X

2021’in ilk mucizesi: Köklerine ulaşmak için Makedonya’ya bir yolculuk

Hiçbir şey rastlantı değil. Tesadüf dediğimiz Tanrı’nın eli değdi demekse… Birazdan okuyacaklarınız tamamen yaşanmış, gerçek bir hikayedir. Bu hikayenin figüranlarından biri de benim. Ancak asıl kahraman, tüm senaryoyu, tüm zamanlarda, tüm boyutlarda yazan Yaradan! Ve ben Yaradan’ın olmadığı, hiçbir hikayenin olmadığını düşünüyorum. Düşünmekten öte buna iman ediyorum. Her şey O’ndan… Hayatı anlamlı kılan, gözyaşlarımı sebepsiz akıtan, tarif edemeyeceğim bir duygu seli, AŞK OLma hali. Ruhun sonsuzluğu ve sınırsızlığına, BİR oluşuna saygıyla eğiliyorum. 

Tam da bu sebeple; BAŞKA BİR REALİTE YARATMAK MÜMKÜN!

Gelelim hikayemize…

Türk Hava Yolları’ndan vizesiz ülkeler adlı bir mail geliyor. Yeni yıl zamanı seyahat edilebilecek, vizesi olmayan ülkelerden biri de Kuzey Makedonya. Yol arkadaşımın aile kökleri, Kuzey Makedonya, Kalkandelen’de, bugünün adıyla Tetova’da. Köklerimizden güç aldığımızı, köklerimiz dediğimiz ailemizi, atalarımızı onurlandırmanın ne kadar kıymetli olduğunu ve anlatılamayacak derin hisler verdiğini aile konstelasyonundan biliyorum.

Tamamen sezgisel olarak kendim ve yol arkadaşım adına, ona sürpriz yaparak uçak biletlerini alıyorum. Neyle karşılacağımızı, nasıl zaman geçireceğimizi hiç bilmiyorum. Elbette bir motivasyonum da yeni yıla, yeni bir enerji alanında girmek. Covid’e rağmen kendi realitemizi yaratabileceğimizin mümkün olduğunu bilmek.

İki gün Üsküp’ü tavaf ettikten sonra planladığım üzere (evrenin planladığı üzere, aslında biz sadece kendimiz planlıyoruz zannediyoruz) Kalkandelen’e geçiyoruz. Osmanlı’dan günümüze kadar gelen Alaca Camii’yi, ardından Harabati Baba Tekkesi’ni ziyaret ediyoruz. Gördüğümüz herkese, yol arkadaşımın dedesinin Kalkandelen’den 1910’lu yıllarda göç ettiğini, kardeşi, akrabaları olabileceğini ve onları aradığımızı söylüyoruz. Polis merkezine kadar gidiyoruz. Tapu kadastrodan eski kayıtları bulabileceğimiz bilgisini alıyoruz. Ancak elimiz boş Ohrid’e doğru yol alıyoruz.

Ohrid’de iki gün geçiriyoruz. 2021’e yeni umutlarla giriyoruz. Artık dönüş yolculuğuna geçeceğiz. Uçağa binerken Covid testi sunmamız gerektiğinden, Ohrid’de testi yapabilecek bir yer arıyor, bulamıyoruz.

Dönüş günündeyiz. Kalkandelen’de Covid testi için bir yer buluyoruz. Ancak dolular, randevu alamıyoruz. Dönüş uçağımızın olduğu Üsküp’te test yaptırıp sonucu alabileceğiz. Gidiyoruz, testi oluyoruz.

Sonucu beklerken “Üsküp’ü gezmeye devam edelim” diyoruz ve ilk geldiğimizde kahvesine bayıldığımız Mola Coffee’ye tekrar gidiyoruz. İzmir’den gelen bir çiftle gezdiğimiz, gördüğümüz yerleri konuşuyoruz. Sohbetimize tanık olan ve katılan Türk asıllı Atilla’ya da yol arkadaşım, dedesinin hikayesini anlatıyor. Başka bir akrabasından duyduğu Kalkandelen’deki Fiyonk köyünü soruyor. O da orası Fiyonk değil, Pirok diyor.

Test sonucunu aldık, negatif. Sanki başka bir manada, başka bir alemde bir testten geçtik. Ve istikamet tekrar Kalkandelen, bu sefer Pirok köyü. Uçağımıza saatler kala.

Köye geldik, caminin karşısındaki pastaneye girdik. Türkçe ve İngilizce bilmeyen dükkan sahibi, oğulunu çağırıyor, ona anlatıyoruz. Babasına tercüme ediyor. Pastane sahibi telefon açıyor. Telefona çıkan adamla Türkçe konuşuyoruz. Adam “O kadar eskileri bulamazsınız” diyor. İçimden bir ses “Buluruz” diyor. “Muhtar var mı?” diye soruyoruz, “Yok!” diyor.

Derken dükkana tüp taşıyan bir adam geliyor. O birini arıyor, orada tesadüfen bulunan Türk kökenli bir başka adam geliyor. Ona anlatıyoruz. Pirok köyünde yaşayanların soy ağacının olduğu bir kitaptan bahs ediyor. Kardeşi biraz Türkçe biliyormuş, hemen onu arıyor ve kardeşi Hasan, elinde soy ağaçlarının olduğu kitapla geliyor.

Bedenimde bir tatlı ürperti. İlahi, kutsal bir an oluşmaya başlayınca hissettiğim hisler. Elimizdeki tek bilgi yol arkadaşımın dedesinin, Türkiye’ye gelmeden önceki adının Zeynullah, babasının Bekir, annesi Selvişah olduğu.

Kitabın kopuk sayfaları arasından bir soyağacı çıkıyor. Zeynullah, Bekir, Hakkı isimleri soyda tekrar ediyor. İşte gözyaşlarımın akmaya başladığı an. Yol arkadaşıma, göbek isim olarak, dedesi çok hasret kaldığı, küçük erkek kardeşinin adı olan Hakkı’nın verilmesini istemiş.

Bulduk bir iz. Ve kitabı getiren Hasan birilerini arıyor. Birazdan “Amcan geliyor” diyorlar. Sözün bittiği bir an. Kavuşma anı. Yol arkadaşım, dedesinin kardeşinin oğulunu buluyor. Yani babasının kuzenini. Büyük amca Nejdet.

Sarılma anlarını görmenizi isterdim. Kan çeker derler ya. İki farklı jenerasyonun buluşması. Aynı dili konuşamasalar da gönül dilinde muhabbette olmaları. Bu çok özel, ilahi ana tanıklık etmenin ve bunun bir manada az da olsa mimarı olmanın mucizevi manevi tadı.

Uçağa saatler kala amcanın evine gidişimiz ve duvarda asılı üç kardeşin fotoğrafı. Yol arkadaşımın dedesi Zeynullah (Zeynel), kardeşi Hakkı ve diğer kardeşi İzahir. Atalar gülümsüyor sanki. Tarif edilemez hisler, duygular. Sanki boyutlar arası, zaman ötesi, sonsuz olasılıklar evreninde yüce bir an, YaradAN!

Bazen ne yaptığımızı, neden yaptığımızı bilemeyiz. Sadece gönülden bir hissediş vardır.  Tarifi yoktur, kelimeler yetmez. İşte o ilahi planın bir parçası olduğumuzda kendi maneviyatımızın okyanusunda yüzeriz. Bir damla olduğumuz idrakiyle engin okyanusla bir ve bütün olduğumuzu hissederiz.

Ayrımlar, engeller sadece zihindedir. Asıl olan BİR ve bütün hissediştedir. Korku, öfke, bizi bu hissedişten koparır, alıkoyar. Kendi cehennemimize hapseder. Cennet ise yeryüzünde, kuantum alanda, sonsuz olasılıklarla yaratım ve yaradan olduğumuz bilincidir.

İşte 2021’e bu halde adım attım. Hepimize sonsuz olasılıklarla, muhteşem bir hediye olsun yeni yıl. Ve de öyledir… Sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Anneannemin ikizlerini onurlandırmak için: Aile dizimi bize neler anlatır?

Hande Akın: 5 Şubat 1977 İstanbul doğumluyum. Şişli Terakki Lisesi’nde okudum. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV Sinema Bölümü’nden mezun oldum. 15 yıl reklam sektöründe prodüksiyon ve müşteri ilişkileri yöneticilikleri yaptım. 28 yaşlarında başlayan sorgulama, kendimi keşfetme, tanıma, anlama maceramda 33. yaşım milat oldu. Reklamcılıkla vedalaştım. Aldığım ve almakta olduğum sayısını artık hatırlamadığım pek çok eğitim, seminer oldu. Kişisel gelişim alanında yaşam koçluğu yapmaya başladım yıl 2010... “Ben zamanı”nın kurucusuyum, Bu slogandan hareketle; EFT (Duygulardan Özgürleşme Tekniği), REGRESYON, Ezoterik şifa teknikleriyle harmanladığım kalbimin rehberliğinde özgün bireysel seanslarımın yanı sıra kişisel gelişime dair eğitimler, seminerler veriyorum. Kadın Olmak ve AŞK’a gel özellikle dişil enerji üzerine çalıştığım workshoplarım. İlham veren, motive eden, umudu yeniden yeşerten kitlelere özel konuşmalar yapıyorum. Kitabım “Kadın Olmak” 2014’te çıktı. 2015 ve 2016 yıllarında televizyon programı hazırlayıp, sundum. Akışta kalma deyimini içselleştirerek yapabildiğimce teslimiyetle gelişmek ve geliştirmek bana keyif veriyor. Birbirimizden öğrenerek, birbirimize destek vererek geliştiğimize, hepimizin birbirinden ilham aldığına ve her bireyin kendini şifalandırabileceğine inanıyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale