X

Ya evdeki tek çevreci sizseniz: Kalabalık bir hanede sıfır atıkçı olmak

Çevre kirliliği konusunda toplum bilinci, geçmiş yıllara göre oldukça artmış durumda. Artık büyük şirketler ve hükümetler de ellerini taşın altına koyup çevreci adımlar atmaya başladı. Durum böyle olunca, bizler de gezegenimizde olup bitenler hakkında daha fazla şey öğrenmeye başladık. Durumun daha kötüye gitmemesi adına belki tek kullanımlık plastikleri hayatımızdan çıkardık, belki tüketim alışkanlıklarımızı değiştirdik, belki de yaşadığımız yeri daha sürdürülebilir hale getirmek için düzenlemeler yaptık.

Kendi alışkanlıklarımızı, kendi tüketim tercihlerimizi ve kendi yaşam alanlarımızı değiştirmek çok da zor bir mesele değil; sonuçta karar sadece bize kalıyor. Ancak ya yalnız yaşamıyorsak? Ya evdeki tek çevreci sizseniz?

Pek çoğumuz evlerimizde anne, babamızla, eşimizle, çocuklarımızla veya ev arkadaşlarımızla birlikte yaşıyoruz. Konu yaşam alanımızı değiştirmeye geldiğinde söz hakkı sadece bizim olmuyor. Evdeki herkes sizinle aynı görüşte, sizin gibi hayatında çevre dostu değişiklikler yapmaya istekli ve gönüllü olmayabilir. Bu durumda, evden çıkan çöpü nasıl sıfırlarız, nasıl sıfır atık yaşayabiliriz?

Kimseyi zorlamayın, kimseye dayatmayın

Akılda tutulması gereken en önemli konu bu; hiç kimse çevreci olmak zorunda değil. Her birey, kendi hayatını nasıl yaşayacağını ve düzenini nasıl şekillendireceğini seçme özgürlüğüne sahiptir. Bu nedenle asla hiç kimseyi plastik tüketiyor diye, çocuk işçi çalıştıran mağazalardan kıyafet alıp giyiyor diye, geri dönüşüm için çabalamıyor diye eleştirmemelisiniz. Yeterince bilgi sahibi olmayabilirler, belki çevre konularının abartıldığını düşünüyorlardır, belki de uğraşmak zor geliyordur. Hiç bilmediğimiz tamamen kişisel sebepleri de olabilir. İnsanların kendi yaşam tercihlerine saygı göstermelisiniz.

Böyle bir durumda yapabileceğiniz iki şey var. Birincisi, örnek olmak. Diğerlerine ne yapacaklarını söylemek ve işlerine karışmak yerine, sizin neler yaptığınızı gösterin. Böylece onlara örnek olup ilham verebilirsiniz. İkincisi ise bilginizi ve tutkunuzu diğerleri ile paylaşmak. Okuduğunuz çevre haberlerini, kitaplardan ve belgesellerden öğrendiklerinizi yaşadığınız insanlarla paylaşın. Bu belgeselleri birlikte izleyin. Doğal dengenin bozulma sebeplerini ve bunları nasıl engelleyebileceğimizi anlatın. Çevre dostu bir hayat sürmenin sizin için ne kadar önemli olduğundan bahsedin. Böylece onların da sizin kendi hayatınız için verdiğiniz kararlara saygı duymasını sağlarsınız ve onları da bilinçlendirmiş olursunuz. Belki de aile üyelerinizi ya da arkadaşlarınızı da tüketim alışkanlıklarını değiştirmeye ikna etmiş olursunuz, kim bilir?

Gerekeni yapmak öncelikle size düşüyor

Evi paylaştığınız insanlar evde sürdürülebilir değişiklikler yapılmasına onay verse bile, bu konuda bir şeyler yapmaya istekli olmayabilirler. Onlara, size yardım etmedikleri için kızmak yerine tüm sorumluluğu üzerinize alın. Arıtma sistemi kurulacaksa firma ile siz iletişime geçin, kompost kovasının bakımını siz üstlenin, deterjan yapılacak zeytinyağı sabunları siz rendeleyin.

Diğerlerinden ise sadece organik atıkları genel çöpe atmamalarını, temizlik için evde yapılan temizlik ürünlerini kullanmalarını ve buna benzer küçük, zahmetsiz adımları uygulamalarını rica edebilirsiniz. Bu hem onların hayatını kolaylaştırır, hem de size istediğiniz değişiklikleri yapma imkânı verir.

Zaman tanıyın

Siz atıksız yaşama bir günde mi adapte oldunuz? Yıllarca edindiğimiz alışkanlıkları bir anda değiştirmek çok zordur. Sizin kadar istekli olmayan hane üyeleri için daha da zor olacaktır. Bu nedenle küçük adımlarla ilerleyin. Tek bir değişiklikle başlayın; alışveriş için bez çantalar edinerek mesela. Sonraki ay arıtma kurulur ve eve plastik şişede su almayı bırakırsınız, sonraki ay kompost kovası edinirsiniz, sonrasında evdeki meyve atıklarından sirke kurar, ardından o sirke ile temizlik için el yapımı karışımlar hazırlarsınız. Zamanla, bu değişiklikler olağan hale geldikçe, giderler azaldıkça, atıksız yaşamanın faydaları gözle görünür olmaya başladıkça diğerleri de bunları severek ve isteyerek yapmaya başlayacaklardır.

Ev alışverişlerine dâhil olun

Evde otorite sizde ise atıksız bir alışveriş planlamak zor olmayacaktır, ancak anne, babasıyla yaşayan bir genç iseniz sözünüzü geçirmekte zorlanabilirsiniz. Bu durumda kilit nokta, tatlı söz ile aileyi ikna etmekten geçiyor.

Özellikle tek kullanımlık plastikleri çok kullanan bir aileniz varsa, ev içi ihtiyaç alışverişlerine azıcık (!) müdahale etmenizde bir sakınca yoktur. Evde buzdolabı poşeti mi bitti? “Anneciğim, buzdolabı poşeti yerine balmumu kumaş ve pamuklu keseler alsak ya? Sık sık yenisini almak zorunda kalmayız. Hem biliyor musun yiyecekleri çok daha uzun süre taze tutuyormuş…” diyebilirsiniz. Pipet mi alınacak? “Metal pipetlerden alsak ya? Herkesinki farklı bir renk olsun, yıkar yıkar kullanırız” diye önerebilirsiniz. Böyle küçük fikirler vererek eve sürdürülebilir eşyalar alınmasını ve tek kullanımlık alternatiflerine duyulan ihtiyacın azalmasını sağlayabilirsiniz.

Sürdürülebilir hediyeler alın

Aile üyelerinin ya da ev arkadaşlarınızın sürdürülebilir yaşama adapte olmasını kolaylaştıracak, güzel bir kahve termosu ya da su şişesi gibi hediyeler ile onları mutlu edebilirsiniz. Pipet kullanmayı seven kardeşinize metal, akrilik ya da buğday sapından üretilmiş pipetler hediye edebilirsiniz. İleri dönüşüm ile bu armağanları kendiniz de yapabilirsiniz; atık kumaşlardan saç bandanası veya cüzdan gibi eşyalar üretebilir ve sevdiklerinize hediye edebilirsiniz.

Hiç kimseyi bir şeyler yapmaya zorlamadan, kendiniz için yaptıklarınızla başkalarına ilham olmanız mümkün. Sevdiklerinizi bilinçlendirip onların da çevre için küçük adımlar atmalarını sağlayabilirsiniz. Alışkanlıklarında köklü bir değişim yapmasalar da, sadece plastik şişe kullanmayı bırakmaları bile çevre için büyük bir fark yaratır. Evde yaşayanları bu değişiklikleri yapmaya ikna edemezseniz, üzülmeyin. Dünyada bir şeylerin değişmesini istiyorsak değişime kendimizden başlamalıyız. Bireysel olarak yaptıklarımızla bile gezegenimize çok büyük bir iyilik yapıyoruz.

İlginizi çekebilir: Sıfır Atık Rehberi 4: Atıksız alışveriş önerileri

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale