X

11. Restoran Haftası’nda “35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması” ile Türk mutfağının sürdürülebilirlik elçileri seçiliyor

Gastronomiyle sosyal yaşamın tüm dinamiklerini bir araya getiren ve şehir yaşam kültürüne katkı sağlayan Türkiye’nin ilk gastronomi festivali Restoran Haftası’nın 11’incisi 5-31 Mayıs 2022 tarihleri arasında Dude Table tarafından ve Metro Türkiye ana sponsorluğunda düzenlenecek.

Bu yıl “sürdürülebilirlik” temasının ele alındığı Restoran Haftası’nda özellikle atıksız mutfağa dikkat çekiliyor. Lezzet severleri hem yemeğe hem de yeni deneyimler yaşamaya davet eden Restoran Haftası’nda, “Sürdürülebilirlik” teması odağında bu yıl ilk kez “35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması” gerçekleştirilecek. Yarışma kapsamında mutfağımızı geleceğe taşıyacak genç şefler, Türk mutfağının sürdürülebilirlik alanındaki elçileri olmak için yarışacak.

Gastronomi profesyonelleri jüri koltuğunda

Yarışmanın jürisi Gastronometro Direktörü Maximillian J.W. Thomae, Dude Table Gastronomi Ajansı Başkanı Funda İnansal, Gazeteci- Gastronomi Yazarı Ebru Erke ve Cooks Grove Kurucusu Şef Şemsa Denizsel’den oluşacak. 18-35 yaş arasındaki tüm genç şeflerin katılımına açık olan yarışmada, adaylar atıksız mutfak ilkeleri çerçevesinde ana yemek kategorisinde hazırladıkları yemek tariflerini online başvuru yaparak iletecekler. İletilen tarifler arasından seçilecek olan 10 aday, 4 jüri üyesi tarafından gastronomi üzerine aldıkları eğitim, mutfak deneyimi, atıksız reçetelerdeki yaratıcılık ve teknik, Türk mutfağı ile olan ilişkileri gibi bir takım değerlendirme kriterleri doğrultusunda belirlenecek. Bu adaylar hazırladıkları tarifleri jüri tadımına sunmak üzere Gastronometro’ya davet edilecek.

30 yılı aşkın bir süredir Türk mutfak kültürünü korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla çalışmalarını sürdüren ve sürdürülebilirliği tüm işlerinin merkezine koyan Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng şunları söyledi:

“Türk mutfağının değerlerini korumak ve hak ettiği yere gelmesini sağlamak için çalışırken; mutfak kültürümüzü geleceğe taşıyacak olan genç şeflerimizin her zaman arkasında olmaya ve destekleyici projelerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Ülkemizin gastronomik değerlerini tanıtan ve geliştiren, geleneksel lezzetlerimizin unutulmasını önleyen ve kültürümüze katkıda bulunan her türlü girişimi desteklemeye çalışıyoruz. Metro Türkiye olarak bu vizyonumuz doğrultusunda, Restoran Haftası’nın ana sponsorluğunu bu yıl bir kez daha üstlenmekten ve genç şef yarışmasını desteklemekten mutluluk duyuyoruz. İnanıyoruz ki ülkemizin değerlerini sürdürülebilir mutfaklar yaratarak geleceğe taşıyacak Türk mutfağının sürdürülebilirlik genç elçileri, 35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması’nda diğer genç şeflere ilham kaynağı olacak ve mutfağımızı hak ettiği yere getirme yolunda başarılı adımlar atacak. Genç şeflerimize şimdiden başarılar diliyor, Restoran Haftası’nın bu yıl da çok keyifli, öğretici ve bilinçlendirici geçmesini diliyorum.”

Metro Türkiye’den genç şeflere yurt dışında eğitim hakkı

Metro Türkiye, Türk mutfağını sürdürülebilir hale getirmenin asıl yolunun bu mutfağın geleceği olan genç şeflerin sürdürülebilirliği mutfakta ana disiplin haline getirmesinden geçtiğini belirtiyor. “35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması” ile Metro Türkiye, sürdürülebilirliği genç şefler için bir motivasyon haline getirmeyi hedefleyerek, finale kalan 3 genç şefe sürdürülebilir mutfak odağında, Prag’ta yer alan Metro platformunda eğitim hakkı verecek.

Kazananlar Türk Mutfağı 2.0 Konferansı’nda açıklanacak

Atıksız mutfak prensibiyle hazırladıkları reçeteleri ile jüri karşısına çıkan 10 aday arasından seçilen 3 şefin isimleri, 14 Mayıs’ta Feriye’de Restoran Haftası kapsamında gerçekleştirilecek olan Türk Mutfağı 2.0 Konferansı’nda açıklanacak.

Mart ayı itibarıyla başlayan “35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması”na online başvurular 15 Nisan’a kadar devam ediyor. Başvuruda bulunmak isteyen genç şefler yarışmanın detaylı bilgi dosyasına www.restoranhaftasi.com/yarisma linkinden ulaşabilir ve başvurularını restoranhaftasi@dudetable.com e-posta adresine iletebilirler.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale