X

Sürdürülebilir bir yaşam için günlük alışkanlıklar

Yediğiniz yemekten kullandığınız ulaşım araçlarına kadar her gün tekrarladığınız pek çok eylemin dünya üzerinde büyük etkilere sahip olduğunu biliyor muydunuz? Peki ya sürdürülebilirlik yaklaşımını belirleyerek atacağınız küçücük adımların bile kocaman bir etkiye sahip olabileceğini?

Sürdürülebilirlik en basit haliyle, sınırlı doğal, sosyal ve ekonomik kaynakların kullanımını azaltarak, gelecek nesillere kendi kendine yetebilen bir dünya bırakmaya yönelik bir yaklaşım. Sürdürülebilirlik denildiğinde akla önce sıfır atık yaşam tarzı ya da organik tarım gibi uygulamalar geliyor olsa da, günlük alışkanlıklarınızda sürdürülebilir tercihler yaparak geleceğe yatırım yapmanız mümkün. İşte günlük hayatınızda uygulayabileceğiniz, sürdürülebilirliğe katkıda bulunacak öneriler:

Yeniden kullanılabilir alternatiflere yönelerek plastik kullanımını azaltın.

Tek kullanımlık plastik ürünler, okyanusların kirlenmesinin en büyük etkenlerinden biri. Diğer yandan plastik kullanımı sürdürülebilir de değil. İçecekler için plastik şişe yerine termos, plastik çöp poşetleri yerine doğada çözünebilir malzemelerden yapılmış bez çantaları tercih ederek, plastik ambalajlı hazır yiyecekler satın almak yerine kendi saklama kaplarınızı yanınızda götürüp paketsiz satılan ürünlere yönelerek plastik tüketimini gözle görülür ölçüde azaltabilirsiniz.

Geri dönüşüm ve ileri dönüşümden faydalanın.

Sürdürülebilirlik denildiğinde atlanmaması gereken konulardan biri de dönüşüm. Yeniden kullanabileceğiniz ürünleri tamir edebilir, farklı bir amaçla kullanabileceklerinizi ileri dönüşümle dönüştürebilir, kullanmayacaklarınızı bağışlayabilir, herhangi bir şekilde yeniden kullanmanın mümkün olmadığı eşyaları ise geri dönüştürebilirsiniz.

Kullanılmış alüminyum kapsüllerini Nespresso Boutique’lere bırakarak geri dönüştürülmelerine katkıda bulunabileceğinizi biliyor muydunuz? Nespresso, kahve kapsüllerindeki kahvelerin tazeliğini ve aromalarını uzun süre muhafaza edebilmesi için en iyi malzeme olan alüminyumu kullanıyor. IUCN (Uluslararası Doğayı Koruma Birliği) ve diğer ortaklarıyla birlikte izlenebilirlik ve sosyo-çevresel performans açısından alüminyum endüstrisindeki ilk küresel standardı başlatan Nespresso’nun kapsül yapımında kullandığı alüminyum malzemeyse, sonsuz kez dönüştürülebilme özelliğiyle ön plana çıkıyor. Kullandıktan sonra çöpe atmak yerine, biriktirerek Nespresso Boutique’lere götürdüğünüz her bir Nespresso kahve kapsülü alüminyuma geri dönüştürülüyor ve bu geri dönüştürülmüş alüminyum, farklı objelerin üretiminde kullanılarak yeniden hayat buluyor. Ayrıca kullanılmış kahve kapsüllerindeki posalar yenilenebilir bir enerji kaynağı olan biyogaza dönüştürülüyor ve üretim sırasında kullanılan elektriğin bir kısmı bu biyogazla üretiliyor.

Daha az enerji tüketerek karbon ayak izinizi azaltın.

Dünya üzerinde kullandığımız pek çok kaynak ne yazık ki sınırlı. Kullandığınız enerji miktarını ve dolayısıyla karbon salınımını azaltarak sürdürülebilirliğe katkı sağlamanız mümkün. Işıkları kullanmadığınızda söndürmek, elektrikli aletlerde enerji tasarruflu versiyonlara yönelmek, duş alırken ya da dişlerinizi fırçalarken musluğu kapatmak ve gün ışığından maksimum seviyede faydalanmak evde tasarruf etmenin en etkili yöntemleri arasında. Ulaşım için yakın mesafelerde yürümek, bisiklet ya da scooter kullanmak, daha uzun mesafelerde ise mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarını kullanmak da fosil yakıtların kullanımını azaltmanıza yardımcı olabilir.

Sürdürülebilirliği odağına alan ve tüketicilerini sürdürülebilir tüketim alışkanlıkları oluşturmaları konusunda bilinçli tercihler yapmaya yönlendiren markalardan biri olan Nespresso, 2017 yılından bu yana ticari faaliyetlerinde karbon nötr bir marka olma ünvanını elinde bulunduruyor. Nespresso, çekirdeklerin üretim aşamasından kahvenin fincanımıza dolduğu o eşsiz ana kadar, her adımını özenle izlediği sürdürülebilirlik vizyonunu bir adım daha ileri taşıyarak karbon emisyonunu daha da azaltmak, kahve çiftliklerine ve çevresindeki bölgelere ağaç dikmek gibi girişimlerle, 2022 yılında tamamen karbon nötr bir marka olmayı hedefliyor. Bu doğrultuda Nespresso’nun “Harekete Geçmek Fark Yaratır” mottosuyla başlattığı sürdürülebilirlik kampanyasının en önemli unsurlarından biri, değer zincirinin tamamen karbondan arındırılması.

Sürdürülebilir üretimi ve yerel üreticileri destekleyin.

Alışveriş söz konusu olduğunda ihtiyacınızdan fazlasını almamak, kaliteli malzemelerden üretilen ve zamansız tasarımlara sahip ürünlere yönelmek, etiket okumayı alışkanlık haline getirerek adil üretim ilkelerini benimseyen markaları tercih etmek, sürdürülebilir üretimi ve yerel üreticileri destekleyerek karbon ayak izini azaltmak sürdürülebilirliğe katkıda bulunan akıllı alışveriş alışkanlıkları arasında.

Nespresso, çiftçi topluluklarında temiz enerji çözümlerini uygulamaya yönelik projelere de yatırım yapmayı planlıyor. Kahve tutkunlarına sürdürülebilir kalitede bir kahve deneyimi sunmayı odağına alan Nespresso, tüm kahve çekirdeklerini yalnızca güvenilir üreticilerden alıyor. Çiftçilerle, kooperatiflerle ve diğer ortaklarıyla çalışarak, özellikle ekonomik ve iklim değişikliği belirsizliklerinin etkilediği bölgelerde yetiştirilen kahveleri kahve severlerle buluşturmayı amaçlayan Nespresso, 2003 yılında Yağmur Ormanları Birliği ile birlikte Nespresso AAA Sürdürülebilir Kalite™ Programı başlattı. Kahve çiftlikleriyle kalıcı ilişkileri teşvik eden, kırsalda sürdürülebilir uygulamaları destekleyen ve çiftliklerin etrafındaki ekosistemleri ve tabiatı koruyan bu program, aynı zamanda kahve çiftçilerinin ve topluluklarının geçim kaynaklarının iyileştirilmesine yardımcı olarak sürdürülebilirliğin en önemli bileşenlerinden biri olan finansal ve sosyal açıdan refah seviyesinin yükseltilmesine de katkıda bulunuyor.

Mevsimsel ve bitkisel bazlı beslenin.

Tükettiğimiz besinler ve bu besinlerin üretilme yöntemleri, sürdürülebilirlikle doğrudan bağlantılı. Et üretimi, suların ve toprağın kirlenmesinin en büyük etkenlerinden biri. Diğer yandan hayvansal üretim CO2 emisyonunun %9’unu, CH4 emisyonunun %35-40’ını ve N2O emisyonunun %65’ini oluşturarak küresel ısınmaya neden oluyor. Yalnızca et tüketimini azaltıp sebze ve meyve ağırlıklı, mevsimsel beslenmeye geçiş yaparak hem sağlığınıza hem de dünyanın geleceğine yatırım yapmanız mümkün. Gıda alışverişlerinizde organik seçimler yapmak, yerel ve küçük üreticileri desteklemek, haftalık alışveriş listesi hazırlayarak tüketeceğiniz kadarını satın almak, yemek artıklarını azaltmak ve organik atıklarla kompost yapmak da oldukça etkili yöntemler arasında.

Ağaç dikin.

Sürdürülebilirliğin en önemli alt başlıklarından biri de çevreye duyarlılık. Çevreye saygılı olmanın ve var olanı korumanın yanı sıra, yalnızca ağaç dikerek, iklim kriziyle savaşmanız, biyoçeşitliliği korumanız, hava ve su kirliliğini önlemeniz mümkün.  

Kapsüllerinde kullandığı alüminyumlardan makine tasarımlarına ve sürdürülebilir kahve üretimine kadar pek çok konuda çevreye kalıcı özen göstermeyi hedeflen ve fabrikalarının ve butiklerinin döngüsel performansını iyileştirmek için sürekli olarak çalışan Nespresso, karbon ayak izini azaltmaya yardımcı olmak için değer zincirinde iyileştirici girişimleri ve ağaç dikimini önceliklendirerek 2014’ten bu yana, karbon ayak izini telafi etmek ve kahve çiftliklerine fayda sağlamak üzere, tam 5 milyon ağaç dikti.

Ağaçlar, karbonu atmosferden ayırmanın, doğaya yatırım yapmanın ve yenileyici bir tarım sistemi inşa etmenin temel unsurları arasında yer alıyor. Ağaç dikmek, kahve hasadının kalitesini ve miktarını iyileştirmek için gereken gölgeyi sağlamanın yanı sıra; toprak erozyonuna ve toprak kaymalarına karşı korunmaya da yardımcı oluyor; toprak yenilenmesini destekliyor. Nespresso bu doğrultuda, ortağı Pur Projet ile Kolombiya, Guatemala, Etiyopya ve Kosta Rika gibi kahve üreten ülkelerde ağaç dikme kapasitesini üç katına çıkarmayı hedefliyor.

Kendi sebze-meyvenizi yetiştirin.

Hem dalından sebze meyve tüketmenin, hem de doğayı korumanın oldukça keyifli bir yolu var: Balkon bahçeciliği. Kendi sebze ve meyvenizi yetiştirerek yalnızca tarımda kullanılan ilaçların havaya ve suya karışmasını önlemekle kalmayıp tükettiğiniz besinlerin karbon ayak izi ve su ayak izini azaltmanız da mümkün. Kendi yetiştirdiğiniz şeyleri yemenin tadı da cabası.

Bilinçlenin ve bilinçlendirin.

Sürdürülebilirlik faaliyetlerinin önemini  oldukça önemli bir konu olsa da ne yazık ki uygulanmaya ve önemi anlaşılmaya yakın zamanda başlandı. Dolayısıyla sürdürülebilirlik konusunda atabileceğiniz en etkili adımlardan biri de bu konuda bilinçlenerek aksiyon almak ve öğrendiklerinizi paylaşarak sürdürülebilirliğe katkıda bulunanların sayısını artırmak. Unutmayın, bugün yapacağınız seçimler, gelecekte bizi nasıl bir dünyanın beklediğinin habercisi. 

Nespresso’dan sürdürülebilirlik çağrısı: Harekete Geçmek Fark Yaratır

Evde, işyerinde, en sevdiğiniz restoranlarda ve otellerde Nespresso içerken hissettiğiniz eşsiz deneyimin perde arkasında özenle takip edilen ve emek dolu bir süreç var. Kahvenin kökeninden başlayarak kalitesine, üretildiği topluma ve ekosistemine kadar tüm detaylara dikkat eden Nespresso sürekli olarak yüksek kalitede, farklı aromalarda lezzetli kahveler sunmak için, kahvenin ekilmesinde, hasadında ve kapsüllenmesinde kesintisiz bir gelişim sürecini odağına alıyor.

Sadece lezzetli kahveler üretmeye değil, kahve içtikten sonra çıkan kapsülün de geri dönüştürülebilir olmasına ve yeniden hayat bulmasına özen gösteren Nespresso, uzun vadede sürdürülebilir bir şekilde faaliyet göstermek için aynı zamanda kahve çiftliklerinde üreticilerle beraber hasadı bereketlendiren ve tabiatı koruyan tarım uzmanlarıyla birlikte çalışıyor. Farklı kahve kökenlerine ve işleme yöntemlerine sürekli yeniliklerin getirilmesi ve kullanılmış kapsülleri toplama ve geri dönüştürme kapasitesini genişletmek için çalışan Nespresso, sürdürülebilir bir kahve deneyimi için gerekli olan tüm detayları büyük bir incelikle takip ediyor.

10 yılı aşkın bir süredir karbon nötr olmak konusunda çalışmalarını sürdüren Nespresso, karbon emisyonlarını azaltmayı ve geri kalan karbonu tarımsal ormancılık yoluyla telafi etmeyi amaçlıyor. Nespresso karbon nötrlüğe, yenilenebilir enerji kullanımının ve ambalajların döngüselliğinin artırılmasıyla karbon emisyonunu azaltarak; kahve tedarik ettikleri kahve çiftliklerine ve çevresindeki bölgelere ağaçlar dikerek, ve yüksek kalitedeki dengeleme projelerine yatırım yoluyla ulaşmayı hedefliyor.

Kullanılmış kahve kapsüllerinizi geri dönüşüm için götürebileceğiniz en yakın Nespresso Boutique‘e buradanNespresso Boutique‘ ulaşabilirsiniz.

 

Bu yazı Nespresso‘nun katkılarıyla hazırlanmıştır. 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.



Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale