X

Superga People of İstanbul Festivali, 19 Eylül’de Life Park İstanbul’da

Superga Presents People of Istanbul 2015 bu sene 19 Eylül’de Life Park İstanbul’da düzenlenecek. Müzikseverleri buluşturacak festivalin heyecan yaratan programı da açıklandı. Amy Winehouse, Bruno Mars gibi isimlerle çalışan Grammy ve Brit Ödülü koleksiyoneri İngiliz prodüktör Mark Ronson ve moda dolu yeni canlı şovuyla modern elektronik müziğin en önemli öncülerinden Róisín Murphy festivalin merakla beklenen isimlerinden.

Superga People of İstanbul Festivali’ne katılarak eğlenceli dakikalar geçirebilirsiniz

Çıkış parçası Walk’la kendine yeni bir kulvar açan Kwabs ve İsveç’in yeni medarı iftiharı Kate Boy da genç ve önemli konuklar arasında.

Festivalin bu sene İstanbullu ev sahipleriyse; beklenmedik beat‘leriyle hip hop’a farklı bir yorum getiren Mode XL ve popüler gruplardan Ah! Kosmos

Yılın bu en büyük buluşmasında elbette müzik dışında ilk defa karşılaşacağınız aktiviteler ve her festivalde karşılaştığınız ama yapmaya doyamadığınız eğlencelikleriyle People of Istanbul Bazaar sizi bekliyor olacak.

Kimler sahne alacak?

Fetsivalde, birbirinden başarılı isimler sahne alacak

Mark Ronson

İlk albümü Here Comes The Fuzz ile dünya müzik listelerinde artçı depremlere sebep olan Mark Ronson, çocukluğunu Beatles melodileri, rock’n roll hikayeleri ve sanat çevreleri arasında geçirenlerden. Prodüksiyonlarında New York ve Londra müzik kültürlerinden edindiklerini yeni formlarla bir araya getiren Ronson; Amy Winehouse ve Bruno Mars’ın ardındaki büyük kuvvet olarak da tanınmakta. Sahibi olduğu Brit, Grammy ve MTV ödülleriyse uzun bir listenin öne çıkanları.

Róisín Murphy

Elektronik müzik dinleyicisinin gönlündeki tahtı ilk olarak projesi Moloko’yla fetheden Murphy, ardından olacakların haberini ilk solo albümü Ruby Blue’yla verdi. Sahne duruşu, modadan aldığı ilham ve bir araya getirdiği farklı müzik kültürleriyle bir trendsetter haline gelen Murphy için elektronik müziğe sihirli değneğini dokunduran bir kelt perisi benzetmesi de yapılabilir. Kendisinin sekiz senelik arayı sonlandırdığı ve New Yorkball’ döneminden, sosyolojik değinmelere kadar birçok farklı konuya yer verdiği albümü Hairless Toys ise takipçileri için yeni bir dönem niteliği taşıyor.

Kwabs

Çıkış yaptığı parçası ‘Walk’la kısa sürede İngiltere sahnesinin yeni konusu haline gelen Kwabs, Afrika müziğinden drum & bass’e kadar birçok türden etkiyi müziğinin iskeletinde barındırıyor. iTunes Music’te bir numarada kalmayı başaran ‘Walk’un ardından gelen ‘Wrong Or Right’, ‘Perfect Ruin’ ve ‘Fight For Lovesingle’larıyla ışığını daha uzan noktalara yansıtan Kwabs’in merakla beklenen albümü Love + War şimdiden ön sipariş kotasını aşmak üzere.

Kate Boy

Son dönemde pop sahnesine yüksek hızda yetenek transfer eden İsveç’in yeni medarı iftarı Kate Boy’un hikayesi 2012 tarihli ‘Northern Lights’ ve ‘In Your Eyes’ single’larıyla başladı. Müziklerinde Kate Bush ve Peter Gabriel gibi uç örneklere referans vermekten çekinmeyen dörtlünün formülüyse içlerinden gelenleri sakınmadan bir araya getirmek. Kate Boy’un 70’ler, 80’ler ve günümüz pop estetiği arasında kurduğu köprüden geçmekse bize kalıyor.

Mode XL

VEYasin ve Evren Besta ikilisinin oluşturduğu Mode XL, yükselişini yaşamaya devam eden lokal hiphop ve rap sahnesinin kendine has iki kahramanı olarak tanınmakta. Rap’in sivri dilli karakterine kendi lisanlarıyla katkıda bulunan ikilinin beat düzenlemeleriyse çoktan lokal sahne sınırlarının dışına çıkmış bulunuyor. Müptela’yla tanıdığımız ikilinin canlı enstrümanları sahneye taşıyan albümü Mevzu Makamı, on kaplan gücündeki rap’in yeni bir tarifi.

Ah! Kosmos

Sesin elektronik halinin bedenler ve duvarlar arasındaki etkisini inceleyen Ah! Kosmos, özellikle enstrüman katkılı canlı performanslarıyla dinleyiciye alışılmışın dışında müzik deneyimleri sunmaya devam ediyor. Yayınladığı Flesh EP’siyle namını ülke sınırları dışında da duyuran Ah! Kosmos’un kulakları kendine çeken ritüeline siz de davetlisiniz…

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale