X

2018 amaçlarımızı gerçekleştirme stratejisi

Çok çalışmak mı?

Neden bazı insanlar yüksek motivasyon ve tutkuyla başlamalarına rağmen amaçlarını gerçekleştirme konusunda başarısız olurlar? Disiplinleri mi yetersizdir? Motivasyonlarında düşüş mü yaşarlar?

Bu yazımda sizlerle neden bazı insanların planlarının suya düştüğünden ve 2018 amaçlarınızı gerçekleştirme konusunda kanıtlara dayanan bir stratejiden bahsedeceğim.

Neden bazı insanlar yüksek motivasyon ve tutkuyla başlamalarına rağmen amaçlarını gerçekleştirme konusunda başarısız olurlar?
Hiç kendinize büyük bir amaç edinip, bu hayali gerçekleştirmede başarısız oldunuz mu?

Hayatınızda kaç kere daha fazla egzersiz yapmak, sigarayı bırakmak, daha az abur cubur yemek için kendinize söz verdiniz ve başaramadınız?

Zaman içerisinde yapılan araştırmalar, insanların söyledikleri ve yaptıkları şeyler arasında çok büyük bir boşluk olduğunu gösterdi. Atalarımızın da söylediği gibi ‘kötülüğe giden yol iyi niyetlerle kaplanmıştır.’

Çoğu insan için bir amaç veya hayal edinmek çok kolay ancak bu amacı davranışa dönüştürmek değişmez bir şekilde zordur.

Niyet ve davranış arasındaki bu boşluk birçok farklı maskeye sahiptir:

  • Daha fazla egzersiz yapma niyeti
  • Daha sağlıklı yemek yeme niyeti
  • İş arkadaşlarıyla olan konuşmalarda daha az kişisel paylaşma niyeti
  • Geç saatlere kadar televizyon veya bilgisayar başında kalmak yerine daha erken yatağa gitme niyeti

Niyet – davranış arasındaki boşluk, ciddi sağlık problemlerine yol açabilecek yaşam şekli değişikliklerinde bile, niyetin çok kuvvetli olmasına rağmen görülmektedir.

Çoğu insan için bir amaç veya hayal edinmek çok kolay ancak bu amacı davranışa dönüştürmek değişmez bir şekilde zordur.
Niyet ve davranış arasındaki köprü nasıl inşa edilir?

‘Eğer – sonra planlaması, aksiyonlarımızı stratejiye dönüştürme konusunda oldukça basit ve etkili bir stratejidir. Alanda yapılan birçok çalışma daha fazla sebze yemek, daha az alkol içmek, daha fazla egzersiz yapmak, sigarayı bırakmak, duyguları regüle etmek ve daha sık check-up yaptırmak gibi amaçları gerçekleştirmede başarılı bir strateji olduğunu ortaya koymuştur.

Bu stratejideki plan ne zaman, nerede ve nasıl bu amaca yönelik davranışta bulunacağınızdır. Amacınızı beyan etmek yerine, ‘Z’yi başarmayı niyetliyorum’, ‘Eğer – sonra’ stratejisini uygulamak için ‘Eğer X olursa, sonra Y’yi yapacağım’ demektir. Buradaki X zaman, mekan ve olayı betimleyebilirken, Y’de X’in olduğu her zaman alacağınız aksiyonu tanımlamaktadır.

‘Eğer – sonra’ plan örnekleri
  • Eğer öğleden sonra atıştırırken çikolata yersem, sonrasında eve giderken süpermarkette durup akşam yemeği için sebze alacağım.
  • Eğer akşam 8’e kadar annemin telefon aramasına geri dönmemişsem, sonrasında onu geri arayana kadar televizyonu açmayacağım.
  • Eğer işten eve geç saatte dönmüşsem ve spor salonuna gitmek için vaktim yoksa, sonraki sabah erken kalkıp kahvaltıdan önce kapıya çıkacağım.

Bu konuda yapılan önemli araştırmalarından birinde, 248 insan üç gruba bölünmüştür: ne kadar sıklıkla egzersiz yaptıklarının bilgisini tutan kontrol grubu, egzersizin kalp hastalıkları riskini nasıl azalttığına dair motivasyon konuşması alan bir grup ve ‘eğer-sonra’ stratejisini kullanan üçüncü bir grup.

Bu üç grup üç hafta sonra takip seansına alındığında:

  • ‘Eğer-sonra’ planlayıcılarının %91’i hala düzenli olarak egzersiz yapmakta
  • Kontrol grubunun %39’u düzenli olarak egzersiz yapmakta
  • Fakat, motivasyon grubunun sadece %35’i düzenli olarak egzersiz yapmaktadır.

Bu veriler motivasyonun niyet ve davranış arasındaki köprüyü kurmaya yetersiz olduğunu göstermektedir.

Rutinler yaratmak, edinmeyi istediğiniz davranışlarınızı otomatikleştirecek ve kolay kolay sarsılmayacak yeni bir hayat sunacaktır.
Motivasyon fazla abartılmaktadır.

‘Eğer – sonra’ planlaması istediğiniz aksiyonu almak konusunda zaman ve yer kararını verdirerek, yüksek motivasyona sahip olma gerekliliğini ortadan kaldırmaktadır. Eğer kendinize Pazar, Salı ve Perşembe günleri saat 6’da spor planı koyar ve ödül – ceza mekanizmanızı kendi kendinize devreye sokarsanız, ‘işten sonra koşmak için yeterli motivasyonum olacak mı?’ veya ‘sabah 05.30’da kalkmak için yeterli gücü bulabilecek miyim?’ sorunuz ortadan kalkacaktır. 

Sosyal psikolog ve Columbia Business School Motivation Science Center Direktörü Dr. Heidi Grant Halvorson,

‘Başarılı insanlar o insan oldukları için hedeflerine ulaşmazlar, genellikle yaptıkları şeyler sayesinde ulaşırlar. Oturmuş ritüel ve rutinler beyinlerimizde otopilot modumuza müdahale etmek üzere yer ederler. Yer eden bu alışkanlıklar başka tetikleyiciler tarafından ele geçirildiğimizde bile hedeflerimize ulaşmamızı sağlamaktadır.’  

Rutinler yaratmak, edinmeyi istediğiniz davranışlarınızı otomatikleştirecek ve kolay kolay sarsılmayacak yeni bir hayat sunacaktır.

Hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz yeni bir yıl dileğiyle!

 

İlginizi çekebilir: Yeni yıl için aldığınız kararlar hayatınızı gerçekten değiştirebilir

Psikolog & Nörobilim Uzmanı Güliz Altınbaşak: Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümünden tam burslu olarak mezun oldu. Şu anda Dialectical Behavior Therapy (DBT) Turkey Danışmanlık Merkezi’nde Program Koordinatörü ve The Life-Co Wellbeing Merkezi’nde Mental Wellness Program Koordinatörü olarak çalışmaktadır. The LifeCo Wellbeing merkezi bünyesinde meditasyon odaklı olmak üzere mindfulness (farkındalık), duygu regülasyonu, stres yönetimi ve kişilerarası iletişim becerileri üzerine eğitim kampları düzenlemektedir. Ayrıca, savaş mağdurlarına yönelik mesleki eğitim, savaş sonrası travma ve formal eğitim projeleri yürütmektedir. Davranış Bilimleri Enstitüsü Yetişkin ve Aile Danışmanlık Merkezi’nde EMDR odaklı projelerde çalıştı. TOÇEV Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı’nda Psikolog ve Eğitmen olarak görev aldı. “Doğudaki Ebeveyn ve Çocukları Bilinçlendirme Projesi” kapsamında birçok ilde araştırma yaptı ve eğitimler verdi. Norveç, Azerbaycan, Slovenya ve İspanya’da “Dezavantajlı Grupların Bilinçlendirilmesi ve Hayat Şartlarının Yükseltilmesi” konusundaki projelerde Ülke Koordinatörlüğü yaptı. Maltepe Kapalı İnfaz Ceza Kurumu’nda hükümlülerle çalıştı. Aynı dönemde Avrupa Şafak Hastanesi’nde bağımlılık üzerine çalışmalar yaptı. Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı’nda gönüllü olarak görev alarak suça eğilimli çocuklar için çalışmalar düzenledi. “Erkek Homoseksüeller ve Heteroseksüellerin Suçluluk Utanç ve Kaygı Düzeylerinin Karşılaştırılması” üzerine yaptığı araştırmayı 17. Ulusal Psikoloji Kongresi’nde, “Kanser Hastaları için Mindfulness Odaklı Mental Wellness” çalışmasını “VIII Ibero American Congress of Clinical and Health Psychology Congress” Porto Riko’da sundu.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale