X

Vegan Dosyası 5: Vegan olmadan önce yapmanız gereken 10 şey

Hayvancılık faaliyetlerinin gezegene, bedenimize ve en önemlisi hayvanların kendilerine verdiği zararları öğrendik. Araştırmamızı yaptık ve artık bu yola baş koymaya hazırız. Peki, kendimizi hazır hissetmek hazır olmak için yeterli mi? Gelin, vegan olmadan önce yapacağınız takdirde işinizi hayli kolaylaştıracak şeylere birlikte göz atalım.

1. Araştırmanızı yapın, bilgilenin

Vegan / vejetaryen nedir, neleri kapsar, hayvancılığın insan sağlığına ve gezegene ne zararı var, bitkisel beslenme ne kadar etkili, sağlıklı bir vegan nasıl olunur ve benzeri sorulabilecek yüzlerce soru var. Bu soruların cevaplarını bilmeden vegan denizine çivileme atlarsanız ya yere çakılır ya da o denizde boğulursunuz. Doğru ve bilimsel verilerle kendinizi bilgilendirmeli, araştırmanızı iyi yapmış olmalısınız. Veganlık ile ilgili kitaplar okuyabilir, belgeseller izleyebilir ve akademik makaleler okuyabilirsiniz. O kadar vaktiniz (veya yabancı diliniz) yoksa da benim onlarca kitap ve makale okuyup, belgeselleri izleyip bilgileri özetleyerek anlattığım Vegan Dosyası başlıklı geçmiş yazılarımdan faydalanabilirsiniz.

2. Hayvanlara merhameti en temele yerleştirin.

Neden vegan olmak istiyorsunuz? Sadece ekolojik sebeplerden dolayı bu kararı verdiyseniz uzun süre vegan olarak kalmanız pek mümkün değil. Zira tavukçuluğun ve arıcılığın karbon ayak izi endişe verecek kadar yüksek değil, diğer hayvansal ürünlere kıyasla çevre kirliliğine etkisi çok daha az. Sadece sağlıklı beslenmek için istiyorsanız yine vegan olmanız zor çünkü deniz ürünleri ve bal hiç de sağlıksız sayılmaz. Ayrıca veganlık sadece beslenmekle ilgili değil, beden sağlığınız için vegan olmak sizi deri giymekten, akvaryum parklarına gitmekten ya da at arabasına binmekten alıkoymaz. Evet, ekolojik dengeyi ve sağlığımızı düşünmek elbette önemli ama esas amacımız hayvanlara duyduğumuz merhamet olmalı. Vegan olmak büyük bir değişim, bu değişimin temelinde merhamet yoksa sürdürülebilir ve istikrarlı bir vegan olmak pek mümkün olmayabilir.

3. Sağlık kontrolünden geçin

Veganlık beslenmeden ibaret değil dedim ama en büyük değişikliğin beslenme düzeninizde olacağı da kesin. Bu durumda, yeni beslenme düzeninizde alacağınız ve alamayacağınız besin değerleri ile birlikte fizyolojik değişiklikler de yaşayacaksınız. Peki, bedeniniz buna hazır mı? Kanser, safra taşı, damar tıkanıklığı, tansiyon, diyabet, kalp vb. sorunlarınız varsa vegan beslenme iyileşme sürecinizi hızlandırabilir (çünkü bu hastalıklara çoğunlukla hayvansal gıdalar sebep oluyor zaten) ama bunu benden değil, doktorunuzdan duymalısınız. Büyüme çağındaki çocuklar ve profesyonel sporcuların harcadıklarından fazla protein almaları gerekir ki gelişim sağlanabilsin. Peki, gün içinde siz ne kadar harcıyorsunuz? D ve B12 vitaminleri kanınızda yeterli ölçüde bulunuyor mu? Bir doktor veya bir diyetisyene görünerek vegan olmadan önce bir uzmanın onayını alırsanız hem içiniz rahat eder, hem de gelecekte iyi planlanmamış bir vegan diyetin sebep olabileceği sağlık sorunlarını baştan engellemiş olursunuz.

Sağlıkla ilgili bir diğer tavsiyemse şu: Vegan beslenmeye başlamadan hemen önce, başladıktan itibarense birinci, altıncı ve on ikinci aylarda kan testi yaptırın (yani bir yıl için 4 test). Buna mecbur değilsiniz, vitamin/mineral eksikliği belirtileri göstermediğiniz sürece doktorunuz veya diyetisyeniniz da kan testi talebinde bulunmayacaktır ama bu testler kanınızdaki besin değerlerinin normal tutulmasında size ve danıştığınız uzmanlara yardımcı olacaktır. Ayrıca kolesterolünüzün ne kadar düştüğünü, sağlığınızın ne kadar düzeldiğini görmek şevkinizi arttırır.

İlginizi çekebilir: Vegan Dosyası 3: Hayvansal gıdalar, bitkisel beslenme ve sağlık

4. Planlama yapın

Bir günde mi vegan olmak istiyorsunuz yoksa yavaşça, adım adım ilerlemek mi? Etsiz Pazartesi ile mi başlayacaksınız, günde bir vegan öğün ile mi? Hayvansal gıdaları birer birer bırakmaya karar verdiniz diyelim. Haftada bir mi yoksa ayda bir mi? Nasıl ve ne hızla ilerleyeceğiniz size kalmış ama nasıl ilerleyeceğinizi önceden planlarsanız hatta çizelge hazırlarsanız yoldan sapmanız zorlaşır.

İlginizi çekebilir: Vegan dosyası 4: Yeni başlayanlar için vegan olma rehberi

5. Çevrenizdeki insanları durumdan haberdar edin

Vegan olma yolunda belki de en zorlayıcı aşama budur, çünkü insanlar fazlasıyla yargılayıcı olabilir. Aileniz sağlığınız için endişe duyabilir, arkadaşlarınız sizinle alay edebilir ve bir anda çevrenizdeki herkes beslenme uzmanı kesilip sizi aksi yönde ikna etmeye çalışabilir.

Gelecek tepkilerden çekinip vegan olma planınızı kimseyle paylaşmamayı, gizlemeyi düşünebilirsiniz ama bu sadece işleri daha da zorlaştırır. İnanın, ben denedim. Elleriyle yapıp size de bir tabak getirdiği bir yemeği reddettiğiniz için komşunuzla aranız açılabilir, anne babanız “artık bizim pişirdiklerimizi beğenmiyor” diyerek size tavır alabilir, arkadaşlarınız sizi balığa çıkmaya, kebapçıya gitmeye ya da hayvanat bahçesini gezmeye davet ettiğinde gitmemek için bahaneler uydurmanız gerekebilir. Vegan karşıtı tepkilerle yüz yüze gelmemek için gerçeği saklamaya çalışmak uzun vadede sosyal ilişkilerinize zarar verir. Sevdiklerinize karşı dürüst olun ve işler sarpa sarmadan onları durumdan haberdar edin.

6. Yeni tarifler öğrenin

Vegan beslenme sanıldığı gibi kısıtlayıcı bir diyet değildir, hatta aksine, sofranızdaki lezzet çeşitliliğini arttırır. Sebzelerle, meyvelerle, baklagillerle, tahıllarla, baharatlar ve yağlı tohumlarla neler yapabileceğinizi bilseniz şaşarsınız. Ülkemiz envaiçeşit bitkisel ürünün yetişebildiği çok zengin bir coğrafi konumda, Türk mutfağı da halihazırda vegan olan ya da kolayca veganlaştırılabilecek tariflerle dolu. Vegan yolculuğuna çıkmadan önce hoşunuza gidebilecek tarifler deneyip kaydederek kendinizi hazırlayabilirsiniz.

7. Vegan sertifikalı ürünleri ve vegan olmayan içerikleri öğrenin

Büyük olasılıkla her vegan, ilk vegan olduğunda içerik listesini iyi okumamaktan kaynaklanan hatalar yapmıştır. Muhtemelen siz de yapacaksınız, hatasız kul olmaz. Fakat öncesinde hangi amblemleri aramanız ve hangi içeriklerden uzak durmanız gerektiğini bilirseniz, hata yapma olasılığınızı baştan azaltırsınız.

Bir yiyeceğin içinde yumurta, süt, et suyu vb. olduğunu okuduğunuzda vegan olmadığını anlarsınız zaten. Peki ya ne olduğunu çok bilmediğimiz içerikler? Mesela kaşmir vegan değildir, çünkü keçi kılından elde edilir. Parfümlerde kullanılan misk ve amber bırakın vegan olmayı, vejetaryen bile değil. Peynir altı suyu tozu, süt tozu, jelatin, E470-E479 aralığında kodlanan tüm yağ asitleri (E476 hariç, o vegan), sistein, propolis, E542 (kendisi kemik fosfatıdır) ve daha yazarken yorulduğum pek çok gizli navegan içerik var. Bazı ürünler içeriğinde hiç hayvansal ürün olmamasına rağmen vegan değildir, bira ve şarap buna örnek verilebilir. Bira ve şarap üretiminde kullanılan filtrelerde jelatin kullanılır, yani deri altı yağı. Bu nedenle vegan sertifikalı olmayan bira ve şaraplar vegan ya da vejetaryen değildirler. Her birini ben de ezbere bilmiyorum, illa ki benim de bilmeden aldığım navegan ürünler vardır ama dedim ya, ön araştırma yapmak hata payını azaltır.

8. Vegan insanlarla ilişkiler geliştirin

Vegan olan insanlarla görüşün, onların tecrübelerinden faydalanın. İlk vegan olduklarında nasıl zorluklarla karşılaşmışlar? Bu sorunların üstesinden nasıl gelmişler? Çünkü muhtemelen sizin de başlangıçta benzer engelleri aşmanız gerekecek. Yaşadığınız zorlukları, tecrübeleri, başarıları paylaşabileceğiniz, sizinle aynı yollardan geçmiş, sizi anlayan ve size destek olabilecek vegan kişilerle ve vegan gruplarla iletişim kurmak, geçiş sürecinde size oldukça fayda sağlayacaktır ve yalnız olmadığınızı hissettirecektir.

9. Kendinizi kalıplara sokmayın

Vegan olmak istiyorsunuz, bu harika. Ancak vegan olmak için sportif olmak, sıfır atıkçı olmak, her sabah güneşi selamlamak, her gördüğünüz ağacı kucaklamak, glütensiz/yağsız/çiğ beslenmek zorunda da değilsiniz. İstiyorsanız tüm bunları yine yapın tabi ama kendinizi buna mecbur hissettiğiniz için değil. Zayıf olmak zorunda da değilsiniz, hippi olmak da. Çikolata parçacıklı vanilyalı vegan kapkekinizi yerken hard rock dinleyip headbang yapabilirsiniz. Sadece hayvanlara zulmetmekten vazgeçtiniz, kendinizden değil. Kendiniz olmaktan asla vazgeçmeyin, başkası olmaya çalışmayın ve kendinizi size uymayacak kalıplara sokup üzerinizdeki baskıyı arttırmayın. Vegan olma yolculuğu eğlencelidir, tadını çıkarmaya bakın.

10. Vegan olmayanlara karşı hoşgörünüzü koruyun (Zor olsa bile)

Okudunuz, araştırdınız, öğrendiniz ve vegan olmaya karar verdiniz. Sonra başınızı kaldırdınız ki aman tanrım! Eşiniz gözünüzün önünde kebapları götürüyor, sokakta bir adam bir köpeği tekmeliyor, arkadaşlarınız deri çizmeleri ve yün kazakları ile yunus parkına gitmiş eğleniyorlar. Çıldırmak işten değil! Neden, diye soruyorsunuz, neden insanlar gerçekleri görmüyorlar?

Cevap şu: Geçen yıl siz nasıl görmediyseniz, öyle.

Siz de doğuştan vegan değilsiniz (öyleyseniz sözüm sizden dışarı). Siz de bir zamanlar tüm bunları yapıyordunuz ve gerçekler ortadayken o gerçekleri görmüyordunuz. Süt içmezseniz boyunuzun uzamayacağı, et yemezseniz büyüyemeyeceğiniz öğretilerek büyütüldünüz. Şimdi davranışlarına kızmakta olduğunuz yakınlarınız da bu koşullarda büyüyüp yetiştiler. Sizinle aynı masada vegan olmayan şeyler yedikleri için onlara kızmayın, laf sokmayın, kimseyi de değiştirmeye çalışmayın. Sadece yardım isteyenlere yardım edebilir, sadece öğrenmek isteyenlere bilgi verebilirsiniz. Davranışlarınız ile örnek olarak vegan hareketi yayın, tartışarak değil. Bu ancak vegan hareketine zarar verir ve sosyal ilişkilerinizi yaralar.

 

İlginizi çekebilir: Bir ay boyunca vegan beslenen bir etoburun hikayesi

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale