X

Varoluşsal kaygılarla nasıl baş edebiliriz?

Tercih ve eylemlerinde özgür olan bireyin, bu tercih ve eylemlerinin sorumluluğunu da alması gerektiği düşünülmektedir. Bu düşünce varoluşsal sistemin temel yapısıdır. Sağlıklı bir kişinin sürekli gelişmekte olduğu ve bu gelişim sürecinde kendi varoluşsal sorumluluğunu yüklenerek kendisini yeniden var etmekte olduğu anlayışı kabul görmektedir. Bu anlamda bireyin yaşam içerisindeki rahatsızlıklarından ve kaygılarından arınması için seçimler yaparak bu seçimlerin sorumluluğunu alması gerekmektedir. Kişi, varoluşsal kaygılarıyla iç dünyasında baş edemediği noktada, otantik yaşamını kurgulamaya engel olabilmektedir.

Varoluşsal kaygılar dendiği zaman hayatın anlamını sorgulamak gibi düşünülebilir. İnsan, hayatını ne kadar sorgularsa kendine olan farkındalığı artar, sorumluluklarını görür ve iyileşme sürecine girer. Varoluşsal kaygılar, insanın içinde 4 şekilde bulunabilir: Özgürleşmek, ölüm, anlamsızlık ve yalnızlık.

Özgür olmanın anlamı, hayatta kaldığımız sürece ne olacağımız konusunda tercih yapmaktır. Kendimizi özgürleşmek açısından düşündüğümüzde şu anki durumumuzun, tercihlerimizin bir sonucu olduğunu görebiliriz. Hayaller ve özgürlük arasında da güçlü bir bağ olduğu bilinmektedir. Özgürlüğü elde etme konusunda gerekli sorumlulukları alarak ondan korkma ve kaygı duyma konularındaki mücadelemizin başarılı olmasıyla birlikte hayallerimize bir adım daha yaklaşacağımız inancı kabul görmektedir.
Her insanın ölmeden önce başarmak istedikleri, hayalleri ve hedefleri mevcuttur. Kimi topluma faydalı bir insan olabilmek ve gelecek nesillere edinmiş olduğu fikirleri aktarabileceği bir eser bırakmak isterken, kimi dünyayı gezmek ve yeni lezzetler tatmak isteyebilir.

“Son” herkes için aynı olsa da süreç farklılık göstermektedir. Kaygılarla baş etme noktasında zaman zaman başarılı olamayıp duygularını ağlayarak ya da sevdikleri ile konuşarak dışarı aktarmaya çalışan bireylerin yanında kaygı ve korkusunu dışarı hiç yansıtmayanların da olduğu söylenebilir.

Varoluşsal yaşam sürecinde, gelecek ile ilgili umutları korkularından daha ağır basan bireyin genel anlamda hayata pozitif bakan bir yapıya sahip olduğu düşünülebilir. Bazen içinde bulunduğumuz belirsizlik insanı endişeye sürüklese de güzel anıları, hayalleri ve hedefleri düşünerek anlamsızlıkları kendi içimizde anlamlı yapabilmek, kaygılarla baş edebilme noktasında büyük bir rol oynamaktadır.

Yaşantımızda kendimizi yalnız hissettiğimiz her an fiziksel midir? Yoksa duygu ve düşünceleriyle de yalnız kalabilir mi bir insan? Yalnızlık somutluktan çok soyutluğu ifade etmektedir. Kendi içimizi anlamanın, dinlemenin, farkındalık kazanmanın bu yalnızlık sürecinde arttığı düşünülmektedir. Yalnızlıktan kaçmak istediğimiz zamanlar da olabilir, yalnızlığı istediğimiz zamanlar da. Deniz kenarında kendisiyle baş başa kalmak kişiye huzur verirken, insan aynı yalnızlığı kapalı bir ortamda istemeyebilir.

Otantik olan kişi başkalarının, kendisinin, kim ve ne olduğunu tanımlamasına izin verir. “Benim ben olmamı sağlayan hayallerim, hedeflerim, özelliklerim vardır” kararlılığı ile ilerleyen kişi varoluşsal kaygıları ile daha güçlü bir şekilde baş edebilir. Kişilik özelliklerimiz ve yaşam içerisindeki rollerimiz de bizi diğerlerinden ayırır. Ebeveynlerimizin çocuğu, çocuğumuzun babası, büyükannemizin torunu, eşimizin partneri, kardeşlerimizin büyüğü, iş yerimizde yetkili kişi, mesleki gelişim eğitimlerinde öğrenci… Kendimizi, hayatımızda iniş çıkış ve bolca değişiklik olmasına rağmen doğru yolda ilerlediğimize inanan biri gibi görmek bizi otantik yaşama doğru götürecektir.

Hızla akıp giden hayatın içerisinde kaybolmamak adına şu cümlelerin sık sık tekrar edilmesinde fayda görüyorum. “Geçmiş yaşantılar, insanlar, olaylar ve başka birçok şey tarafından yaşantım şekillendi ama en önemlisi merkezde ben varım. Farkındalığım yükseldikçe, aldığım sorumluluklar ve kararlar konusunda daha bilinçli oluyorum.”

Benimle iletişim kurmak ve paylaşımlarımı takip etmek için @kln.psk.betulcavlak Instagram hesabımı takip edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Bilişsel çarpıtmalar: En sık yapılan 10 düşünce hatası

Betül Cavlak Akdaş: TED Üniversitesi'nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra uzmanlığını Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji bölümünden onur öğrencisi olarak almıştır. Yüksek lisans tez konusu "Yetişkin Bireylerin Ebeveynleşme Olgusunda Obsesif İnanışların ve Kaygı Düzeylerinin Rolü"dür. İş hayatına özel bir kurumda devam eden Uzman Klinik Psikolog/Yazar Betül Cavlak Akdaş, online olarak terapi yaparak da danışan görmektedir. Ruh sağlığı alanında almış olduğu Bilişsel Davranışçı Terapi, Objektif Testler, MMPI, Aile Danışmanlığı, Sanat Terapisi gibi eğitimlerinin yanında, psikoloji bilimine yazılarıyla da katkı sağlamayı hedefleri arasına almıştır. Daha önce farklı dergilerde de Yazar olarak bulunan Betül Cavlak Akdaş'ın, "Erteleme Davranışı", "Mimari Yapı ve Psikoloji", "Benlik Saygısı" konuları üzerine araştırma projeleri mevcuttur. Ayrıca, Türkiye Buz Pateni Federasyonu bünyesinde İl Hakemliği yapmaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale