X

Sürdürülebilir lüksün yeni tanımı: GROHE ile 2026’nın banyo ve mutfak trendleri

Günümüzde yaşam alanlarımız artık yalnızca temel ihtiyaçlarımızı karşılayan yerler değil; iyi oluşumuzu, konforumuzu ve çevresel sorumluluklarımızı aynı anda taşıyan deneyim alanlarına dönüşüyor. Tasarımın estetik yönü kadar görünmeyen teknolojilerin sunduğu kolaylık ve sürdürülebilirliğin yarattığı bilinçli lüks giderek daha fazla önem kazanıyor. Tam da bu dönüşümün merkezinde duran GROHE, geleceğin beklentilerini bugünden şekillendiren inovasyonlarıyla öne çıkıyor. Tarık Çakıcı bu röportajında, markanın vizyonunu ve 2026’ya doğru değişen kullanıcı ihtiyaçlarını tüm detaylarıyla ele alıyor.

Sürdürülebilir lüks gerçekten mümkün mü ve bu konuda GROHE nasıl bir rol oynuyor?
Kesinlikle mümkün! Artık sürdürülebilir lüks artık bir tercih değil adeta hayatımızın yeni standardı. Düşünsenize; daha az kaynakla daha fazla konfor… İşte teknolojinin bize sunduğu en güzel ayrıcalık bu. GROHE olarak tasarımlarımızda sorumlu tüketimi merkeze alıyor, bununla birlikte üstün kullanıcı deneyiminden ödün vermiyoruz. EcoJoy, hassas termostat teknolojisi ve kurşunsuz malzemelerle sürdürülebilirliğin evlerde konforla ne kadar doğal bir bütün oluşturduğunu görebiliyorsunuz.

2026’ya yaklaşırken kullanıcı beklentileri nasıl değişiyor?
2026’ya yaklaşırken kullanıcı ihtiyaçları hızlı bir dönüşüm geçiriyor. Artık su, enerji ve uzun vadeli değer her zamankinden daha kritik. Ev sahipleri yalnızca estetik tasarımlar değil, aynı zamanda dayanıklı ve verimli ürünler arıyor. Günlük yaşamı sadeleştiren, gereksiz tüketimi azaltan ve iyi oluşu destekleyen çözümler öne çıkıyor. Bu bakış açısı, akıllı kontrol sistemlerinden su tasarrufu sağlayan teknolojilere ve zamansız tasarımlara kadar güçlü bir talep artışı yaratıyor.

“Görünmeyen teknoloji” neden bu kadar önemli hale geliyor ve GROHE’nin yaklaşımı nedir?
Son yıllarda “görünmeyen teknoloji” yaklaşımı hızla yayılıyor. Artık konfor, gözle görülenden çok hissettirdikleriyle değer kazanıyor ve duvarın arkasında sessizce çalıştığında ortaya çıkıyor. İnsanlar daha sade, daha huzurlu ve minimalist yaşam alanları istiyor. Sessizlik, hassas kontrol ve güvenilirlik… Gerçek yenilik tam da burada başlıyor.

GROHE olarak biz de bu anlayışla hareket ediyoruz. Gelişmiş termostat teknolojilerimiz, sessiz çalışan yıkama sistemlerimiz ve dayanıklı ankastre çözümlerimiz sayesinde banyolarınız hem düzenli hem de yüksek performanslı oluyor. “Banyonuzun Kalbi” yaklaşımımız, tasarımın sakinliğini korurken, teknolojinin gücünü görünmeden hissetmenizi sağlıyor.

Evde wellness’e yönelik eğilimi nasıl yorumluyorsunuz?

Günümüzde wellness, günlük rutinin doğal bir uzantısı haline geldi. Banyo, güne nasıl başladığımızı ve nasıl devam ettiğimizi belirleyen bir deneyim alanına dönüştü. Sabah aceleyle hazırlanırken yüzünüze değen ılık suyun verdiği rahatlık ya da akşam uzun bir günün ardından sıcak bir duşla tüm yorgunluğu geride bırakmak… Rahatlatıcı su akışı, doğru aydınlatma ve sezgisel tasarım; sıradan bir anı bile kişisel bir ritüele çevirebiliyor.

GROHE ise bu yaşam tarzını günlük hayata taşıyan tasarımlarıyla destekliyor.

Sağlık, iyi oluş ve tasarımı bir araya getiren küresel trendler neler?
Doğadan ilham alan malzemeler, dingin renk paletleri ve duyusal deneyimler, 2026’nın belirleyici unsurları olacak. İnsanlar yenileyici, daha sessiz, daha yumuşak ve daha sezgisel hissettiren yaşam alanları arıyor. Bu nedenle evlerde SPA hissini destekleyen duş çözümleri, arıtılmış içme suyu sağlayan filtre sistemleri, minimalist çizgiler ve mat yüzeyler giderek daha fazla tercih ediliyor. Kısacası, günlük yaşamda sakinlik ve denge sunan tasarımlar hızla yükselişte.

Konforu artırırken su ve enerji verimliliğini destekleyen yenilikler neler?
GROHE, verimliliği tüm tasarımlarının kalbine yerleştiriyor: EcoJoy teknolojisiyle su tasarrufu sağlayan çözümler, SmartControl’un sunduğu hassas kontrol deneyimi, enerji tüketimini azaltan SilkMove ES kartuşu ve temassız kullanım sunan fotoselli sistemler… Tüm bu yenilikler, konfordan ödün vermeden daha az tüketimle yaşamanın mümkün olduğunu gösteriyor. Sürdürülebilirliğin bir fedakârlık değil, yaşam kalitesini yükselten bir avantaj olduğunu kanıtlıyor.

İç mekanik bileşenler günlük yaşamı nasıl etkiliyor? Paylaşabileceğiniz ilginç içgörüler var mı?
Günlük hayatta fark edilmese de, bir armatürün içindeki mekanik bileşenler performansın temelini oluşturur. GROHE termostatları, sıcaklığı milisaniyeler içinde ayarlayarak güvenli ve sabit bir duş deneyimi sağlar. NoiseGuard yapısal mühendisliği, tesisat titreşimlerini azaltarak sessiz kullanım sunar. Uzun ömürlü seramik kartuşlar ise aç-kapa eyleminde yıllar boyunca dayanıklılık ve hassas kontrol garantisi verir. Bu görünmeyen teknoloji, kullanıcı deneyimini istikrarlı ve konforlu kılan en kritik unsurlardır.

2026’da banyo ve mutfakları şekillendirecek küresel temalar neler olacak?
2026’ya baktığımızda, banyo ve mutfakları; görünmeyen teknolojinin, sürdürülebilir lüksün, bilinçli tüketimin ve evde iyi yaşama odaklanan daha derin bir yaklaşımın birleşimi şekillendirecek. Ev sahipleri, arka planda akıllı bir performans sunarken görünüşte sakin ve sade kalan yaşam alanları arıyor. Aynı zamanda lüks; uzun ömürlü malzemelere, verimli su kullanımına ve günlük iyi yaşamı destekleyen tasarımlara doğru evriliyor. Bu dönüşüm, güzellik, inovasyon ve sorumluluğun bir araya geldiği daha bilinçli bir yaşam anlayışını yansıtıyor. GROHE için bu, sezgisel hissettiren, konforu yükselten ve gezegene saygı duyan ürünler tasarlamak; böylece hem zarif hem de geleceğe hazır yaşam alanları oluşturmak anlamına geliyor.

*Bu yazı GROHE katkılarıyla hazırlanmıştır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale