X

Sürdürülebilir bir yaşam için günlük alışkanlıklar

Yediğiniz yemekten kullandığınız ulaşım araçlarına kadar her gün tekrarladığınız pek çok eylemin dünya üzerinde büyük etkilere sahip olduğunu biliyor muydunuz? Peki ya sürdürülebilirlik yaklaşımını belirleyerek atacağınız küçücük adımların bile kocaman bir etkiye sahip olabileceğini?

Sürdürülebilirlik en basit haliyle, sınırlı doğal, sosyal ve ekonomik kaynakların kullanımını azaltarak, gelecek nesillere kendi kendine yetebilen bir dünya bırakmaya yönelik bir yaklaşım. Sürdürülebilirlik denildiğinde akla önce sıfır atık yaşam tarzı ya da organik tarım gibi uygulamalar geliyor olsa da, günlük alışkanlıklarınızda sürdürülebilir tercihler yaparak geleceğe yatırım yapmanız mümkün. İşte günlük hayatınızda uygulayabileceğiniz, sürdürülebilirliğe katkıda bulunacak öneriler:

Yeniden kullanılabilir alternatiflere yönelerek plastik kullanımını azaltın.

Tek kullanımlık plastik ürünler, okyanusların kirlenmesinin en büyük etkenlerinden biri. Diğer yandan plastik kullanımı sürdürülebilir de değil. İçecekler için plastik şişe yerine termos, plastik çöp poşetleri yerine doğada çözünebilir malzemelerden yapılmış bez çantaları tercih ederek, plastik ambalajlı hazır yiyecekler satın almak yerine kendi saklama kaplarınızı yanınızda götürüp paketsiz satılan ürünlere yönelerek plastik tüketimini gözle görülür ölçüde azaltabilirsiniz.

Geri dönüşüm ve ileri dönüşümden faydalanın.

Sürdürülebilirlik denildiğinde atlanmaması gereken konulardan biri de dönüşüm. Yeniden kullanabileceğiniz ürünleri tamir edebilir, farklı bir amaçla kullanabileceklerinizi ileri dönüşümle dönüştürebilir, kullanmayacaklarınızı bağışlayabilir, herhangi bir şekilde yeniden kullanmanın mümkün olmadığı eşyaları ise geri dönüştürebilirsiniz.

Kullanılmış alüminyum kapsüllerini Nespresso Boutique’lere bırakarak geri dönüştürülmelerine katkıda bulunabileceğinizi biliyor muydunuz? Nespresso, kahve kapsüllerindeki kahvelerin tazeliğini ve aromalarını uzun süre muhafaza edebilmesi için en iyi malzeme olan alüminyumu kullanıyor. IUCN (Uluslararası Doğayı Koruma Birliği) ve diğer ortaklarıyla birlikte izlenebilirlik ve sosyo-çevresel performans açısından alüminyum endüstrisindeki ilk küresel standardı başlatan Nespresso’nun kapsül yapımında kullandığı alüminyum malzemeyse, sonsuz kez dönüştürülebilme özelliğiyle ön plana çıkıyor. Kullandıktan sonra çöpe atmak yerine, biriktirerek Nespresso Boutique’lere götürdüğünüz her bir Nespresso kahve kapsülü alüminyuma geri dönüştürülüyor ve bu geri dönüştürülmüş alüminyum, farklı objelerin üretiminde kullanılarak yeniden hayat buluyor. Ayrıca kullanılmış kahve kapsüllerindeki posalar yenilenebilir bir enerji kaynağı olan biyogaza dönüştürülüyor ve üretim sırasında kullanılan elektriğin bir kısmı bu biyogazla üretiliyor.

Daha az enerji tüketerek karbon ayak izinizi azaltın.

Dünya üzerinde kullandığımız pek çok kaynak ne yazık ki sınırlı. Kullandığınız enerji miktarını ve dolayısıyla karbon salınımını azaltarak sürdürülebilirliğe katkı sağlamanız mümkün. Işıkları kullanmadığınızda söndürmek, elektrikli aletlerde enerji tasarruflu versiyonlara yönelmek, duş alırken ya da dişlerinizi fırçalarken musluğu kapatmak ve gün ışığından maksimum seviyede faydalanmak evde tasarruf etmenin en etkili yöntemleri arasında. Ulaşım için yakın mesafelerde yürümek, bisiklet ya da scooter kullanmak, daha uzun mesafelerde ise mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarını kullanmak da fosil yakıtların kullanımını azaltmanıza yardımcı olabilir.

Sürdürülebilirliği odağına alan ve tüketicilerini sürdürülebilir tüketim alışkanlıkları oluşturmaları konusunda bilinçli tercihler yapmaya yönlendiren markalardan biri olan Nespresso, 2017 yılından bu yana ticari faaliyetlerinde karbon nötr bir marka olma ünvanını elinde bulunduruyor. Nespresso, çekirdeklerin üretim aşamasından kahvenin fincanımıza dolduğu o eşsiz ana kadar, her adımını özenle izlediği sürdürülebilirlik vizyonunu bir adım daha ileri taşıyarak karbon emisyonunu daha da azaltmak, kahve çiftliklerine ve çevresindeki bölgelere ağaç dikmek gibi girişimlerle, 2022 yılında tamamen karbon nötr bir marka olmayı hedefliyor. Bu doğrultuda Nespresso’nun “Harekete Geçmek Fark Yaratır” mottosuyla başlattığı sürdürülebilirlik kampanyasının en önemli unsurlarından biri, değer zincirinin tamamen karbondan arındırılması.

Sürdürülebilir üretimi ve yerel üreticileri destekleyin.

Alışveriş söz konusu olduğunda ihtiyacınızdan fazlasını almamak, kaliteli malzemelerden üretilen ve zamansız tasarımlara sahip ürünlere yönelmek, etiket okumayı alışkanlık haline getirerek adil üretim ilkelerini benimseyen markaları tercih etmek, sürdürülebilir üretimi ve yerel üreticileri destekleyerek karbon ayak izini azaltmak sürdürülebilirliğe katkıda bulunan akıllı alışveriş alışkanlıkları arasında.

Nespresso, çiftçi topluluklarında temiz enerji çözümlerini uygulamaya yönelik projelere de yatırım yapmayı planlıyor. Kahve tutkunlarına sürdürülebilir kalitede bir kahve deneyimi sunmayı odağına alan Nespresso, tüm kahve çekirdeklerini yalnızca güvenilir üreticilerden alıyor. Çiftçilerle, kooperatiflerle ve diğer ortaklarıyla çalışarak, özellikle ekonomik ve iklim değişikliği belirsizliklerinin etkilediği bölgelerde yetiştirilen kahveleri kahve severlerle buluşturmayı amaçlayan Nespresso, 2003 yılında Yağmur Ormanları Birliği ile birlikte Nespresso AAA Sürdürülebilir Kalite™ Programı başlattı. Kahve çiftlikleriyle kalıcı ilişkileri teşvik eden, kırsalda sürdürülebilir uygulamaları destekleyen ve çiftliklerin etrafındaki ekosistemleri ve tabiatı koruyan bu program, aynı zamanda kahve çiftçilerinin ve topluluklarının geçim kaynaklarının iyileştirilmesine yardımcı olarak sürdürülebilirliğin en önemli bileşenlerinden biri olan finansal ve sosyal açıdan refah seviyesinin yükseltilmesine de katkıda bulunuyor.

Mevsimsel ve bitkisel bazlı beslenin.

Tükettiğimiz besinler ve bu besinlerin üretilme yöntemleri, sürdürülebilirlikle doğrudan bağlantılı. Et üretimi, suların ve toprağın kirlenmesinin en büyük etkenlerinden biri. Diğer yandan hayvansal üretim CO2 emisyonunun %9’unu, CH4 emisyonunun %35-40’ını ve N2O emisyonunun %65’ini oluşturarak küresel ısınmaya neden oluyor. Yalnızca et tüketimini azaltıp sebze ve meyve ağırlıklı, mevsimsel beslenmeye geçiş yaparak hem sağlığınıza hem de dünyanın geleceğine yatırım yapmanız mümkün. Gıda alışverişlerinizde organik seçimler yapmak, yerel ve küçük üreticileri desteklemek, haftalık alışveriş listesi hazırlayarak tüketeceğiniz kadarını satın almak, yemek artıklarını azaltmak ve organik atıklarla kompost yapmak da oldukça etkili yöntemler arasında.

Ağaç dikin.

Sürdürülebilirliğin en önemli alt başlıklarından biri de çevreye duyarlılık. Çevreye saygılı olmanın ve var olanı korumanın yanı sıra, yalnızca ağaç dikerek, iklim kriziyle savaşmanız, biyoçeşitliliği korumanız, hava ve su kirliliğini önlemeniz mümkün.  

Kapsüllerinde kullandığı alüminyumlardan makine tasarımlarına ve sürdürülebilir kahve üretimine kadar pek çok konuda çevreye kalıcı özen göstermeyi hedeflen ve fabrikalarının ve butiklerinin döngüsel performansını iyileştirmek için sürekli olarak çalışan Nespresso, karbon ayak izini azaltmaya yardımcı olmak için değer zincirinde iyileştirici girişimleri ve ağaç dikimini önceliklendirerek 2014’ten bu yana, karbon ayak izini telafi etmek ve kahve çiftliklerine fayda sağlamak üzere, tam 5 milyon ağaç dikti.

Ağaçlar, karbonu atmosferden ayırmanın, doğaya yatırım yapmanın ve yenileyici bir tarım sistemi inşa etmenin temel unsurları arasında yer alıyor. Ağaç dikmek, kahve hasadının kalitesini ve miktarını iyileştirmek için gereken gölgeyi sağlamanın yanı sıra; toprak erozyonuna ve toprak kaymalarına karşı korunmaya da yardımcı oluyor; toprak yenilenmesini destekliyor. Nespresso bu doğrultuda, ortağı Pur Projet ile Kolombiya, Guatemala, Etiyopya ve Kosta Rika gibi kahve üreten ülkelerde ağaç dikme kapasitesini üç katına çıkarmayı hedefliyor.

Kendi sebze-meyvenizi yetiştirin.

Hem dalından sebze meyve tüketmenin, hem de doğayı korumanın oldukça keyifli bir yolu var: Balkon bahçeciliği. Kendi sebze ve meyvenizi yetiştirerek yalnızca tarımda kullanılan ilaçların havaya ve suya karışmasını önlemekle kalmayıp tükettiğiniz besinlerin karbon ayak izi ve su ayak izini azaltmanız da mümkün. Kendi yetiştirdiğiniz şeyleri yemenin tadı da cabası.

Bilinçlenin ve bilinçlendirin.

Sürdürülebilirlik faaliyetlerinin önemini  oldukça önemli bir konu olsa da ne yazık ki uygulanmaya ve önemi anlaşılmaya yakın zamanda başlandı. Dolayısıyla sürdürülebilirlik konusunda atabileceğiniz en etkili adımlardan biri de bu konuda bilinçlenerek aksiyon almak ve öğrendiklerinizi paylaşarak sürdürülebilirliğe katkıda bulunanların sayısını artırmak. Unutmayın, bugün yapacağınız seçimler, gelecekte bizi nasıl bir dünyanın beklediğinin habercisi. 

Nespresso’dan sürdürülebilirlik çağrısı: Harekete Geçmek Fark Yaratır

Evde, işyerinde, en sevdiğiniz restoranlarda ve otellerde Nespresso içerken hissettiğiniz eşsiz deneyimin perde arkasında özenle takip edilen ve emek dolu bir süreç var. Kahvenin kökeninden başlayarak kalitesine, üretildiği topluma ve ekosistemine kadar tüm detaylara dikkat eden Nespresso sürekli olarak yüksek kalitede, farklı aromalarda lezzetli kahveler sunmak için, kahvenin ekilmesinde, hasadında ve kapsüllenmesinde kesintisiz bir gelişim sürecini odağına alıyor.

Sadece lezzetli kahveler üretmeye değil, kahve içtikten sonra çıkan kapsülün de geri dönüştürülebilir olmasına ve yeniden hayat bulmasına özen gösteren Nespresso, uzun vadede sürdürülebilir bir şekilde faaliyet göstermek için aynı zamanda kahve çiftliklerinde üreticilerle beraber hasadı bereketlendiren ve tabiatı koruyan tarım uzmanlarıyla birlikte çalışıyor. Farklı kahve kökenlerine ve işleme yöntemlerine sürekli yeniliklerin getirilmesi ve kullanılmış kapsülleri toplama ve geri dönüştürme kapasitesini genişletmek için çalışan Nespresso, sürdürülebilir bir kahve deneyimi için gerekli olan tüm detayları büyük bir incelikle takip ediyor.

10 yılı aşkın bir süredir karbon nötr olmak konusunda çalışmalarını sürdüren Nespresso, karbon emisyonlarını azaltmayı ve geri kalan karbonu tarımsal ormancılık yoluyla telafi etmeyi amaçlıyor. Nespresso karbon nötrlüğe, yenilenebilir enerji kullanımının ve ambalajların döngüselliğinin artırılmasıyla karbon emisyonunu azaltarak; kahve tedarik ettikleri kahve çiftliklerine ve çevresindeki bölgelere ağaçlar dikerek, ve yüksek kalitedeki dengeleme projelerine yatırım yoluyla ulaşmayı hedefliyor.

Kullanılmış kahve kapsüllerinizi geri dönüşüm için götürebileceğiniz en yakın Nespresso Boutique‘e buradanNespresso Boutique‘ ulaşabilirsiniz.

 

Bu yazı Nespresso‘nun katkılarıyla hazırlanmıştır. 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale