X

Yanlış erkek seçiminde gelinebilecek son nokta: Hibristofili

İlişki tarihinizde kötü adamlarla karşılaştınız mı hiç? “Siz de nerede işe yaramaz, boş, kötü adam var onlara aşık oluyorsunuz canım!” gibi değil, örneğin psikopat eğilimleri olan, kendisine, etrafına bilerek ya da bilmeyerek zarar vermeye kalkanlardan… Bazı kadınlar karşılaştı, bazı kadınlar onları çok sevdi. “Gönül bu” deyip geçemeyeceğiz, zira suç işlemiş kişilere duyulan cinsel istek ve tutkunun tıp literatüründe bir adı var: Hibristofili. Hibristofilinin tanımına geçmeden önce, kötü adam düşkünlüğünü biraz örneklendirelim…

Kötülük skalasında seri katil seviyesi

Dürüst olalım, çoğumuzun ilişki tarihçesinde yer alan adamları kötü anmamızın sebebi muhtemelen ilişkiseldi. İlgisizlikleri, umursamazlıkları, bir baltaya sap olmayı inatla istemeyişleri ya da gözlerinin dışarıda olması filan… Her gün bir tecavüz olayına karışmaları ya da sokakta kedi tekmelerken yakalanmaları değil yani.

Kötülük skalasının sınırlarını zorlayanlara bir örnek verelim: Ted Bundy. Otuzdan fazla kadına tecavüz edip öldüren seri katil Ted Bundy 1979 yılında ilk kez mahkemeye çıkarıldığında, bir hayran mektubu yığınıyla karşılaştı. Bu mektuplarda çıplak fotoğraflardan evlilik tekliflerine kadar yok yoktu. Mahkemeyi izlemeye gelen kadınlar Ted Bundy’nin dikkatini çekebilmek için saçlarını onun kurbanlarıyla aynı renge boyayıp aynı şekli veriyorlardı. Sonunda da en azından bir tanesi başarıya ulaştı ve 1980’de Ted Bundy ile evlendi. 1989’da Ted Bundy elektrikli sandalye ile cezalandırıldığında dul kalan bu hanımefendinin en azından hayatta kalmış olmasına sevinmeliyiz belki de.

Hibristofili nedir, nasıldır?

İşte bu duruşma salonunu dolduran ve hayran mektuplarını yazan kadınlar şayet bir psikiyatra başvurmuş olsalardı, kendilerinde hibristofili olduğu ortaya çıkacaktı. Popüler anlamda Bonnie ve Clyde Sendromu olarak da bilinen hibristofili, seri katil, soyguncu, tecavüzcü gibi kişilere duyulan güçlü hayranlık ve cinsel arzu olarak tanımlanıyor.

Pasif (seni uzaktan sevdim) ve aktif (suçluya yardım ve yataklık) olarak ikiye ayrılan hibristofili, erkeklere nazaran kadınlarda daha çok görülüyor. Yani kadınlar, suç işlemiş erkeklere aşık olmaya daha meyilliyken, tersi pek karşımıza çıkmıyor. Hibristofili tanısı konmuş kişilerle ilgili iki uç görüş var: Biri, bu insanların itaatkar kurbanlar olduğunu öne sürüyor. Diğer bakış açısı ise, ilgi odağı olmaktan hoşlanan, ünü ve gücü seven narsisistik eğilimli kişiler oldukları yönünde.

Evrimsel bir perspektiften bakıldığında, güçlü ve sert erkeklere duyulan ilgi, dişi orangutanların daha iri ve saldırgan erkekleri seçmesine benzetiliyor. Çünkü doğadaki tüm canlılar, daha güçlü, iyi ve fit yavrular meydana getirmeyi, böylece soylarının devamını garantilemeyi isterler. Hibristofilinin de bu nedenle kadınlarda daha çok görüldüğü düşünülüyor. (Güç ve sertlik, bazı kadınların ahlak anlayışını unutturacak kadar önemli olabiliyor anlaşılan.)

Tarihe geçmiş kötü adamlar ve hastalıklı aşklar

Avusturalyalı yazar Laura Elizabeth Woollett’ın Ağustos 2016’da basılan, henüz Türkçeye çevrilmemiş kitabı “The Love of a Bad Man” (kötü bir adamın aşkı), gerçekle kurgunun bir araya geldiği bir eser. Polisiye-suç romanlarına hayatı boyunca ilgi duyan Woollett, suçluluğu kanıtlanmış adamlar ve onlara aşık olan kadınlarla ilgili kapsamlı bir araştırma yaptıktan sonra, hayal gücünü de kullanarak bu insanları konu eden 12 kısa öykü ortaya çıkarmış. Adolf Hitler’in metresi Eva Braun’dan, Ian Brady’nin ekürisi ve kimilerine göre İngiltere’nin en korkunç kadını Myra Hindley’e kadar pek çok simanın yarı kurgu hikayeleri kitapta mevcut.

Hibristofilinin ünlü örnekleri arasında şunlar sayılabilir:

  • 13 kişinin katili Richard Ramirez’e aşık olup, California’daki San Quentin Hapishanesi’nde onunla evlenen Doreen Lioy,
  • Kanıtlanmış cinayetleri dışında 30 ila 100 kadına tecavüz edip öldürdüğü düşünülen Ted Bundy ile evlenen Carole Ann Boone (çiftin bir de kızları oldu),
  • 33 genç adama tecavüz edip öldüren John Wayne Gacy’nin sayısız talibi ve hapishanede ilişki yaşadığı, akli dengesi yerinde olmayan bir kadın
  • 1989 yılında ebeveynlerini öldüren erkek kardeşler Lyle ve Erik Menendez için sıraya giren kadınlar
  • 1950-60’lı yıllarda cinayet de dahil pek çok suçtan hüküm giymiş olan Charles Manson ve onu bir rock yıldızıymışçasına takip eden kadınlar

Tüm bu örneklere bakınca, yanlış erkek seçimi konusunda çok da kötü durumda olmadığımız konusunda içimize biraz su serpilebilir. Şimdiye dek karşınıza çıkmış olan erkeklere de razı olmak zorunda değiliz elbette ama en azından, onlarla ilgilenmiş olmamız psikolojik bir rahatsızlığımız olduğuna işaret etmiyor.

Kaynaklar:

Refinery29

Owlcation

Nerve

Şule Kulein: Lisede “yapabildiği için” sayısal bölümü seçti ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdi. Üniversitede katıldığı Mühendislik Kulübü’nün dergisi StepS’e aşık olduğunda, içine sözelci kaçmış bir sayısalcı olduğunu fark etti. Yazım kuralları konusunda etrafındakileri itinayla delirten Şule, 2 yıl boyunca StepS’in editörlüğünü yaptı, üniversitede ve sonrasında okul ve şirket dergileri ile çeşitli bloglara yazılar yazdı. Seyahat etmeyi, okumayı, öğrenmeyi seviyor. Basılı materyalin hastası, fakat çevrimiçi de fena durmuyor. Şule kendini bildi bileli yazıyordu; artık bir de Uplifers’ta yazıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale