X

Zayıflama takıntısı ölümcül olabilir

Günümüzde ince görünme isteği özellikle genç bireyler arasında tehlikeli bir boyuta ulaşabiliyor. Bu takıntı bazen öyle bir hal alıyor ki kişi, yemek yemekten kaçınıyor, sürekli tartılıyor ve her geçen gün daha da zayıflıyor. İşte bu durumun adı: Anoreksiya nervoza. Bu bir zayıflama yöntemi değil; ciddi, hayati risk taşıyan bir yeme bozukluğudur.

Belirtiler neler olabilir?

  • Aşırı kilo kaybı
  • Yemek yeme konusunda katı kurallar
  • Aynaya bakınca kendini kilolu görme (bozulmuş beden algısı)
  • Sürekli kalori hesabı yapma, tartılma
  • Aşırı egzersiz yapma
  • Adet düzensizlikleri (kadınlarda)
  • Soğuğa tahammülsüzlük, saç dökülmesi, ciltte kuruluk

Her zayıf kişi sağlıklı değildir

Toplumda zayıf olmak genellikle ‘fit’ ya da ‘sağlıklı’ olmakla eşdeğer tutulur. Oysa bazı kişiler, hastalık derecesinde kilo kaybetmiş olabilir. Gözle görülür incelik, bazen çok daha derin bir problemin habercisidir. Bu yüzden yalnızca dış görünüşe bakarak sağlık yorumu yapmak tehlikelidir.

Uzun süreli etkileri nelerdir?

Tedavi edilmediğinde anoreksiya nervoza, kalp ritim bozuklukları, kemik erimesi, kuruluk, beyin fonksiyonlarında yavaşlama gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. İleri vakalarda ölüm riski dahi bulunmaktadır. Bu nedenle ‘’sadece zayıflamak istemek’’ gibi basit bir istekler karıştırılmamalıdır.

Psikolojik boyutu unutulmamalı

Anoreksiya bir ‘yemek’ sorunu değil; aslında özgüven, kontrol duygusu ve baş etme mekanizmalarıyla ilgili çok daha derin bir psikolojik sorundur. Aile içi dinamikler, sosyal medya etkisi, mükemmeliyetçilik gibi faktörler hastalığı tetikleyebilir.

Tedavisi mümkün mü?

Evet, erken tanı ve çok disiplinli bir tedavi yaklaşımı ile anoreksiya nervoza iyileştirilebilir. Diyetisyen, psikolog ve hekim iş birliğiyle yürütülen süreçte hem fiziksel hem de psikolojik iyileşme hedeflenir.

Diyetisyen desteği: Sadece kalori değil, güven kazandırır

Anoreksiya nervoza tedavisinde diyetisyen desteği, yalnızca kilo aldırmaktan ibaret değildir. Bireyin yiyeceklerle kurduğu bozulmuş, ilişkiyi yeniden yapılandırmak, korkularını aşmasına yardımcı olmak, güvenli bir yeme düzeni oluşturmak gerekir. Diyetisyen olarak bizim görevimiz; bireyin ihtiyacına özel, baskıcı olmayan ama yapılandırılmış bir planla ilerlemektir.

Hedef, sadece kilo kazanımı değil, aynı zamanda kişinin yemek yemeyi bir korku değil, yaşamın doğal bir parçası olarak görmesini sağlamak olmalıdır. Anoreksiya hastalarının çoğu için bir dilim ekmek bile büyük bir endişe kaynağı olabilir. Bu nedenle anlayışlı, sabırlı ve empatik bir yaklaşımla, her adımı güvenle atmaları sağlanmalıdır.

Son söz: Her beden değerlidir

Toplum olarak dış görünüşe değil, sağlığa odaklanmalı; genç bireyleri ‘mükemmel vücut’ algısının yıkıcı etkilerinden korumalıyız. Çünkü her beden değerlidir.

Esra Sevinç: Esra Sevinç, 2022 yılında İstanbul Medeniyet Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldu. Eğitim hayatı boyunca klinik beslenme, sporcu beslenmesi, pediatrik beslenme ve medikal beslenme tedavileri alanlarında stajlar yaparak mesleki altyapısını güçlendirdi. Mezuniyetinin ardından özel klinikler, sağlık merkezleri ve bireysel danışmanlık süreçlerinde görev alarak kilo yönetimi, hastalıklara özel beslenme programları ve yaşam tarzı değişikliği konularında danışanlarına rehberlik etti. Sağlık turizmi, klinik beslenme ve beslenme eğitimi alanlarındaki deneyimlerini bilimsel bilgilerle harmanlayarak sürdürülebilir sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırmayı hedefledi. Akademik çalışmaları arasında “Genç Yetişkinlerde Sosyal Medya Bağımlılığı ile Yemek Tercihleri ve Yeme Davranışları Arasındaki İlişki” başlıklı makalesi Beslenme ve Diyet Dergisi’nin Nisan 2025 sayısında yayımlandı. Ayrıca, yerel gazetelerde sağlıklı yaşam ve beslenme üzerine yazılar kaleme aldı. Uplifers’taki yazılarında bilimsel bilgiyi anlaşılır bir dille sunarak, sağlıklı yaşamı herkes için ulaşılabilir kılmayı amaçlıyor. Instagram hesabı; dyt.esrasevinc.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale