir seçenek koyduğunuzda çocuğunuzun çaba göstermesini engellemiş olursunuz. Bunun yerine birlikte kitap okumaya ayrılan zaman yaratılmalı, okuduğundan ne anladığını aktarmasını sağlamalısınız ki zorunluluk olarak gördüğü şeylerin aslında ne kadar zevkli olduğunu anlamasına yardımcı olabilesiniz.

Çocuğunuzu anlamak için iletişim kurun

Çocuğunuzun yaz tatilinde ne yapmak istediğini sizin ondan ne beklediğinizi açıkça konuşmalısınız. Diretmek yerine dinlemek, onu anlamaya çalışmak gerekiyorsa birlikte günlük program oluşturabilirsiniz. Böylece hem sorumluluk duygusunu kazanmasını hem zamanı yönetmeyi ve zaman kavramının oluşmasını sağlamış olursunuz.

Yaz tatillerini “koskoca 3 ay çocuk her gün evde, zaman nasıl geçer ki” diye bakmak yerine “çocuğumu gerçekten tanımam, yetenek ve yatkınlıklarını ortaya çıkarmam için ideal bir süre” olarak algılamak hem sizin hem çocuğunuz için tatili kabus olmaktan çıkarır.

İlginizi çekebilir: Çocuğunuzun gelecekte rahat etmesini istiyorsanız, sanat eğitimi almasını sağlayın

Eğitim Danışmanı Burçak Çakmak: A Sınıfı Eğitim kurumunda yönetici ve eğitim danışmanı. 7. sınıftan itibaren öğrencilere verimli ve düzenli ders çalışmayı öğreterek programlarını takip ediyor. Liseye Geçiş ve üniversiteye hazırlık sınavlarında Türkiye derecesi yapan öğrencilere rehberlik yapıyor. Hayatta hepimize lazım olanın sadece inanç, çaba ve sevgi olduğunu düşünüyor. Her ay eğitim, başarı, motivasyon, psikoloji ve kişisel gelişim gibi farklı alanlarda yazılarıyla okurlarının yüreğine dokunmaktan mutluluk duyuyor. Eğitim ile ilgili güncel gelişmeleri TRT Haber'de konuk olarak değerlendiriyor. TRT kuşak programlarında eğitim gününde danışmanlık hizmeti veriyor. Ankara Üniversitesi İLEF’te Yüksek Lisans tezini "Yeni Medya, Dijital Nesil ve Kimliklerin İnşası" konusu üzerine çalışıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale