X

2025’te öne çıkan sağlık bilişimi şirketleri

Sağlık bilişimi, hem ulusal sağlık sistemlerini hem de global sağlık ekosistemini dijitalleştirmeyi hedefleyen bir sektör olup sağlık otoritelerinden hastalara kadar her paydaşın yaşam kalitesini artırıyor. Bu sektör, bilgi teknolojilerini (information technologies – IT) sağlık hizmetlerine entegre ediyor. Bu sektör kapsamında hasta bilgileri gibi kritik sağlık verileri teknoloji aracılığıyla daha hızlı, güvenli ve etkili bir biçimde toplanıyor, saklanıyor, işleniyor, paylaşılıyor ve analiz ediliyor.

En bilindik sağlık bilişimi uygulamaları arasında elektronik sağlık kayıtları, tıbbi cihazlardan veri aktarımı, tele-tıp, sağlık verilerinin analizi ve yapay zeka destekli medikal sistemler bulunuyor. Bu uygulamalar, hem sağlık profesyonellerinin karar alma süreçlerini destekliyor hem de hastalara daha kaliteli ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunuyor. Bu yazımızda, bu uygulamaları sunan beş popüler sağlık bilişimi şirketini derinlemesine analiz ediyoruz.

Tempus

Kaynak: tempus.com

Tempus, 2015’te eşinin meme kanserine yakalandığını öğrenen Eric Lefkofsky tarafından kuruldu. Lefkofsky, teknoloji ve yapay zekanın gücünü kanser tedavisine entegre etme amacıyla bu şirketin temelini attı.

Tempus, hastalıkların erken teşhisine, tedavi planlarının etkinliğinin tahminine ve hayat kurtarıcı klinik çalışmaların tanımlanmasına odaklanan inovatif çözümler geliştiriyor. Bu çözümler arasında ONE, NOW, LENS, PIXEL, NEXT, ASSAYS ve ALGOS bulunuyor; ONE sağlık hizmeti sağlayıcılarının ve araştırmacıların gerekli verilere hızlıca ulaşmasını sağlayan yapay zeka destekli bir asistanken NOW da elektronik sağlık kayıtlarını kapsayan bir uygulama paketi olarak çalışıyor. Araştırmacılar ve bilim insanları LENS aracılığıyla Tempus’taki verileri analiz edebiliyorlar ve PIXEL de yapay zeka yardımıyla medikal görüntülere dayalı yorumlar sunuyor. NEXT hasta bakımındaki boşlukları tanımlarken ASSAYS da şirketin genomik profilleme hizmetlerini kapsıyor. Son olarak, ALGOS’un algoritmik testler aracılığıyla farklı kanser türleri hakkında bilgilendirme yaptığını belirtmek istiyoruz.

Değeri yaklaşık 6 milyar dolar olan Tempus, temelde onkoloji odaklı kurulmuş olsa da günümüzde nöropsikiyatri, kardiyoloji, bulaşıcı hastalıklar ve radyoloji gibi bölümlere özel hizmetler de sunuyor. Şirket, hastaların doğru zamanda doğru ilacı kullanmalarını sağlayarak daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmelerini mümkün kılmayı amaçlıyor.

Hinge Health

Hinge Health, kas ve kemik yaralanmaları yüzünden ameliyat geçmişi olan Daniel Perez ve Gabriel Mecklenburg tarafından 2014’te kuruldu. Bu şirket, kaliteli kas-iskelet bakımını herkes için erişilebilir kılmayı hedefliyor.

Eklem ve kas ağrıları için bir tür dijital klinik geliştiren Hinge Health, aynı isimli bir mobil aplikasyon sunuyor. Kullanıcılar, bu aplikasyon aracılığıyla yapay zeka destekli sanal fizik tedavi programlarına ulaşabiliyorlar. Kişiselleştirilmiş egzersiz anlayışını benimseyen uygulama, aynı zamanda ağrı yönetimi ve sağlık koçluğu hizmetlerine de ev sahipliği yapıyor. Kullanıcılar, istedikleri zaman alanında uzman fiyzoterapistlerden evlerinin konforunu arkalarında bırakmadan destek alabiliyorlar. Şirket, uygulamasının hareket kabiliyetini artırdığını, yaralanmaları elimine ettiğini ve ameliyatlara hazırlanmayı kolaylaştırdığını vurguluyor.

Toplam fon miktarı 828 milyon dolar olan Hinge Health, uzman klinik bakımını gelişmiş teknolojiyle harmanlayarak keyifli ve aktif vakitlerle insanlar arasındaki engelleri kaldırıyor.

Tebra

Kaynak: tebra.com

Tebra, 2021’de PatientPop ve Kareo isimli şirketlerin birleşmesiyle kuruldu. Bu şirket, bakım yolculuğunu hem sağlık hizmeti sağlayıcıları hem de hastalar açısından geliştirmeyi amaçlıyor.

Tebra, bağımsız sağlık hizmeti sağlayıcılarını hedef alan çözümler sunuyor. Şirketin geliştirdiği dijital sağlık platformu, elektronik sağlık kayıtları, sağlık ödemeleri ve faturalama, hasta etkileşimi ve pazarlama çözümlerini kapsıyor. Elektronik reçete yazımı, tele-tıp ve çevrim içi randevu planlaması gibi entegrasyonları bulunan bu platform, sağlık profesyonellerinin idari işlerle ilgilenerek vakit kaybetmesini engelliyor ve onların hasta bakımına daha çok yoğunlaşmasını sağlıyor. Hastalar ise bu platform aracılığıyla istedikleri yerde istedikleri zaman hastane veya doktor randevusu oluşturabiliyorlar ve doktorlarıyla verimli bir şekilde iletişim kurabiliyorlar.

Toplam fon miktarı 264 milyon dolar olan Tebra, makine öğrenimi gibi son teknolojilerden yararlanarak bağımsız kliniklerin dijital dönüşümünü destekliyor.

Suki

2017 kuruluşlu Suki, sağlık profesyonellerinin tükenmişlik hissetmesinin önüne geçmeyi hedefliyor. Şirket, doktorların %50’sinden fazlasının tükenmişlik sendromuna yakalandığını ve bu durumun temel nedeninin fazlasıyla baskı yaratan idari işler olduğunu vurguluyor.

Suki, sağlık profesyonellerinin üzerindeki idari yükü elimine etmek adına hasta notlarını sesli komutlarla oluşturan yapay zeka destekli bir sesli asistan geliştiriyor. Suki Assistant isimli bu inovasyon, klinik notları otomatik bir şekilde oluşturduğu gibi tıbbi kodlar öneriyor ve çeşitli soruları da cevaplandırıyor. Bu asistan, aynı zamanda Epic, Cerner, Athena ve MEDITECH gibi büyük elektronik sağlık kaydı sistemleriyle de entegre çalışıyor. Bu platformu kullanan klinisyenler, idari görevlere ayırmak zorunda kaldıkları vakti asıl görevleri olan hasta bakımına yönlendirebiliyorlar.

Toplam fon miktarı 165 milyon dolar olan Suki, yapay zekanın sağlık hizmetlerini iyileştirme potansiyelini ön plana çıkararak asistanını yeni özelliklerle donatmaya devam ediyor.

Artera

Kaynak: artera.io

2015’te kurulmuş olan Artera, sağlık hizmeti sağlayıcıları ile hastalar arasındaki iletişimi kolaylaştıran bir platform sunuyor. Eskiden WELL Health olarak bilinen bu şirket, yapay zeka kullanımıyla tanınıyor.

Artera’nın platformu, otomasyonu ve kişiselleştirmeyi baz alarak metin mesajı, e-mail ve sesli arama gibi çeşitli kanallar üzerinden hasta iletişimini yönetiyor. Bu platformun entegre özellikleri arasında randevu planlama, faturalama, hasta kabulü ve elektronik sağlık kaydı sistemleri yer alıyor. Platform, ilgili paydaşlar arasındaki iletişimi etkili hale getirerek sağlık profesyonellerinin üzerindeki idari baskıyı azaltıyor. Şirket, aynı zamanda geliştirdiği teknoloji aracılığıyla yetersiz hizmet alan bölgelerde bulunan kişilerin sağlık hizmetlerine erişimini de iyileştiriyor.

Toplam fon miktarı 93.7 milyon dolar olan Artera, 900’den fazla sağlayıcı kuruluş tarafından kullanılan platformuyla 100 milyondan fazla hastaya hitap ediyor.

Kaynak: TechMagic, StartupBlink, PitchBook, Crunchbase, Tracxn,

İlginizi çekebilir: 2025’in sağlık sektörünü şekillendiren dijitalleşme odaklı trendler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale