X

Yağ yakımını hızlandırmak için etkili besinler ve yöntemler

Düşünceleriniz, bir amaçla bağdaşmadığı sürece hiçbir şey elde edilemez. Değiştirmek istediğiniz yaşam tarzınız ise hedefiniz için adım atmalısınız. Ben hayatın genel kuralını şu şekilde ifade ediyorum: “Hareket etmezsen, zihnindeki tohumlar yeşili ve maviyi görmeden toprağın altında çürür.” Bu söylediğim sadece beslenme konusunda değil, hayatın tamamı için geçerli olabilir.

Bugün yaza fit girme telaşında, sıklıkla duyulan “yağ” konusunu irdelemek istiyorum. Yağ kelimesi sizin için ne ifade ediyor? Ben çevremde kısa bir anket yaptığımda, çoğu insanın yakındığı ve vücudunda en çok kurtulmak istedikleri bölgeleri sinsi bir düşman olarak tanımladıklarıyla karşılaştım.

“Yağ”ın tıbbi literatürdeki tanımı; genel olarak suda erimeyen eter, kloroform, benzen ve aseton gibi organik çözücülerde eriyebilen biyomoleküller olarak yer alıyor. Tabii ki, vücudumuz için gerekli temel besin maddelerinin de başında geliyor. Organizmayı ısı, ışık, elektrik ve fiziksel şoklardan koruyan, ve enerji deposu olan bir yapıdan bahsediyoruz. Buna ek olarak, bazı vitamin ve hormonların yapısında görev alarak önemli bir işlevi yerine getiriyor. A, D, E, K vitaminlerinin emilimi ile beyin ve sinir dokularında kritik görevlere de sahip olduklarını söyleyebilirim.

Peki, bu kadar önemli görevleri olan bir besin maddesine karşı nasıl bu kadar kin beslenebilir? 

Yemek yediğiniz zaman vücudunuz karbonhidrat, yağ ve proteini yapı taşlarına ayırıyor. Böylece ya hemen ya da daha sonra kullanabileceğiniz bir enerji açığa çıkıyor. İşte kullanmadığınız enerjinin %80’lik kısmı bel, kalça ve basen bölgelerinizde depolanıyor. Fakat daha tehlikeli olan bir depolama bölgesi, iç organlarınızın çevresindeki yağlanma oluyor. Çünkü kalp-damar hastalıkları, diyabet ve kanser gibi birçok hastalık riski bu nedenden ötürü ortaya çıkıyor.

Bedeninizi korumak ve ona iyilik yapmanız için yaşam tarzınızı değiştirerek işe başlayabilirsiniz. Motivasyonunuzu artıracak tüyolar ve yağ yakımını hızlandıracak besinleri sevgili Uplifers okuyucularım için sıralıyorum.

Kabuklu yemişler

Açlık hissini yatıştırıp, kas oluşumunu destekler. Kahvaltınızı 7-8 çiğ badem ya da 2 tam cevizle taçlandırmayı deneyin. Obezite, kas kaybı, kırışıklık oluşumu ve kalp- damar hastalıklarını önlemeye yardımcı olur.

Baklagiller

Kas oluşumunu destekler, yağ yakımını hızlandırır ve sindirim sistemini düzene sokar. Obezite, kolon kanseri ve kalp-damar hastalıkları ile mücadele eder. Baklagilleri pişirirken vitamin ve mineral kaybetmemek için, ıslatma suyunu atın ama haşlama suyunu atmayın.

Yağsız beyaz etler

Kas miktarını artırır ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Tok kalma sürecini uzatırlar. Obezite, diyabet ve çeşitli hastalıklara karşı savaşırlar. Izgara, haşlama ve fırında tüketmenizi ve yanında bol yeşillik tüketmenizi öneririm.

Yulaf

Kan şekerinin dengelenmesi sağlar, kolesterolü düşürür. Bol lifli yapısı sayesinde sindirim sistemini düzene sokar. Kalp-damar hastalıkları, obezite, diyabet ve kolon kanserini önlemede etkilidir. Farklı bir yulaf ezmesi denemek isteyenler; 2 yemek kaşığı yulaf ezmesini 1 yemek kaşığı süt ekle ve 5 dakika bekletin. Daha sonra lor peyniri ve yumurta ekleyin. Bu karışımı baharatlarla süsleyin ve omlet olarak pişirip servis edin.

Fıstık ezmesi

Testosteron ve kas oluşumunu ciddi miktarda artırır. Yağın yakılmasını hızlandırır. Obezite, kas kaybı, kırışıklık oluşumunu ve kalp-damar hastalıklarının oluşumunu engeller. Cinsel hayatına hareket getirir.
Kas yapımını artırmak isteyenler; yarım muzun üzerine bir tatlı kaşığı fıstık ezmesi sürüp yerseniz daha etkili bir beslenme sağlarsınız.

Çilek ve böğürtlen familyası

Kalbi korur, görme duygusunu geliştirir, hafızayı güçlendirir. Açlık duygusunu bastırır, vücudun denge ve koordinasyonunu sağlar. Antioksidanlardan zengindir. Kalp-damar hastalıkları, kanser ve obeziteye karşı etkilidir. 1 kase organik yoğurt içerisine, 3 yemek kaşığı sevdiğiniz böğürtlen familyası ve 2 kare ham çikolata ekleyerek kendinizi sağlıklı şımartabilirsiniz.

Ara öğün

Ara öğün tüketmek; vitamin ve mineral alımını artırır. Tokluk hissini artırarak ana öğünde gereksiz kalori alımını engeller ve zihninizi daha aktif hale getirir. Tabii ki ara öğünlerde doğru seçim yapmak önemlidir. Abur cubur ara öğün değil, bel çevrenize eklenen yağ dokusudur.

Su

Su dengedir ve vücudun 2/3’ü suda oluşur. Vücudunuz günde yaklaşık olarak 2-2,5 litre idrar, deri, solunum ve bağırsak yoluyla su kaybeder. Kaybettiği suyu yerine koymak yaşamsal öneme sahiptir. Susuzluk ve açlık beynin aynı bölgesinden kontrol edilir. Bir şeyler yemeden önce susayıp susamadığınızı kontrol edin.

Uyku

En kaliteli uyku zaman dilimi, 23:00 ile 04:00 arasıdır. Kortizol hormonu düzensiz uykudan etkilenir ve aşırı salınımı vücutta yağlanmaya neden olur. Kortizol üretimi, beynin aydınlık ve karanlık algısına bağlı olarak beyne iletilir. Bu nedenle uyku düzeniniz bozulduğunda, kortizol hormonunun salınımı artar ve buna bağlı olarak yağ depolanması artar. Beyne yemeyi durdurması gerektiği sinyalini gönderen leptin hormonudur. Beyne açlık sinyali gönderen ise, ghrelin hormonudur. Gece uyumadığınızda ghrelin hormonu daha fazla salgılanırken, leptin hormonu daha az salgılanır.

Hareket

Bahaneleri bir kenara bırakın ve sporu hayatınıza yerleştirin. Çok yoğun bir tempoda çalışıyorsunuz değil mi? Sabah normalde kalktığınız saatten 1 saat önce kalkmayı deneyin ve yürüyüşe gidin. Orta tempolu bir yürüyüş her zaman idealdir. İsterseniz pilates, yoga ve dansı da tercih edebilirsiniz. Yoga hareketlerini yaparken gözlerini kapatman daha etkili olabilir. Gözlerinin sunduğu sinirsel destekten mahrum kalan beyin ve kaslar birbiriyle iletişim kurmak için daha fazla çalışmak zorunda kalırlar. Kaslarınızı daha çok çalıştırırken, bonus olarak koordinasyon mekanizmanızı da geliştirirsiniz.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Selin Şahin: Araştırmayı, içimdeki öğrenme ateşini hep canlı tutmayı, okumayı, kalemimi kağıtla buluşturmayı ve yeni şeyler öğrenmeyi kendine görev edinmiş bir diyetisyenim. Psikoloji, felsefe, moda, spor, farklı tatlar, doğa ve hayvanlar ise ilgi alanlarım arasında. Üretmeyi ve üretim deviniminin içinde yer almayı seviyorum. Üniversite eğitimimden sonra sektörün önde gelen sağlık gruplarından birinde stajımı tamamladım. "Leptin Direnci ve İnsülin" alanında yazdığım tezimle mezun oldum. Şu anda ofisimde sağlıklı beslenme ve diyet danışmanlığı yapıyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale