Yalnız kadınlara bir de içeriden bakmaya hazır mısınız?

Dışarıdan acıyarak baktığımız yalnız kadınlara bir de içeriden bakmaya hazır mısınız?

Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek değil. Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.Can Yücel – Anladım

Yalnız kadın

Bu yazı benim için oldukça özel bir yazı itiraf etmeliyim. Uzun zamandır aklımda olan ve aslında kişisel olarak da yaşadığım ve “kadın” olduğum için beni de derinden etkileyen bir konu. Hatta zaman zaman kendimce sizlerle paylaşmaya çalıştığım bu konuda oldukça protest ifadeler kullandığım ve bunlara rağmen yine de içimdekileri, yani hissettiklerimi tam olarak sizlere anlatamadığım bir konu. Ta ki bu hafta bugüne kadar izlediğim hatta izlemeye tahammül edebildiğim az sayıda kişisel gelişim videosu yayınlarından bir tanesine rastlayıncaya kadar…

Evet, sevgili Hakan Mengüç’ü tanıyanlarınız mutlaka vardır, ben de belirttiğim gibi az sayıda video izleyen kişilerden biri olduğum için sizler gibi onun yayınladığı kadın ve erkek ilişkilerini anlatan, çok samimi (belki bunun için izleyebiliyorum) videolarından tanıyorum kendisini. Ama bugün bu yazımın sonunda da görebileceğiniz videosu o kadar özel bir video ki. Neden diye soracak olursanız, bir “erkek” olarak “yalnız kadın” kavramını bu kadar güzel, bu kadar içten ve bu kadar gerçekten ne ise o olarak anlatabilmesi beni hem şaşırttı hem bu videoyu izleyebilme şansım olduğu için çok mutlu oldum…

Toplumumuzun, hadi itiraf edelim, acıyan gözlerle baktığı o yalnız kadınlardanım ben de. Evet, hiç utanmıyorum, çekinmiyorum ve saklamıyorum; bu konuda gizlenmesi gereken bir şey görmüyorum. Benim gibi olan tüm yalnız kadınlar için yazacağım bugün. Bu yazımda o dışarıdan acıyarak baktığımız “yalnız” diye düşündüğümüz kadınların içinde neler olduğunu göreceğiz.

Yalnız kadınlar

Hayata nasıl baktıklarını, bir kere hangi yollardan geçerek o yalnızlık mertebesine eriştiklerini, sonra hayatta gerçek tercihler yapmanın bedelini nasıl ödediklerini, yalnız olmaktan yani aslında hayatta her ne olursa olsun kendileri gibi olmaktan, o muhteşem toplum baskısına karşı durup da yıkılmamaktan başka yol bilmediklerini göreceğiz hep birlikte…

Ben yalnız kadın… Evet, yalnızım neden diye soracak olursanız çok sevdim. “Dibine kadar” derler ya öyle sevdim. Sonra ihaneti gördüm. Ya kendime ihanet edecektim ya da her gün bu ihanete uyanmaya evet diyecektim.

Evet, ben yalnız kadın kendimi tercih ettim. Hata yaptım, öğrendim. Düştüm, yerle bir oldum, acıdım, ağladım, kimse o gözyaşlarımı görmedi. Sustum, hatta yıllarca sustum, yeniden gülebilmem için çok saatler geçmesi gerekti, katılaştım dağ gibi büyüdüm. Sonra sokakta el ele yürüyenleri gördüm, gözlerinden sevgi akmayıp da elleri tutuşanları, aynı masaya oturup da yarım saat bir kez bile göz göze gelmeyen sözde aşıkları…

Evet, ben yalnız kadın yalnız yemek yedim. Aynı anda benimle yemek yiyecek, sözde masada benimle olup özde başka bir kadının yanında olan tüm o adamlardan vazgeçtim, sözde bana bakıp özde başka bir arkadaşına mesaj göndermek için uğraşan tüm dostlardan vazgeçtim.

Ben, o sizin acıyarak baktığınız yalnız kadın… Deli misin diyenler gördüm neden tek başına gidiyorsun dünyanın bir ucuna? Evet, ben yalnız kadın, sözde yanımda olup, benimle olduğunu söyleyip özde gerçekte samimiyette “ben” ne demek bunu anlamak için bir dakika bile ayırmayan tüm adamlardan vazgeçtim. Sözde benimle olup özde Instagram’a fotoğraf koymak amacı dışında bir amacı olmayan, ben kimim diye bir kez bile sormayan, o yanımda güzel duracak, o acınası yalnızlığımı örtecek tüm dostlardan vazgeçtim.

Yalnız kadınlar

Evet, ben yalnız kadın, ben tüm yolculuklarıma kendimle çıktım, sorularımı kendime sordum, yolun nedir dedim kendi kendime, özün nedir, sen kimsin dedim. Ben, yalnız kadın, sözde beni dinliyor gibi olup da özde ne dediğimin onun için hiç önemi olmayan tüm adamlardan, eşlerden, nişanlılardan, erkek arkadaşlardan ve evet dostlardan vazgeçtim. Ben yalnız kadın, özümü de yanıma alıp o yollardan yine yalnız geçtim.

Ben, o sizin acıyan gözlerle baktığınız yalnız kadın… Yalnız ne yapılır değil mi? Hani kalabalıklar içinde gözükmek varken arkadaşlar edinmek varken neden yalnızdım değil mi? Yapacak ne bulabilirim yalnızken? İşte acıyan gözlerde gördüğüm sorular oldu, yalnız korkmadım mı, yalnız canım sıkılmadı mı, yalnız nasıl zevk alıyorum değil mi? Haydi çekinmeyin acıyan gözler sorun.

Ben yalnız kadın, tek başıma özlü kitaplarda buldum zamanı, neden bu dünyaya gelmiş olduğumu aradım çoğu zaman, diğerlerine nasıl yardımcı olabileceğimi sordum kendi kendime? Evet, ben yalnız kadın anne olamadım ama şunu sordum “Nasıl annesi olabilirim onlarca annesiz çocuğun, onlarca tedavi bekleyen güzeller güzeli çocuğun?” Evet, ben yalnız kadın, zaman hiç geçmez değil mi yalnızken, ya geçirdiğimiz zaman sözde ise o muhteşem sözde arkadaşlarımızın yanında, sözde evliliklerimizin açmazında, bir türlü devam etmeyen ilişkimde konuşabilecek bir şey kalmadığını sezdiğim an ben vazgeçtim. Evet, yüzüne baktığım adama yalan olmamayı seçtim, özde olmayan bir ilişkiye evlilik yolunda olsa bile “hayır” diyebilmeyi, bunu da tüm acılarımı da yanıma alarak dönüp gidebilmeyi seçtim.

Yalnız kadınlar

Evet, ben yalnız kadın, sözde yalnızlığımı bitirecek her şeye karşı çıktım, eğer özde ise bu keyif aldıklarım işte o zaman onlarla ben olmayı seçtim. Ben, yalnız kadın, zamanımı bir kişi bile okuyacak ve belki de hayatında öyle bir değişiklik yapacak ki evreni belki daha güzel bir yer haline getireceğiz diye saatlerimi yazarak geçirmeyi seçtim. Ben, yalnız kadın, dışarıdan sözde arkadaşlarımla, sözde erkek arkadaşımla, sözde eşimle, bana öz olamayacak her şeyle barışarak, içeride kalmayı seçtim. Dışarıda bulamadığım tüm özü yine içime bakarak bulmayı seçtim.

Ben, yalnız kadın, dışarıdan acıyan gözlerle baktığınız, “Bu da yalnız kalmış canım” diye düşündüğünüz, “Birini bulamadın mı?” diye sorduğunuz kadın. Sorun sorun çekinmeyin. Sadece sözde olsun diye yola çıkamayacak kadar yaşlandım ben. Hatalarımla, tercihlerimle, kendi kendime verdiğim sözlerle, kendimi çok ama çok sevmekle önce kendim kendime doğru muyum diye sorabilmekle…

Evet, bir gün eğer yalnız olmayacaksam da bunu özümle ve sadece yanımda biri elimi tutsun, biri yanımda gözüksün ve ne yazık ki Instagram’da Facebook’ta boy boy sözde mutluluk fotoğraflarımız olsun diye değil. Yine sessiz sakin ve özde olsun diye bugün ben bu yalnız kadın olarak işte burada dimdik tek başıma ayakta durarak ve yine kendi kendimin en iyi arkadaşı olarak yalnız olmayı seçtim.

Bugün bu yazımda bana eşlik eden tüm kocaman yürekli “yalnız kadınlara” her ne olursa olsun yalnızlığınızdan, kendiniz olmaktan ve o muhteşem özünüzden vazgeçmeyin diyorum. İyi ki varsınız ve iyi ki yalnızsınız…

Sevgili Hakan Mengüç’ ün güzel videosu hepimiz için gelsin: Yalnız kadınlar güçsüz değildir!

Yalnız Kadınlar Güçsüz Değildir!

 

İlginizi çekebilir: Açılmayan kapılar ve aşılmayan duvarlar: hayatın bize çizilmiş sınırları gerçek mi?

Pınar Özeken (Ulus)
2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini ... Devam