Yeni yılda hayatınızı dönüştürecek spritüel öneriler

Son haftalarda oldukça sık karşılaşıyoruz, 2017’ye nasıl gireceğiz, bu yeni yıl bize nasıl yenilikler getirecek, bu yeni yılda hedeflerimiz nelerdir, neler getirsin istiyoruz veya artık hayatımızda neler olmasın diye içimizden geçiriyoruz?

Bu soruları burada sıralamak oldukça kolay, fakat dönüp kendimize baktığımızda cevapları öyle kolayca veremeyebiliyoruz. Örneğin, çoğumuza yeni yılda hedeflediğiniz ilk üç şey nedir diye sorduğumuzda, dikkat ederseniz genel olarak “kendimiz için olmayan” fakat çevremizdekiler için daha iyi olmasını istediklerimizi sıralıyoruz; çocuğumun daha başarılı olması, eşimin daha mutlu olması veya anne ve babamızın daha sağlıklı bir yıl geçirmesi…

Peki gerçekten sadece ama sadece “kendimiz” için ne diliyoruz? İşte şu anda bu yazıyı okuyorsanız hala bir şansınız var, ve bunun sizin için “özel” bir sebebi var diyebiliriz. Hala yepyeni bir yıla kalbinizi açmak fırsatı elinizde.

Gelin bu yazıyı okuyan sizlerle bir anlaşma yapalım, şimdi hemen bu anda kendimize 2017 için spritüel ve  aslında en derinlerimize “gerçekten kim olduğumuza” veya diğer bir ifade ile “bizi biz yapan değerlere” dokunabilecek spritüel dileklerle güzel bir yıla merhaba diyelim;

Dileğiniz 2017’de “Anı / anda daha çok yaşamak” olsun

Bir düşünün yıl boyunca, yoğun iş temponuz, yetiştirmeniz gereken hedefler, bulunmanız gereken veli toplantıları, katılmanız gereken iş seyahatleri, burada sayfalarca yazabileceğimiz o kadar çok değişkenden etkileniyoruz ki… Belki hafta sonlarımız dışında gün içerisinde 5 dakika mola vererek, kendimize dönebileceğimiz bir zamanımız ne yazık ki olmuyor. Bu döngü bir süre sonra kronik mutsuzluk, depresyon ve umutsuzluk haline dönüşüyor.

2017’ de sabah uyanışınız ile birlikte, “günü hissetmeye”, “gün içerisinde daha çok anda olmaya” odaklanabilirsiniz. İçtiğiniz kahvenin kokusu, bir arkadaşınız ile geçireceğiniz 1 saatte ruhunuzun derinliklerine işleyecek derin paylaşım veya sadece kendiniz için okuyacağınız günlük 5 sayfa okuma gibi hedefler küçük değişimler gibi gözüküyor olsa da “yaşamınıza kattığınız keyfi” perçinleyecektir…

yeni yilda hayatinizi donusturecek spirituel oneriler (2)

Dileğiniz 2017’de “Daha fazla teslimiyet / kabul edebilmek” olsun

Geçtiğimiz yıl belki birçok konuda “hayal kırıklığı” yaşadınız. Evet düştünüz, kalkmanız toparlanmanız savaşmaya devam etmeniz gerekti, belki “yeniden deneyecek” gücü bulamadınız. Belki hala kendinize sormaktasınız “ben bunu hak edecek ne yaptım?”, yani geçmişin bugün değiştirilmesi mümkün olmayan yaşanmışlığını bugüne adeta sırtınızda taşıdığınız kocaman bir kambur gibi getirmektesiniz.

Bu yeni yılda öncelikle tüm pişmanlıklarınızı düşünün, yaşanan her şeyi “olduğu” gibi kabul edin, bu kabul ile olacak olana, zamana ve “kendinize teslim olun”… Hepimiz farklı sınavlardan geçiyoruz, fakat yolumuza devam etmek durumundayız. Hayatımızın her anı aslında bizim için sunulmuş çok değerli bir hediyedir, bugünümüzü ancak dünümüzü “tam teslimiyet ve tam kabul” gerçekleştirebildiğimiz durumda  kucaklayabiliriz.

Dileğiniz 2017’de “Daha fazla affetmek / affedilmek” olsun

Geride kalan yılda kimi, neyi ve neden affedemediniz? Örneğin en zayıf noktalarımızdandır, başkalarından önce “kendimizi” affedemeyiz. Belki işten çıkartıldık, belki yalan söylemek durumunda kaldık veya kötü bir yatırım kararı verdik ve mali kayıp yaşadık. Hala kendimizi suçlamaya devam etmekteyiz…

Bu yıl daha çok affedelim, öncelikle kendimizi… Hepimizin hata yapma hakkımız vardır, bizler mükemmelik hedefleriz fakat gerçek olan hatalarımızın bize kazandırdığı ve “paha biçilemez” deneyimlerimizdir. Doğrularımız nasıl bizi biz yapıyor ise hatalarımız da bizim ayrılmaz, değiştirilemez ve inkar edilemez birer parçamızdır… Kendimizi affedebildiğimizde, ve hatalarımıza gülebildiğimizde hayat enerjimiz adeta yeni demlenmiş bir çayın o davetkar kokusunun güzelliği kadar güzelleşir.

yeni yilda hayatinizi donusturecek spirituel oneriler (1)

Dileğiniz 2017’de “Daha fazla kendini sevmek / sevebilmek” olsun

Bir düşünelim, kendimizi yeteince sevdik mi geçtiğimiz yılda, kendimize gereken değeri verebildik mi, sadece kendimiz için kendimizi şımartacak birşeyler yapabildik mi? Evet, en büyük sorunsallarımızdandır, eşimize zaman ayırırız, çocuklarımızın sevdiği aktiviteleri yapmaya çalışırız, fakat durup bir sorar mıyız veya ne kadar sıklıkla sormaktayız aslında “ben şu an ne istiyorum” diye…

Bu yıl, kendinizi kucaklayalım, kendimizi daha çok sevelim, kendimizi olduğumuz gibi değiştirmeden, yadsımadan, pişmanlık duymadan, affedebilerek ve sadece olduğumuz mükemmellikle “sevelim”… Kendimizi sevmek demek, tüm dünyayı sevebilmek demektir. Kendimizi sevdikçe, her günümüz ayrı bir maceraya dönüşür, daha pozitif bir bakış açısı ile daha enerjik hissederiz. Unutmayalım ki, hepimiz biricikliğimizle sevilmeyi hak ediyoruz.

Dileğiniz 2017’de “Daha fazla hayatı aşk / hayata aşık olmak” olsun

Bu yıl her gün uyandığınızda sizi yataktan kalkmaya iten sebep ne oldu? Bazı günler için iş hedeflerim diyebilirsiniz, bazı günler için sevgilim ile buluşmak diyebilirsiniz veya çocuklarımızın sesi diyebilirsiniz. İşte hayatımızda tutku, bizi yataktan kaldıran güç dediğimiz kavram aslında “aşk” kavramıdır. Bu bildiğimiz manada aşk olmayabilir ama eğer kitap okumayı seviyorsak bu kitap aşkı olur, eğer spor yapmayı seviyorsak bu spor aşkı olur…

Fakat işte bu “aşk olmak” hali öyle güzel bir enerjidir ki, adeta gözlerimiz ışıldar, kalbimiz yerinden çıkar ve sanki dünyada hiçbir güç yolumuza çıkamaz. Bu hal yaptığımız en küçük işten en büyüğüne ve hatta nefes aldığımız her ana yansımalıdır hayat aşkı olarak… Bu yıl gelin her anınıza “aşk/aşık olduğunuz” bir yıl olsun, siz bu tutku haliyle güzelleştikçe dünyaya bakış açınız ve hayatınız muhteşem olacaktır…

2017 dilerim ki bu yazıyı benimle paylaşan sizler için spritüel anlamda kendinizle kucaklaşabildiğiniz, tüm dileklerinizin gerçek olduğu, kendinizi gerçekleştirmeye adım adım yaklaştığınız, sevgiyi, yaşamın güzelliğini, hayatın keyfini daha çok ve derinden hissettiğiniz en önemlisi, sevdiklerinizle daha çok paylaşabildiğiniz bir yıl olsun…

Pınar Özeken (Ulus)
2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini ... Devam