X

Zihin Ruh Beden Festivali başlıyor

Mutlu bir hayat yaşamanın anahtarlarını paylaşmak üzere yerli ve yabancı 69 eğitmen, 100’e yakın seminer ve workshop ile 13-15 Mart tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde bir araya geliyor. Etkinlikle ilgili tüm detayları, Zihin Ruh Beden Festivali’nin koordinatörleri Gülferi Yıldırım, Yeşim Avunduk ve Selin Yıldırım’ a sorduk.

Öncelikle sizleri tanımak isteriz. Kişisel gelişim alanıyla nasıl tanıştınız? Zihin Ruh Beden oluşumu nasıl ortaya çıktı?

Biz, kişisel gelişim yolunda birlikte yürüyen, kimi ticaret kimi iş hayatından profesyonel yöneticilik yapan bir grup kadınız. Kendi hayatlarımızda yaşadığımız dönüşümü daha geniş kitlelere ulaştırmak, mutlu, huzurlu, doyumlu bir hayat arayışında olan kişilere ışık yakmak amacıyla geçen sene bir festival düzenlemeye karar verdik. Fikir ile hayata geçmesi arasında sadece 2 ay vardı ve tamamen el yapımı diyebileceğimiz, herkesin bir ucundan tutarak gönülden çalıştığı bir organizasyonla 14-16 Mart 2014’de, 3 günde 50 eğitmenle 70 workshop yer alan 5000 ziyaretçinin katıldığı bir festival gerçekleştirdik. Şimdi ikincisini 13-15 Mart tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştiriyoruz.

Sizin için sağlıklı ve iyi yaşamın tanımı nedir? Bireyin hayatında zihin, ruh ve beden öğelerinin kendi içinde sağlıklı ve birbiriyle dengeli şekilde yer almasının önemi nedir?

Bizler; ne sadece zihnimiz, ne bedenimiz, ne de ruhumuzdan ibaretiz. İnsan bu üçünün bileşiminden oluşan eşsiz bir varlık. Hayat kalitemiz, bu 3 unsur bir bütün halinde dengede olduğunda, ancak en yüksek noktasında olabiliyor. Bu unsurları dengede tutmayı başarabilirsek doyumlu, huzurlu, sağlıklı ve kalitesi yüksek bir yaşam imkanına kavuşabiliriz.

Son yıllarda özellikle spiritüel ve sağlıklı yaşama dair konulara olan ilginin hızlı bir şekilde arttığını gözlemliyoruz. İnsanların ilgisindeki bu hızlı artışı neye bağlıyorsunuz?

Hepimiz mutlu bir hayatın peşinde koşuyoruz. Mutluluğu çoğu zaman maddi varlıklara sahip olduğumuzda yakalayacağımız yanılgısına düşüyoruz. Oysa günümüz insanı, artık alışveriş yapmakla, daha büyük evde oturup, daha lüks arabaya binmekle mutluluğun yakalanamadığının farkına varmaya başladı. İçimizle ve özümüzle olan bağlantımızı unuttukça hayatla bağımız koptu. Bunun sonucunda da her şeyi olduğu halde, hiçbir şeyi olmayan insanlara dönüştük. Artık insanlar, hayatlarındaki kısır döngünün dışına çıkarak, manevi konularda da tatmin olmak arayışına giriyor. Bu anlamda zihin, beden ve ruhsal konularda kendilerini geliştirmeye, kendilerini bulmaya ihtiyaçları var. Spiritüel alanda bir bilgi açlığı çekiyorlar. Bu festival, aslında tam bu noktada duran kişilere hitap ediyor. Hayatının hangi alanında olursa olsun, işinde, maddi konularda, evinde, aile veya arkadaşlarıyla ilişkilerinde, sağlığında hayal ettiği noktada olmadığını düşünen, hayatımda bir şeyler eksik diyen kişilerin kendilerine bir kapı arayabileceği, kendi içlerindeki dönüşümü başlatmak için kendilerine en yakın yol ile tanışabilecekleri bir festival olarak konumlanıyor.

Geçtiğimiz yıl Zihin Ruh Beden’de eğitimler, workshoplar ve fuaye alanı oldukça kalabalıktı. Festival katılımcılardan nasıl geri dönüşler aldınız? En çok ilgi gören workshoplar ve eğitimler neler oldu?

Geçen yıl; gerek akademik dünya, gerekse de kişisel gelişim alanından önde gelen 50 eğitmenin katılımıyla ilk kez düzenlenen festivalde hayata geçirilen birbirinden renkli 70 workshop, festivali izleyen 5 bin kişinin yoğun ilgisiyle karşılaşmıştı. Özellikle Aret Vartanyan, Prof. Dr. Jie Wang, Dr. Nurhayat Gül, Elçin Oflaz, Prof. Dr. Turgay Biçer, Prof. Dr. Kemal Nuri Özerkan, Metin Hara, Hazım Körmükçü, Prof. Dr. Kemal Nuri Özerkan, Hande Akın, Yeliz Rüzgâr gibi isimlerin verdiği seminerler büyük ilgi gördü.

Bu sene Zihin Ruh Beden’de bizi bekleyen yenilikler neler olacak? Workshoplar ve eğitmenler hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Bu sene içlerinde Kanada ve İngiltere gibi ülkelerden eğitmenlerin bulunduğu yerli ve yabancı pek çok önemli isim bir araya geliyor. Yazar ve İnsana Güven Akademisi’nin kurucusu Metin Hara, mistik dans eğitmeni Blaire Lindsay, bütünsel yaşam koçu Yeliz Rüzgâr, yazar Işık Menderes, Ayurvedik yaşam eğitmeni Ebru Şinik, oyuncu ve aromaterapist Ayşe Tolga, iletişim ve ilişki uzmanı Hande Akın, ilaçsız tedavi uzmanı Dr. Metin Okucu, mora terapi ve beslenme uzmanı Liana Pesah, Melek koçu Beki İkela gibi ünlü uzmanlar katılacak. Festival kapsamında düzenlenecek seminerlerde dünyaca ünlü Hintli Kuantum Tıbbı uzmanı Dr. Sageeta Sahi, direkt enerji frekansı tedavisi ile psikolojik ve fiziksel rahatsızlıkları nasıl tedavi ettiğini anlatacak. Seminerlerde ayrıca Dr. Bülent Uran, Gülin Sarıyiğit, Orhan Kılıççı, Güler Pınarbaşı, Güzin Gürsoy ve Işıl Gence konunun önde gelen uzmanları da deneyimlerini aktaracak.

Üç gün sürecek festivalde, gün boyu yoga ve pilates aktiviteleri, sanatçılardan özgür sahne gösterileri, farklı tekniklerle ilişkilerden paraya, içsel huzurdan özgüvene varana kadar zihninizi, ruhunuzu ve bedeninizi meşgul eden her şeye çözüm bulacağınız workshoplar hayata geçirilecek. ‘Özgür Sahne’de gerçekleştirilecek müzik ve dans içerikli etkinliklerle neşelenirken, Love Dome’da sevgi temalı meditasyonlarla ruh eşinize ulaşma formülünü keşfedeceksiniz. Stargate Odası’nda ise dünyanın önde gelen astrologları 20 dakika içinde sizlerin kişisel yıldız haritanızı çıkaracak.

Festival alanında çok satan yazarların kitaplarından doğal taşlara, organik gıdadan kişisel gelişim eğitim kurumlarına, wellness konseptine odaklanmış hastanelerden spor merkezlerine, doğal güzellik ürünlerine, çeşitli terapilerden astrolojiye, tılsımlı mücevherlere, masajdan SPA’ya kadar zihninize, ruhunuza ve bedeninize iyi gelecek her şey bir arada yer alıyor.

Okuyucularımız festivale nasıl katılabilirler?

Festivale 18 yaşını doldurmuş herkes katılabilir. Katılmak isteyenlerin bir başvuru yapmasına gerek yok; internet sitemizden biletleri satın almaları, festivali ziyaret etmeleri için yeterli olacak. Festival biletlerine online olarak www.zihinruhbeden.org adresinden ulaşılabilecek. 13 Mart tarihine web sitemizden bilet alanlar, yüzde 10 indirim imkanından da yararlanacak. Festivalde bir günlük giriş biletleri 40 TL, iki günlük giriş biletleri 75 TL, üç günlük giriş biletleri ise 100 TL’den satışa sunulacak. 1 günlük giriş ve 1 workshop bilet bedeli ise 90 TL olacak.

Gülferi Yıldırım kimdir?

İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümü mezunuyum . Biyomedikal teknolojiler üzerine uzmanlığım ve İşletme dalında yüksek lisansım var. Profesyonel iş hayatıma Amerikan Summit Technologies Inc’de adım atarak, lazerle gözlükten kurtulma tedavilerini Türkiye’de ilk başlatan ekip arasında yer aldım. 1995 yılında Dünya Göz Hastanesi’nin kuruluş çalışmalarında görev alarak “markanın isim annesi” oldum. 2012 yılından bu yana Dünya Göz Yönetim Kurulu’nda şirket vizyon ve stratejilerine yön veriyorum. Ressam ve grafik sanatçılarıyla geliştirdiğimiz proje ile özel tasarım duvar kağıtları üreten Nishdecor isimli bir dekorasyon şirketim var. Aynı zamanda aile şirketimiz olan Sesin Turizm A.Ş.’de yönetim kurulu üyesiyim. Dünya Göz Vakfı bünyesinde görme engelli çocukların eğitimi alanında sosyal çalışmalar yürütmeye devam ediyorum. Can Berk adında bir oğlum var.

Yeşim Avunduk kimdir?

İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu olan Yeşim Avunduk, Yüksek İşletme Mühendisidir. 1989’dan beri fuar sektörünün her alanında aktif olarak çalışmaktadır. Güzellik&Bakım (1991) ve Artinternational (2013) fuarlarının kurucu ortağıdır. Geçmişte İnterteks Uluslararası Fuarcılık yönetim kurulu başkanlığını yapan Yeşim Avunduk, Fiera Milano ile gerçekleştirilen ortaklık sonucunda Fiera Milano İnterteks Genel Müdürü olarak görevine devam etmektedir. Aynı zamanda, İstanbul Ticaret Üniversitesinde Duygusal Zeka ve İş Performansı üzerine doktora tezi yazmaktadır.

Selin Yıldırım kimdir?

Bilkent Üniversitesi turizm bölümü ve Newport Üniversitesi işletme bölümünden mezun olan Yıldırım, 11 yıllık üst düzey turizm ve 15 yıllık sağlık sektör deneyimi ile birlikte, Türkiye’de sağlık turizminde geliştirmiş olduğu medikal turizm modeli dünya çapında kurumlar tarafından vaka çalışması olarak kullanılmış ve 2011 yılında “Dünya Medikal Turizminde İnnovasyon” ödülünü almıştır. Dünya Medikal Turizm Derneği, Amerika-Avrupa başkanlığı görevini halen sürdürmektedir. 15 yıldır yönetim ve yatırım danışmanlığı yapmakta olan Yıldırım, sağlık yatırımları konusunda Türkiye, İngiltere, Almanya, Hollanda başta olmak üzere birçok Avrupa, Orta Doğu ve BDT ülkelerinde deneyime sahiptir. İngiliz Ticaret Odası, uluslararası network ve iş geliştirme konularında sağlayacağı katkılarından dolayı Yönetim Kurulu Üyeliği teklif etmiştir ve son bir yıldır İngiltere ve Türkiye arasındaki işbirliğinin artması yönündeki inancı ile bu görevi yerine getirmiştir. Sağlıklı bir dünya geleceği için Türkiye’nin sağlıkta lider olacağına olan inancı ile Türkiye’nin sağlık politikalarına katkı sağlayacak çalışmalarda görev yapmaktadır. Yıldırım’ın aile şirketleri olan, Marmaris Sesin Hotel aracılığıyla hala turizmle bağları devam ederken, iç mimari ve dekorasyon şirketi Nishdecor’da yarattığı vizyon ile de Türkiye’de dekorasyon sektörüne farklı bir bakış açısı kazandırmıştır. Master profesyonel koçluk, NLP ve yaşam koçluğu alanında sertifikalara sahip olan ve birçok kişisel gelişim eğitimleri almış olan Yıldırım, adrenalin içeren sporlar, scuba dalış, motor cross, yeni ülkelere yolculuk yapmak ve tasavvuf gibi zihnini, bedenini ve ruhunu yükselten öğretilere ve çalışmalara ilgi duymaktadır. Yıldırım, dünya çocuklarına daha iyi bir gelecek için çalışan her türlü organizasyona da gönüllü destek vermektedir. Turcomoney Ekonomi ve Finans dergisindeki aylık Selin’den köşesinde, her ay bazen iş dünyasının gerçeklerini, bazen insan olmanın özünde yatan değeri kaleme almaktadır. Aslı Melike ve Zeynep Ece adında ikiz kızlarından aldığı hayat enerjisinin tüm başarısının arkasındaki en büyük faktör olduğuna ve anneliğin sahip olduğu en değerli unvan olduğuna inanır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale