Cinsiyet rolleriyle ilgili az bilinen tarihi gerçekler

Cinsiyet rolleri, kendini “kadın mühendis”, “bayan yönetici” gibi tanımlamalarda, renklere yüklenen anlamlarda, ev işlerinde ve sosyal hayatta sık sık göstermeye devam ediyor. Toplumun cinsiyete göre sınıflandırdığı işlerde; sosyal konumun, fiziksel ve toplumsal gücün öne çıktığını görüyoruz. Ancak geçtiğimiz yüzyıllarda maskülen ya da feminen olarak düşünülen değişkenler, toplumsal psikolojinin içinde bulunduğu zamandan ne kadar etkilendiğini kanıtlıyor.

Kolektif bir algı yaratılmasında ise elbette medya organlarının ve ekonomik olarak güç kazanmış şirketlerin yeri büyük. Buradan hareketle; günümüzde kadınla özdeşleştirilen renklerin, işlerin ve kıyafetlerin geçmişine göz atarak toplumsal psikolojinin cinsiyet rolleri üzerine etkilerini daha iyi anlayabilirsiniz.

20. yüzyıl başlarında pembe ve mavinin yerleri farklıydı

18’lü yıllarda ebeveynler çocuklarını yalnızca beyaz giydiriyordu. Çünkü beyazın rengini açarak daha temiz göstermek mümkündü. Pastel renkler ise 1918 yılında perakende sektörüne girdi. İlk olarak perakende ile ilgili ticari bir yayında şu ifade yer aldı ”Pembe, erkekler için, mavi kızlar için. Daha kararlı ve güçlü bir renk olan pembe, erkeklere daha uygun. Mavi ise daha narin bir renk ve kızlar için.” Zamanla renkler bugünkü anlamlarını aldı.

İlgili yazı: Cinsiyet rollerinin bebekler üzerindeki etkisi

20. yüzyılda sekreterler erkekti

“Kadın işi” terimi, iş gücü dağılımında kadının ağır işler yapamayacağı fikrinden günümüze taşınmıştır. Geçtiğimiz yüzyılın dönümünde, sekreterlik işlerinin kabaca %85’i erkeklerden oluşuyordu ve kadın meslektaşlarının iki katı kazanç sağlıyorlardı. Bu işleri genellikle üst düzey seviyesine çıkmalarına yardımcı olan, giriş seviyesindeki yöneticilik işleri olarak kullanıyorlardı. Daha fazla kadının iş gücüne katılmasıyla birlikte, sahada değişiklikler meydana gelmeye başladı. Buna karşın, kadın sekreterler nadiren yöneticilik pozisyonlarına geçebilmiştir.

Dantelin temsil ettiği tek şey statüydü

16.yüzyılda dantel, Avrupa piyasasında bir statü belirleme unsuru olarak çok popülerdi. Bu narin ürünler, elde yapılıyordu ve bir karış dantelin imalatı yaklaşık 14 saat sürüyordu. Bu yüzden çok pahalıya mal oluyordu. Erkekler için de dantel giymek kabul edilir bir olguydu. Ayrıca, giyim kumaşı alışverişi yapmak da erkeklere büyük keyif veren aktivitelerdendi.

Dekorasyonda aristokratik ve üst sınıf olarak yorumlanan dantel, 1800’lü yılların ortasında feminenlikle özdeşleştirilerek yeniden anlam kazandı.

Amigoluk, erkekler için başlatılan bir klüptü

Nation‘da yer alan 1911 tarihli bir makaleye göre, üniversitede amigo lideri olmak bir erkek için en değerli konumlardan biriydi.  Toplumun gözünde, üniversite sporlarında olduğu gibi, amigo takımı liderliği de “hayatta liderlik” düşüncesiyle paralellik gösteriyordu. Bu yüzden amigo takımı lideri olmak prestijli bir izlenim yaratmada etkiliydi.

İlk amigo takımı liderinin Minnesota Üniversitesi öğrencisi Johnny Campbell olduğu ifade ediliyor. Campbell, 1898 yılında oynanan bir maç sırasında, söylediği şarkıya seyircinin eşlik etmesini sağlamasıyla amigoluğun ilk adımını atmış. Bu hareketi efsaneleşmiş ve Dwight Eisonhower, Franklin Roosevelt ve Ronald Reagan tarafından da devam ettirilmiş.

1920’lere kadar kadınlar amigoluk için fazla narin bulunuyordu. Seneler içinde kadınların hayata katılımı arttıkça, amigoluk kadınlarla anılmaya başlandı. 1960’larda ise amigoluk kadınlarla özdeşleşmişti.
Kaynak:

Huffington post
makers

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!