X

Tek başına seyahat etmeye aşık olan bizlere: Ruhumuza işleyecek rotalar

Tek başına seyahat etmek hiç deneyimlememiş olanlar için oldukça korkutucu gelebilir. Genellikle bu tecrübenin muhteşem bir şey olduğunu anlattığımda ilk aldığım sorular şöyle oluyor: “Hiç korkmadın mı? Karşına zor bir şey çıksaydı? O kadar uzağa gitmeye gerek var mıydı? Kaç gün hiç kimseyle konuşmadın mı? Dilini bilmediğin ülkede ne yapıyorsun?”

Öncelikle korku anlayışımızı yeniden tanımlamamızı gerektirecek ve ertesinde neden bu derece “uzaklara” gitme aşkı ile yanıp tutuştuğumuzu anlatacak sorular bulmak gerekiyor kendimize…

Şimdi gelin hep birlikte bu sorulara biraz olsun yanıt vermeye çalışalım. “Evet” tek başımıza gittiğimiz seyahatlerde her daim bir parça korku mutlaka vardır. Kendimden örnek vermem gerekirse, ilk tek başıma ve uzak yol diyebileceğim seyahatim Arjantin, Şili ve Uruguay’ı içeren bir Güney Amerika seyahatiydi. Gerçekten beni oraya sürükleyen tek “aşk” ve “korkusuzluk” Buenos Aires şehrinin dünyada görmeyi en çok istediğim şehir olmasıydı…

Evet aynı anda bir diğer planda arkadaşlarım ile birlikte Afrika’ya yapılacak muhteşem bir seyahat belki beni beklemekteydi ama içimden yine “tek başıma” seyahat etmiş olduğum muhteşem Tenerife’de işte o tek başınalığa duyduğum aşktan dolayı gelen ses git diyordu, yine tek başına git, kimseyi beklemeden kimseye bağımlı olmadan, kalbinin ruhunun götürdüğü, dünyanın veya herhangi bir kimsenin “sınırlar” ile çizmesine izin veremeyeceğin kadar uzaklara korkmadan sonunu düşünmeden sadece git… Ben de onun sesini dinlemiştim ve tabi ki bu, birçok uzak noktaya yaptığım “tek başınalığın” muhteşemliğinde kaybolduğum, yine tek başıma deneyimlediğim birçok hatıra ile bugün hala tek başına seyahat etmek için sabırsızlanmama sebep olan birçok güzel öğrenimi de yanında getirdi.

Neden tek başımıza seyahat etmeliyiz?

Şimdi diğer sorulara geçelim: Bu kadar uzaklarda, hem de tek başımıza ne aramaktayız? Bu soru oldukça karışık; aslında yalnız seyahat edenler daha çok tecrübe etmiş olabilirler, tek başınalığınızda “zaman” vardır ve siz tam o anda akıyorsunuzdur, çünkü “tek başınasınızdır”. Yani sizi koruyacak, kollayacak, ben düşsem bile o burada beni kurtarır diyeceğiniz kimse yoktur. Siz yine kendinizin hem yoldaşı, hem en yakın yol arkadaşı, hem de seyahat ettiği kimse oluverirsiniz. Bir parkı ziyaret ediyorsanız yüzde yüz  o andasınızdır; gece bir bardan otelinize dönüyorsanız yine sadece o andasınızdır, ilk defa bir şehre adım atıyorsanız sadece orada olma haliniz mevcuttur… Yani “tek başına seyahat etmek” hayatınızda çok az deneyimleyebildiğiniz “anda olmak” için ruhunuzla, bedeninizle, varlığınızla ve tüm evrenle bütünleşmek için muhteşem bir aracıdır…

Bu yüzden kişisel olarak çok derinden inanıyorum ki tek başına seyahat bir “kendini tanıma” deneyimidir. Siz kimsiniz, adım atarken acele mi edersiniz, durum kontrolden çıktığında korkar mısınız, dünya algınız nedir, sizce sınırlar nerede başlar nerede biter, hayat sizi güzel yerlere götürmek istediğinde “yok ben almayayım” mı dersiniz yoksa “evet denemek istiyorum düşsem de yorulsam da ben varım” mı diyenlerdensiniz veya benim gibi, Buenos Aires’te bir kafede oturup hayatınızda yepyeni bir sayfa açmaya gönüllü olmak üzere kendinize söz verenlerden misiniz, o kafe hayatınızın sonuna kadar sizin en büyük sırrınızı tutmaya devam ettiği için her sabah kalktığınızda şükredenlerden misiniz?

Bu yazımda “tek başına seyahat etmeye aşık olan” sizler için birkaç muhteşem öneriyi paylaşmak istiyorum. Bazı noktalar gerçekten benim için hayatta “görmüş” ve en önemlisi “rüzgarını hissetmiş”, “yağmurunda ıslanmış” ve “güneşinde terlemiş” olduğum için her daim müteşekkir kaldığım yerler ve bazıları hala her gün içimde yanan ateşleri “zamanı gelecek” diye bastırmaya çalıştığım noktalar. Ben o muhteşem “tek başıma” seyahatlerime devam ediyor olacağım. Biliyorum ki benim gibi çok severek bu seyahatlerde kendilerinden bir şeyler bulabilenler için ruha işleyecek seyahat rotaları:

Marakeş, Fas

Marakeş, dünya üzerinde bambaşka bir rüya arayanlar için muhteşem bir şehirdir. Fas’ın o güzel sıcaklığında, olağanüstü güzellikte renklerin bir araya geldiği, karmaşa ve kaosun aşka dönüştüğü bu şehir sizi kendine hayran bırakacak…

Tokyo, Japonya
Tokyo / Japonya

Dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olan Tokyo, olağanüstü güzellikteki bahçeleri, temizliği, insan kalabalığı, teknolojisi ve Japon kültürünün etkisi ile Asya’nın en kendine has şehirlerinden olması ile çok gezenlerin mutlaka görmesi gereken rotalardan biri olarak bilinir…

Çin Seddi, Çin Halk Cumhuriyeti
Çin Seddi / Çin

Yedi harika arasında yer alan Çin Seddi, muhteşem mimarisi ile Çin Halk Cumhuriyeti’nde görülmesi gereken, üzerinde yürüyebileceğiniz yapıyı, bu yürüyüş ile size sizden güzel bir yolculuk sunabilecek olan adeta anlatılmaz yaşanır bir maceradır…

Katmandu, Nepal
Katmandu / Nepal

Dünyanın çatısı olarak bilinen bu coğrafya en çok muhteşem tapınakları ve kaosu ile biliniyor olsa da, bu ülke yaydığı can-ım enerji ile dünya üzerinde görebileceğiniz en güzel gün batımlarını size yaşatacaktır. Katmandu, tek başına seyahat edenler için listenin en başına koyulabilecek şehirler arasındadır…

Agra (Tac Mahal), Hindistan
Tac Mahal / Hindistan

Ruhsal bilincin en eskilere dayandığı bu ülke, dünya üzerinde eşi benzeri olmayan yaşam tarzı ve inançları ile tek başına seyahat edenlerin en sık tercih ettiği rotalardan biridir, fakat özellikle Tac Mahal mutlaka görülmesi gereken aşkın dünya üzerinde tezahür bulmuş halini bizlere açıklayan olağanüstü yapılardan biri olarak listemize eklenebilir…

Rio de Janeiro, Brezilya
Rio de Janeiro / Brezilya

Muhteşem plajlarının yanında, her çok gezenin “dünyada gördüğü en güzel şehirlerden” olarak nitelendirdiği, muhteşem enerjisi, anlatılmaz güzellikleri ile, tek başına gezenlerin, görülecek yerler arasına almaları gereken sokaklarında kaybolunası şehirdir…

Madagaskar
Madagaskar / Baobap ağaçları

Öyle çok kolay ulaşılmaz, Afrika’nın ucunda yer alan bu ada öyle özel bir doğaya sahiptir ki el değmemiş muhteşem yeşilleri ile tek başınalığınıza dost oluverir, listenizde belki “orada beni çeken ne var” diye en çok düşüneceğiniz bu olağanüstü ada varlığı ile bile gülümsemenizi sağlayabilir…

Kosta Rika
Kosta Rika / Orta Amerika

Tüm maceraperestler için belki yıllarca dillerinden düşürmeyecekleri, akıllarından çıkaramayacakları güzelim sahilleri ile, Orta Amerika’nın belki de en ilginç rotalarından bir tanesidir. Tek başına seyahat eden bizler için özellikle doğa sporlarını tecrübe etmeyi de istiyorsak olmazsa olmazlarımız arasında gelir…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale